SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’L-MENASİK

<< 3019 >>

59- İHTİYACI OLAN KİMSELERİN (ARAFAT'TAN DÖNÜŞLERİNDE) ARAFAT İLE MÜZDELİFE ARASINDA MOLA VERMELERİ BABI

 

حدّثنا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ. حدّثنا عَبْدُ الرَّحْمنِ بْنُ مَهْدِيٍّ. حدّثنا سُفْيَانُ عَنْ إِبْرَاهِيمَ بْنِ عُقْبَةَ، عَنْ كُرَيْبٍ، عَنْ أُسَامَةَ بْنِ زَيْدٍ، قَالَ: أَفَضْتُ مَعَ رَسُولِ اللهِ صلى الله عليه وسلم. فَلَمَّا بَلَغَ الشِّعْبَ الَّذِي يَنْزِلُ عِنْدَهُ الأُمَرَاءُ، نَزَلَ فَبَالَ فَتَوَضَّأَ. قُلْتُ: الصلاةَ!

 قَالَ ((الصلاةُ أَمَامَكَ)) فَلَمَّا انْتَهَى إِلَى جَمْعٍ أَذَّنَ وَأَقَامَ ثُمَّ صَلَّى الْمَغْرِبَ، ثُمَّ لَمْ يَحِلَّ أَحَدٌ مِنَ النَّاسِ، حَتَّى قَامَ فَصَلَّى الْعِشَاءَ.

 

Usame b. Zeyd (r.a.)'den; şöyle demiştir: Ben (veda haccında) Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in beraberinde Arafat'tan Müzdelife'ye döndüm. Resulullah Halifelerin mola verdikleri Şi'b (denen boğaz)'a vardığı zaman devesinden indi ve küçük abdest bozup sonra abdest aldı. Ben: Ya Resulallah! Akşam namazı (kıl yada kılacakmısın?) dedim. Resul-i Ekremh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Namaz önünde (bulunan Müzdelife de kılınacaktır,») buyurdu.  Sonra Müzdelife varınca ezan okunmasını ve kamet getirilmesini emretti. Sonra akşam namazını kıldırdı. Sonra kalkıp yatsı namazını kıldırıncaya kadar halk'tan hiç kimse develerin sırtındaki eşyasını çözmedi.

 

 

Diğer tahric: Bu hadisin benzeri; Buhari, Müslim Ebu Davud, Muvatta ve Şafii de geçmektedir.

 

AÇIKLAMA:     Bu hadisin birer benzerini Buhari, Müslim, Ebu Davud, Malik ve Şafii de rivayet etmişlerdir.

 

Şi'b: İki dağ arasındaki boğaz mEmasınadır. Burada Müzdelife yakınında bulunan Arafat' tan dönen kimsenin sol tarafında kalan iki dağ arasındaki boğaz kasdedilmiştir.

Üsame (r.a.)'ın söz konusu ettiği Ümera (Emirler) sözcüğü ile Emevi halifeleri kasdetmiştil". Tekmile'de belirtildiğine göre Emevi halifeleri Şi'b denilen yere vardıklan zaman mala verip akşam namazını orada kılarlardı. Sonra oradan Müzdelife'ye hareket ederlerdi. Halbuki burada akşam namazını kılmak, Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in Üsame (r.a.)'a buyurduğu emre ve O'nun uygulamasına aykındır. Çünkü O, akşam namazını Müzdelife' de yatsı namazı ile birleştirerek birlikte kılmıştır. Bu hadis, bu babı takib eden babtaki hadisler ve benzeri bir çok hadis bu duruma delildir. Bu nedenledir ki İkrime, Emevi halifelerinin bu hareketine karşı çıkarak: Resul-i Ekrem (s.a.v.) Şi'b denilen semti abdest ihtiyacını giderme yeri yaptı, siz ise ayni yeri namazgah ettiniz, demişti.

El-Hafız da: Akşam namazı ile yatsı namazını Müzdelife' de birlikte kılmayı bırakan kimselerin tutumu bu hadisle reddedilir. Çünkü bu tutum Resul-i Ekrem (s.a.v.}'in kavli ve fiili hadislerine aykırıdır. İbnü'l-Münzir'in sahih bir senedIe rivayet ettiği bir eserde, Cabir (r.a.) "Müzdelife'den başka bir yerde namaz kılmak yoktur. (yani Arafat'tan Müzdelife'ye dönüldüğü gece akşam ve yatsı namazları ancak Müzdelife'de kılınır,) demiştir," diye bilgi verir.

