DEVAM: 18- İHRAMA
GİRİLECEĞİ ZAMAN GÜZEL KOKU BABI
حدّثنا
إِسْمَاعِيلُ
بْنُ مُوسى.
حدّثنا شَريكٌ
عَنْ أَبِي
إِسْحَاقَ،
عَنِ
الأَسْوَدِ،
عَنْ
عَائِشَةَ؛
قَالَتْ:
كَأَني أَرَى وَبيِصَ
الطِّيبِ فِي
مَفْرِقِ
رَسُولِ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم، بَعْدَ
ثَلاَثَةٍ،
وَهُوَ
مُحْرِمْ.
Âişe
(r.anha)'dan; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ihram'a
girdikten üç gün sonra ve ihramda iken (mübarek) başında ıtrin parıldamasını
sanki hâlâ görüyorum.
AÇIKLAMA: Aişe (r.anha)'nın ilk hadisi Kütüb-i Sitte'nin hepsinde rivayet
edilmiştir. Ayrıca Malik ve Beyhaki de rivayet etmişlerdir. Müellifimiz bu
hadisi Süfyan bin Uyeyne ile el-Leys bin Sa'd yoluyla rivayet etmiştir.
Süfyan'ın rivayetinde Aişe (r.anha)'nın; "Bu iki elimle ... " ilavesi
vardır. Bu ilave Resül-i Ekrem (s.a.v.)'i anılan iki vakitte kokuladığını
pekiştirmek içindir. Yani Aişe: Ben bu kokulama işini kendi ellerimle şüphesiz
yaptım, demek istemiştir.
Aişe
(r.anna)'nın ikinci hadisinin benzerini Buhari, Müslim, Ebu Davud ve Nesai de
rivayet etmişlerdir. O'nun son hadisi ise Nesai tarafından da rivayet
edilmiştir.
Aişe (r.anha)
'nın ilk hadisi ile kasdettiği mana şöyledir: Resülullah (s.a.v.) ihrama girmek
istediği zaman, henüz ihrama girmemiş iken, ben O'nun mübarek vücüdunu ve
elbisesini güzel kokularla kokulardım. Keza, hac ibadetini tamamlayacağı zaman,
henüz ifada tavafı etmemiş iken yine O'nu güzel kokularla kokulardım. Tavaf'ın
çeşitleri vardır. Bunlar tava! bölümünde inşaallah anlatılacaktır. Burada
sadece şunu belirtmekle yetineyim: Tavafın çeşitlerinden birisi de İfada
tavafıdır. Buna Ziyaret tavafı da denilir. Bu tavaf hac ve umre'nin bir
rüknüdür. Hacı bayranun birinci günü Mina'da Akaba cemresine taş atıp, saçını traş
ettiğizaman ve bazı hallerde, bazı alimlerin ,görüşlerine göre kurban da
kestikten sonra ihramdan çıkmış sayılır. Yani farz olan ziyaret tavafı etmeden
önce, elbise giyebilir, güzel koku sürünebilir, tırnaklarını kesebilir. Yalnız
kansıyla birleşemez. Hacı Mina'dan Mekke'ye gelip Ka'be'yi tava! edince eşiyle
birleşmesi de helal olur ve böylece haccını tamamlamış olur.
AİŞE
(RADİYALLAHU ANHA)'NIN HADİSİNDEN ÇIKARILAN HÜKÜM ŞUDUR
1. İhrama
girmeden önce güzel koku kullanmak meşrüdur.
2. Hac,
bayramın birinci günü Akabe cemresine taş atıp. gerekiyorsa kurban kestikten ve
saçlarını traş ettikten sonra, henüz ifada tavaiı etmemiş iken güzel koku
sürünebilir ve sürünmesi meşrüdur. Bu iki halde de güzel koku kullanmak
müstehabtır.
