DEVAM: 24- HAC (İÇİN
iHRAMA GİRİLDİĞİN) DE (HAC İBADETİNİ TAMAMLAMAYA BİR ENGEL ÇIKTIĞI TAKDİRDE
İHRAMDAN ÇIKMAYI) ŞART KOŞMA (HÜKMÜNÜN BEYANI) BABI
حدّثنا
أَبُو بِشْرٍ
بَكْرُ بْنُ
خَلَفٍ. حدّثنا
أَبُو
عَاصِمٍ عَنِ
ابْنِ
جُرَيْجٍ.
أَخْبَرَنِي
أَبُو
الزُّبَيْرِ
أَنَّهُ
سَمِعَ طَاوُساً
وَعِكْرِمِةَ
يُحَدِّثَانِ
عَنِ ابْنِ
عَبَّاسٍ؛
قَالَ:
جَاءَتْ
ضُبَاعَةُ
بِنْتُ
الزُّبَيْرِ
ابْنِ عَبْدِ
الْمُطَّلِبِ
رَسُولَ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم فَقَالَتْ:
إِنِّي
امْرَأَةٌ
ثَقِيَلةٌ.
وَإِنِّي
أُرِيدُ الْحَجَّ.
فَكَيْفَ
أُهِلُّ؟
قَالَ
((أَهِلِّي
وَاشْتَرِطِي
أَنَّ
مَحِلَّي
حَيْثُ حَبَسْتَنِي)).
(Abdullah) bin
Abbâs (r.a.)'dan; Şöyle demiştir: Dubâa bint-i Zübeyr bin Abdilmuttalib (r.a.)
(bir kere) Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanma gelerek: Ben
vücûdunda ağırlık bulunan bir kadınım ve ben cidden hacc'a gitmek istiyorum. Bu
durumda, hac niyetiyle nasıl ihrama gireyim? dedi. Resûl-i Ekrem (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) ona: «Sen hac niyetiyle ihrama gir ve (ihrama girerken
Allahım!) Beni hac menâsikini ikmâl etmekten (hastalık gibi bir sebeble)
alakoyduğun yerde ihramdan çıkacağım, diye şart koş,» buyurdu.
AÇIKLAMA: Bu babm ılk iki hadisi Zevaid nevindendir. Şafii de ikinci hadisin
benzerini rivayet etmiştir. Bu babm son hadisi ise Tekmile'de beyan edildiğine
göre Müslim, Tirmizi, Ebu Davud, Nesai. Darimi ve Beyhaki de rivayet
etmişlerdir.
Hac'ta şart
veya iştırat tabiriyle neyin kasdedildiği, babın başlığmda belirtildi. Bunu
tekrar hatırlatayım: Hac etmek niyetiyle ihrama giren kimse ihrama girdiği
esnada
şu şartı koşar:
Ben hastalık veya başka bir nedenle hac menasikini, yani ibadetini ikmal
edemediğim takdirde anılan engelin çıkacağı yerde ihramdan çıkacağım. Buna şart
ve iştirat denilir. Bu durum hac'ta olduğu gibi umre'de de olabilir.
Dubaa (r.a.)
son hadiste belirtildiği gibi Peygamber (s.a.v.)'in amcası Zübeyr bin
Abdülmuttalib'in kızıdır. Birinci hadiste AbduImuttalib'in kızı olarak
gösterilmiştir. Çünkü AbduImuttalib onun dedesidir. Bu anlamda onun kızıdır.
Dubaa'nın hacca
hazırlandığı sıralarda rahatsız olduğu gerek müellifimizin rivayetlerinden ve
gerekse diğer rivayetlerden anlaşılmaktadır. Bu nedenle son hadiste geçen
"Sekıyye" sözcüğü ile hastalık nedeniyle vücüdu ağır olan kadın
manasının kasdedilmesi uygundur. Fakat şerh kitabIarında bu kelimenin bu
şekilde açıklanması hakkında bir bilgi edinemediğim için terceme ederken
"vücüdunda ağırlık bulunan kadın" şeklinde açıklama yapmayı tercih
ettim. Çünkü bu ağırlık şişmanlık veya yaşlılık nedeniyle de olabilir. Bu
nedenle ihtiyatlı davranma yolunu seçtim. Allah en iyi bilendir.
HADİSLERDEN
ÇIKAN FIKIH HÜKÜMLERİ:
Tekmile yazarı
bu babın son hadisinin şerhinde bunun fıkıh hükümleri ile ilgili olarak özetle
şu bilgiyi verir:
1. Hac ve yÜ umre
niyetiyle ihrama giren kimse ihrama girdiği esnada şöyle bir şart koşabilir:
Hastalıl{ veya başka bir sebeble bu ibadeti ikmal edemediğim zaman ihramdan
çıkmayı şart koşuyorum. Bu şartı koşan kimse için böyle bir engel meydana
geldiği zaman ihramdan çıkması caizdir.