 

Yukardaki bilgi Ebu Davud'un "Arafat'tan Müzdelife'ye dönüş" babında rivayet ettiği Üsame'nin hadisinin açıklaması bölümünde Tekmile yazarı tarafından verilen izahattan alınmadır.

 

HADİSİN FIKIH YÖNÜ

 

1. Resul-i Ekrem (s.a.v.) Arafat' tan Müzdelife'ye dönerken yolda devesinden inmiştir. Fakat bu iniş abdest bozma ihtiyacı içindi, bir menasik ve ibadet mahiyetinde değildi.

 

2. Anılan gece akşam ve yatsı namazlarını Müzdelife'den başka bir yerde kılmak caiz değildir. Çünkü Resul-i Ekrem (s.a.v.), Üsame'ye "Namaz önünde (ki Müzdelife'de kılınacaktır.>" buyurmuş.

 

O GECEYE AİT AKŞAM VE YATSI NAMAZı BAŞKA BİR YERDE BİRLİKTE KILINMASI İLE İLGİLİ İLMİ GÖRÜŞLER

 

A- Ebu Hanife ve Muhammed'e göre bir kimse anılan namazları Müzdelife'den başka bir yerde birlikte kılarsa, Müzdelife'ye vardıktan sonra yeniden kılması gerekir. Çünkü o kimse anılan namazları bu hadisle tesbit edilen vakitten önce kılmış olur. Bu nedenledir ki bu iki alim: Akşam ile yatsı namazını cemetmek, yani bir arada kılabilmek için kişinin Müzdelife'de olması ve hac ihramında bulunması şarttır, demişlerdir.

 

B- Ebu Yusuf, Şafii ve Ahmed'e göre anılan namazları bir arada kılabilmek için kişinin seferi olması şartı vardır, başka bir şart aranmaz. Bu itibarla seferi olan kişi bu namazları Müzdelif e' de ve başka yerde akşam namazı vaktinde veya yatsı namazı vaktinde birlikte kılabilir. Bunlara göre iki namazı birlikte kılmanın sebebi kişinin seferi halde olmasıdır, hac menasiki ile meşgulolması değildir. Ebu Hanife ile Muhammed'e göre ise anılan namazları birlikte kılmanın sebebi seferi olmak değil, hac menasiki ile meşgulolmaktır. Bu hadis ilk grubun görüşünü teyid eder.

 

C. Malik'e göre anılan namazları birlikte kılabilmenin şartlan şunlardır: Kişinin imamla beraber Arafat'ta vakfe etmesi, mazereti yok ise imamla beraber Arafat'tan Müzdelife'ye hareket etmesi ve yatsı namazı vakti girdikten sonra bu namazları Müzdelife' de birlikte kılmasıdır. Şayet kişi anılan namazlan yatsı vakti henüz girmemiş iken birlikte kılarsa, bu iş Müzdelife' de bile olsa yanlıştır. Kişi, yatsı vakti girdikten sonra yatsı namazmı yeniden kılmakla mükelleftir. Daha önce kıldığı yatsı namazı fasid sayılır. Kişi akşam namazmı vaktinde kılmış olmakla beraber bunu da yeniden kılması mendubtur. Şayet kişi bu namazlan yatsı vakti girdikten sonra henüz Müzdelife'ye varmamış iken bir yerde birlikte kılarsa, Müzdelife'ye vardıktan sonra yeniden kılması mendubtur.

 

3. Akşam ve yatsı namazlarını Müzdelife' de, yatsı namazı vakti girdikten sonra birlikte kılmak meşrudur. Bunun hükmü hakkında da ihtilM vardır. Şöyle ki:

 

a) Hanefiler. Sevri ve Davud'a göre anılan namazlan Müzdelife' de cemetmek, yani birlikte kılmak vacibtir.

b) Diğer alimlere göre anılan cemetme işi sünnettir.

 

4. Müzdelife'de birlikte ,kılmacak akşam ve yatsı namazlan için Usame (r.a.)'ın burdaki rivayetine göre bir ezan ve bir ikametle yetinilir. Fakat yine Usame (r.a.)'den Buhari, Müslim ve Ebu Davud ile başkaları tarafmdan rivayet olunan başka bir hadise göre yatsı namazı için de ikamet getirilmiştir.

 

Bu maddede yazılı hüküm hususunda bir kaç görüş mevcuttur.

 

Bundan sonra gelen babm hadisleri Izah edilirken aynı konuya değinilecek ve bu görüşler orada -inşaallah açıklanacaktır.