Aişe
(r.anha)'nın bundan sonraki hadisleride bu hükümlere delalet eder. Ayrıca şu
hükmü de ifade eder: Hacı, ihrama gireceği zaman kokustı ve rengi kalıcı olan
koku nevilerini de kullanabilir. Alimler bu hususta ihtilM etmişlerdir.
EI-Menhel yazarı bu ihtilaiı ayrıntıları ve dayanaklarıyla beraber
anlatmaktadır. Biz sadece değişik görüşleri ve bu görüşe sahib olan alimleri
beyan etmekle yetineceğiz:
1. Cumhüra göre
ihrama girmek isteyen kimsenin ihrama girmeden önce misk, gül yagı gibi güzel
koku ile kokulanması müstehabtır. Sürülen kokunun eserinin ihrama girildikten
sonra kalıcı olmasında bir sakınca yoktur. Şu halde sürülen maddenin renginin
ve kokusunun kalıcı olması bir zarar vermez. Ebu Hanife, Ebu Yüsuf, Züfer,
Şafii, Ahmed, İshak. Sevri ve Evzai bu görüşte olan ,Uimlerdendir. Aişe. Sa'd
bin Ebi Vakkas. İbn-i Abbas, Bera bin Azib. Enes bin Malik. Ebü Zer. Hüseyin
bin Ali, İbnü'l-Hanefiyye. İbn-i Zübeyr, Ebu Said-i Hudri. Omer bin Abdilaziz.
el-Esved. el-Kasım, Salim HişÜm bin Urve Harice bin Zeyd ve İbn-i Cüreyc (r.a.)
'ün de böyle hükmettil<leri rivayet olunmuştur.
2. Ata. Said
bin Cübeyr. İbn-i Sirin, Hasan-ı Basri ve Zühri'ye göre cismi veya kokusu
ihramdan sonra kalıcı olan güzel kokuları ihrama girileceği zaman kullanmak
haramdır. Omer, Osman ve İbn-i Omer (r.a.) de böyle hÜkmetmişlerdir. Bu görüşe
göre, ihrama girecek olan bir kimsenin cismi ve kokusu kalıcı olmayan, yani
sürÜldükten hemen sonra eseri kalmayan güzel kokular ile kokulanması ıneşrüdur.
kalıcı olan ile kokulanması ise gayr-i meşrüdur.
3. Malikiler'e göre
ihrÜmdan önce güzel bir koku ile kokulanan kimsenin kullandıgı kokunun cisıni,
ihramdan sonra kalırsa böyle bir koku ile kokulanmak haramdır ve bunu kullanan
ihramlının fidye vermesi vcicibtir. Şayet. sürülen kokunun cismi ihram dan
sonra kalmayıp da sadece rengi kalırsa böyle bir kokuyu kullanan ihramlıya
fidye ödemesinin vckib olup olmadığı husüsunda ihtilaf vardır. Bir kavle göre
fidye ödemesi gereklidir. Diğer bir kavle göre gerekli değildir. Eğer
kullanılan maddenin yalnız kokusu kalıcı ise ve ihramlı bu durumu biliyor ise
bu koku giderilmeden ihrama girmek mekruhtur. Fakat fidye ödemeye gerek yoktur.
Aişe
(r.anha)'nın bu babta rivayet olunan ikinci ve üçüncü hadisi birinci grubun,
yani cumhürun görüşünü teyid eder, mahiyettedir. Çünkü Aişe (r.anha), Resül-i
Ekrem (s.a.v.)'in ihrama girmeden önce kullandığı güzel kokunun O'nun mübarek
başında, ihramdan sonra da panldadığını ve bu durumu gördüğünü beyan etmiştir.
Hatta son hadiste; ............... ilavesi vardır. Yani parıldama O'nun ihrama
girmesinden üç gün sonra görülmüştür.
Bu hadislerde
geçen "Vehis" parıldama demektir. Mefank: Mefnk'ın çoğuludur. Mefnk,
başın suçlurının ayrıldığı yer manasınadır.