DEVAM: 20- İHRAMLI
ERKEĞİN İZAR VEYA NA'LEYN BULAMADIĞI ZAMAN DON VE MESTLER GİYMESİ (HÜKMÜNÜN
BEYANI) BABI
حدّثنا
أَبُو
مُصْعَبٍ.
حدّثنا
مَالِكُ بْنُ
أَنَسٍ عَنْ
نَافِعٍ،
عَنْ عَبْدِ
اللهِ بْنِ
دِينَارٍ،
عَنْ عَبْدِ
اللهِ بْنِ
عُمَرَ؛ أَنَّ
رَسُولُ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم قَالَ
((مَنْ لَمْ
يَجِدْ
نَعْلَيْنِ فَلْيَلْبَسْ
خُفَّيْنِ،
وَلْيَقْطَعْهُمَا
أَسْفَلَ
مِنَ
الْكَعْبَيْنِ)).
(Abdullah) bin
Ömer (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) şöyle buyurmuştur: «(İhrâmlılardan) kim na'leyn bulamazsa mestler
giysin ve mestleri topuk kemiklerinin aşağısına kadar kessin.»
AÇIKLAMA: İbn-i Abbas (r.a.)'ın hadisini Buhari, Müslim ve Tirmizi de rivayet
etmişlerdir. Müellifimiz bu hadisi iki şeyhinde:ı rivayet etmiştir: Hişam bin
Ammar ve Muhammed bin es-Sabbah. Bu iki üstad ayni hadisi müellifimize rivayet
etmişlerdir. Ancak şu iki husus yalnız Hişam'ın rivayetinde bulunur: Peygamber
(s.a.v.)'in anılan hutbeyi minber üzerinde okuması ve izar bulamayan kimselerin
don giymeleri için verilen emrin don bulabilme haline inhisar etmesidir. Yani
don bulamayan bir kimse, don giymekle mükellef değildir.
Bu hadisin
zahirine göre erkek ihrama gireceği zaman veya ihramda iken bedenin belden
aşağı kısmına sarılan ve memleketimizde ihram ismi verilen peştemal bulamazsa
don giyebilir. Tabii giyilecek donun göbek ile diz kapağı arasını örtebilecek
uzunlukta olması gereklidir. Keza na'leyn bulamayan bir ihramlının mest
giymesinin caizliği bu hadisin zahirinden çıkar. Yani donu yırtıp peştemal
haline sokmaya ve mesti topuk kemiklerinin aşağısına kadar kesmeye gerek
yoktur.
Bundan önceki
babta belirttiğim gibi Ahmed bin Hanbel ile Ata bu hadisin zahirini tutarak
böyle hükmetmişlerdir. Bu görüş Ali bin Ebi Talib ile İkrime 'den de rivayet
edilmiştir. Bu görüşe göre peştemala benzeyen izarı bulamayan kimse uzunca don
giyebilir. Keza na'leyn bulamayan kimse topuk kemiklerini örten mest giyebilir.
Buhari ile
Müslim'in rivayet ettikleri ikinci hadis, yani İbn-i Ömer (r.a.)'ın 2932 nolu
hadisi ve 2929. hadis ise na'leyn bulamayan kimsenin giyeceği mestleri topuk
kemiklerinin aşağısına kadar kesmesinin gerekliliğine delalet ederler. Buna
kıyasla izar bulamayan kimsenin giyeceği donu yırtıp peştemal haline sokması
gereklidir.
Na'leyn
bulamayınca ihramlının giyeceği mestlerin yukan kısmının kesilmesine dair
gerekli bilgi ve alimlerin konuya ilişkin görüşleri bundan önceki babta
verildiği için tekrarlamaya gerek yoktur. Ancak el-Hafız'ın eI-Fetih'te İbn-i
Abbas (r.a.)'ın hadisinin izahı bölümünde verdiği bilgiyi özetlemekle
yetineceğim: Kurtubi: Ahmed bu hadisin za,hirini tutarak na'leyn ve İmr
bulamayan ihramlının donu ve mesti olduğU gibi giymesinin caizliğine
hükmetmiştir. Fakat cumhur, mestin kesilmesini ve donun yırtılmasını şart
koşmuştur. Cumhura göre ihramlı erkek anılan durumda donu veya mesti oldugu
gibi giyerse fidye vermesi gereklidir. Cumhürun delili İbn-i Ömer (r.a.)'ın
hadisinde bulunan; "ve mestleri topuk kemiklerinin aşağısına kadar
kessin" kaydıdır, Mutlak, yani kayıtlı olmayan İbn-i Abbas (r.a.)'ın
hadisi, kayıtlı olan İbn-i Ömer (r.a.)'ın hadisi gibi yorumlanır. Don da mest'e
kıyaslanır. Çünkü bunlar ihramlıya yasak olması bakımından eşittir. İbn-i
Kudame demiş ki en uygunu mestleri kesmektir. Çünkü bu takdirde sahih olan
İbn-i Omer'in hadisi ile amel edilmiş olur ve ona muhalefet etmekten sakınılmış
olur, diye bilgi vermiştir.
El-Hafız.
Kurtubi'nin yukarıdaki sözlerini naklettikten sonra: İzar bulamayan ihramlının
donu yırtmadan olduğu gibi giymesinin caizliği Şafiiler'den ve başkaca çok
alimden nakledilmiştir. Bunlar da Ahmed gibi hükmetmişlerdir. Muhammed bin
el-Hasan, İmamü'l-Haremeyn ve bir cemaata göre ise izar bulamayan kimsenin donu
yırtıp peştemal haline sokması gereklidir. Ebu Hanife'ye göre ihramlı kişi hiç
bir sürette don giyemez. Bu kavil Malik'den de rivayet olunmuştur. Galiba İbn-i
Abbas'ın hadisi Malik'e ulaşmamıştır. Çünkü el-Muvatta'da şöyle bir bilgi var:
Bu hadisin durumu Malik'e soruldu, Malik; Ben bu hadisi işitmedim, diye cevab
verdi.
Hanefiler'den
er-Razi'ye göre izar bulamayan ihramlı donu yırtmadan giyebilir. Fakat fidye
vermesi gereklidir. Onun bu görüşü Hanefiler'in mest giyen ihramlı hakkındaki
görüşleri gibidir.
Donu yırtmadan,
olduğu gibi giymenin 'caizliğine hükmeden alimler şu şartı koşmuşlardır: Donun
yırtıldığı takdirde bir izar, yani peştemal gibi ohnaya elverişli olmaması
gere'kir. Çünkü donun izar' haline sokulmasımümkün ise böyle bir dona :,ahib
olan ihramlı izar bulamamış sayılmaz.