72- BAŞINI TELBİD EDEN
(YANİ SAÇINI ZAMK GİBİ BİR MADDE İLE TOPLAYIP BİRLEŞTİREN) İHRAMLI KİMSE
(HAKKINDA GELEN HADİSLER) BABI
حدّثنا
أَبُو بَكْرِ
بْنُ أَبِي
شَيْبَةَ. حدّثنا
أَبُو
أُسَامَةَ
عَنْ
عُبَيْدِ
اللهِ بْنِ
عُمَرَ، عَنْ
نَافِعٍ،
عَنِ ابْنِ
عُمَرَ؛
أَنَّ
حَفْصَةَ
زَوْجَ
النَّبِيِّ
صلى الله عليه
وسلم قَالَتْ:
قُلْتُ: يَا
رَسُولَ
اللهِ!
مَاشَأْن
النَّاسِ،
حَلُّوا
وَلَمْ
تَحِلَّ
أَنْتَ مِنْ
عُمْرَتِكَ؟ قَالَ
((إِنِّي
لَبَّدْتُ
رَأْسِي، وَقَلَّدْتُ
هَدْيِى،
فَلاَ
أَحِلُّ
حَتَّى أَنْحَرَ)).
Nebi (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)'in zevcesi Hafsa (r.anha)'dan; şöyle demiştir: Ben: Ya
Resulallah! İnsanlara ne oluyor ki sen umre'nin ihramından çıkmadığın halde
onlar ihram'dan çıktılar? diye sordum. O: «Ben başımı telbid ettim ve
kurbanlığımı kladeledim. Artık kurbanımı kesmedikçe ihram'dan çıkamam,»
buyurdu.
AÇIKLAMA: Bu hadisi Tirmizi hariç, Kütüb-i Sitte yazarları, Malik. Şafii ve Beyhaki
de rivayet etmişlerdir.
Bu hadis, Veda
haccı esnasında buyurulmuştur. En sıhhatli kavle göre Resul-i Ekrem (s.a.v.)
Hacc-ı Kıran ifa etmiştir. Bu nedenle Hafsa'nın: Sen umre'nin ihramından
çıkmadığın halde ... " sözü "Hac ile birleştirdiğin umre'nin
ihramından çıkmadığın halde ... " şeklinde yorumlanmıştır.
Hafsa'nın:
"İnsanlar (bir um re ile) ihramdan çıktılar" sözü de "İnsanlar,
haclarını umre'ye çevirmek suretiyle ihramdan çıktılar" biçiminde
yorumlanmıştır.
Telbid: Saçları
zamk gibi yapıştırıcı bir madde ile toplayıp birleştinnektir. Ebu Davud,
Beyhaki ve Hakim'in İbn-i Ömer (r.a.)'dan rivayet ettikleri bir hadiste İbn-i
Omer, Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in mübarek başını Asel denilen bir çeşit zamk ile
telbid etmişti. Asel, Urfut dikenli bir nevi ağacın zamkıdır. Resul-i Ekrem
(s.a.v.), ihrama gireceği zaman saçını bu zamkla toplayıp birleştirmiştir ki,
ihramlı iken saçı dökülmesin, dağılmasın ve uzun süre ihramda durması yüzünden
bitlenmesin. Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in başını telbid etmesi O'nun uzun süre
ihramda kalmak niyetinde olduğuna delalet eder.
Veda haccında
Resul-i Ekrem (s.a.v.), beraberinde bulunan sahabilerden kurbanlığı yanında
olmayanların Mekke'ye vardıklarında bir umre menasikini ifa edip saçlarını
tıraş etmelerini ve ihramdan çıkmalarını; yanında kurbanlığı bulunanların ise
bayrama kadar ihr'amda kalmalarını emretmişti. Bu konu daha önce etraflıca izah
edildiği için tekrarlamaya gerek görmüyor, sadece bir hatırlatma ile
yetiniyorum. Şu halde bu hadiste Hafsa'nın işaret ettiği hacılar, beraberinde
kurbanlıkları bulunmayan ve Resül-i Ekrem (s.a.v.)'in emriyle bir umre eda
etmek süretiyle ihramdan çıkan sahabilerdir. Resül-i Ekrem (s.a.v.) ise'
beraberinde kurbanlığı bulunduğu için Hacc-ı Kıran'ı ifa etmişti ve bu nedenle
bir umre ile ihramdan çıkmamıştı. Bayrama kadar ihram'da kalmıştı.
HADİSİN FIKIH
YÖNÜ
1. İhrama
girmek isteyen kimsenin saçlarını zamk gibi yapıştırıcı bir madde ile toplayıp
birleştirmesi müstehabtır. Şafii. onun arkadaşları ve Ahmed böyle
hükmetmişlerdir. Hanefiler ileMalikiler de: Saça sürülen madde az mikdarda olup
başı örtecek durumda olmazsa müstehabtır. Fakat saça sürülen madde, başIn
dörtte birini veya daha fazlasını örtecek durumd,ı olursa, sürülmesi haramdır
ve sürülüp de bir gün veya daha fazla bir zaman kalırsa ceza kurbanı kesmek
gerekir. Ama tam bir gün dolmadan giderilirse, fıtır sadakası gibi bir sadaka
ödemek gerekir, demişlerdir.
Yukardaki
hüküm, erkeklere aittir. Çünkü bilindiği gibi kadınlar ihramda iken başlarını
örterler.
SAÇLARINI
ANILAN ŞEKİLDE BİRLEŞTİREN KİŞİ İHRAMDAN ÇIKACAĞl ZAMAN SAÇINI KISALTMASI YETER
Mİ, YOKSA TıRAŞ ETMESİ Mİ GEREKİR?
Bu hususta
ihtilaf vardır. Şöyle ki:
a) Hanefiler ve
cedid (yenil kavlinde Şafii: Böyle bir adamın saçını kısaltması kafidir, tıraş
olması mecbüriyeti yoktur, demişlerdir. Fakat Resül-i Ekrem (s.a.v.)'den sabit olan
hareket saç ın tıraş edilmesidir.
b) Malik, kadim
(eskil kavlinde Şafii, Sevri. Ahmed ve İshak: Böyle adamın saçını tıraş etmesi
vacibtir, kısaltmak yetmez, demişlerdir.
2. Kurbanlık
olarak Mekke'ye götürülen hayvanın boynuna kurbanlık nişanını takmak sünnettir.
3. Mekke'ye
kurbanlık sevkeden ihramlı kimse, haccını tamamlamadıkça ve bayram günü
kurbanlığını kesmedikçe bir umre ile ihramdan çıkamaz. Ebu Hanife ile Ahmed'in
mez" hebi böyledir.
4.Veda haccında
Resul-i Ekrem (s.a.v.) Hacc-ı Kırtm'ı eda etmiştir. Hattabi: Hafsa'nın bu sözü,
Resul-i Ekren: (s.a.v.)'in bir umre'ye başlamış olduğuna ve sonradan buna bir
haccı eklemekle Hacc-ı Kıran ettiğine delalet eder. Umre'nin tavafına
başlanılmamış iken buna haccı eklemenin caizliği hususunda alimler arasında bir
ihtilaf yoktur. Fakat umre'yi hacc'a eklemek, yani hacca niyetlendikten sonra
buna bir umre'yi dahil etmek hususunda ihtilaf vardır. Malik ve Şafii'ye göre
caiz değildir. Re'y ehline göre ise caizdir ve böyle yapan kimse Hacc-ı Kıran
etmiş olur .