2. İhrama
girerken bu şartı koşmayan kimsenin ihramdan çıkması caiz değildir. Bu ikinci
hüküm husüsunda alimler ihtilM etmişlerdir. Şöyle ki:
a) Zahiriye
mezhebi mensubları bu hadislerin zahirini tutarak: Bir engelin çıkması halinde ihramdan
çıkmayı şart koşmak gerel<İr. Çünkü hadislerdeki emrin açık anlamı bunu
gerektirir, demişlerdir.
b) Hanefiler
ile Malik ve tabiilerin bazısı: İhreima girilirken böyle bir şartı koşmak sahih
değil ve bir engel çıktığı zaman bu şart, sahibine bir yarar sağlayamaz. Bir
engel çıktığı zaman, böyle bir şartı küşmamış bir kimseye ne gerekiyor ise bu
şartı koşana da ayni şey gerekir. Şu halde anılan şartı koşan ile koşmayan
arasında hiç bir fark yoktur, demişlerdir. Bu görüş İbn-i Ömer (r.a.) ile Aişe (r.anha)'dan
da rivayet edilmiştir.
Hastalık,
tutuklanma ve benzeri bir engel yüzünden hac veya umre ibadetini ikmal etmekten
alakonulan kimsenin ne yapması gerektiği hususunda yeterli bilgi bu kitabın 85
ve 86. bablarında rivayet edilen 3077 - 3080 nolu hadisler bölümünde inşaallah
verilecektir.
c) Şafii'nin
kuvvetli kavli ile Ahmed' in kavline göre ihrama girilirken anılan şartı koşmak
müstehabtır. Çünkü bu hadislerde anılan şartın koşulması tavsiye edilmiştir.
Beyhaki'nin dediğine göre Şafii, Menasik kitabında: Söz konusu şartın
koşulmasına dair Aişe (r.anha) 'nın hadisi sabit olsaydı ben o hadisin dışında
bir şeyle hükmetmezdim. Çünkü Resulullah (s.a.v.)'den sabit olan bir hadise
aykırı hüküm vermek bence helal değildir, demiştir. Bu hadis müteaddid yollarla
sabit olmuştur.
İhrama
girilirken anılan şartı koşmanın vacib olmadığına hükmeden alimler Dubaa (r.a.)
'nın hadisine şöyle cevab verirler: Bu hadisteki emir Dubaa'ya mahsustur.
Hattabi:
"Bana öyle geliyor ki Dubaa hastalığı veya başka bir hali nedeniyle
başlayacağı hac ibadetini ikmal edemeyeceği kanısında idi. Bu nedenle ihrama
girdiği sırada bu şartı koşmuş ve Resul-i Ekrem (s.a.v.) de ona bu husus için
izin vermişti. İbn-i Abbas'tan edilen bir rivayete göre anılan şartı koşma
hükmü mensuhtur. Lakin bu rivayette zayıf bir ravi vardır. Dubaa'nın hadisinde
bulunan: "Ben hac menasikini (hastalık gibi bir sebeble) nerede ikmal
etmekten alakonulursam orada ihramdan çıkacağım" cümlesi hac menasikini
ikmal etmekten alakonulan kimsenin engel ile karşılaştığı yerde ihrÜmdan
çıkmasının caizliğine ve ayni yerde kurbanlığını kesebileceğine delalet eder.
Peygamber (s.a.v.) de Hudeybiye yılı Mekke'ye giremeyince olduğu yerde
kurbanlığını l<esip orada ihramdan çıkmıştı. Maliki, Şafii ve Hanbeli mezheb
imamlarının görüşleri böyledir. Fakat Hanefiler'e göre hac menasikini ikmal
etmekten alakonulan kinsenin bu nedenle keseceği kurbanlığın haremde kesilmesi
şarttır. Harem mıntıkası dışında kesilmesi caiz değildir. Bu itibarla harem
mıntıkası dışında menasikini ikmal etmekten alakonulan bir kimse bulunduğu
yerde ihramlı olarak durur ve kurbanlığını harem'e gönderip orada kesilmesi
için vekalet verir. Kurbanlığının kesilmesi için kendisi ile vekili tarafından
bir gün tesbit edilir. Tesbit edilen günde kurbanlığının kesilmiş olduğu
kanaatına vanldıktan sonra ihramdan çıkar. Bunların delili ise Bakara suresinin
196. üyetidir. Bu ayette: ..... Hac veya umreyi ikmal etmekten alakonursamz,
kolayımza geleri bir kurbanlık gönderin. Kurbanlığınız yerine ulaşıncaya kadar
başlannızı traş etmeyiniz ...
Hac veya umre
için ihrama girildikten sonra hastalık veya tutuklanma gibi bir nedenle bu
ibadetini ikmal edemeyen kimsenin yapması gerekli şeyler hakkında genel bilgi
yukarıda işaret ettiğim gibi bu kitabın 85 ve 86. bablannda inşaaIlah
verilecektir.