SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’L-MENASİK

<< 2952 >>

DEVAM: 29- KA'BE'NİN ETRAFıNDA REMEL (HAFİFÇE KOŞMAK SURETİYLE TAVAF ETMEK HÜKMÜNÜN BEYANI) BABI

 

حدّثنا أَبُو بَكْرِ بْنُ شَيْبَةَ. حدّثنا جَعْفَرُ بْنُ عَوْنٍ عَنْ هِشَامِ بْنْ سَعْدٍ، عَنْ زَيْدِ بْنِ أَسْلَمَ، عَنْ أَبِيهِ؛ قَالَ: سَمِعْتُ عُمَرَ يَقُولُ: فِيمَ الرَّمَلاَنُ الآنَ؟ وَقَدْ أَطَّأَ اللهُ الإِسْلاَمَ، وَنَفَى الْكُفْرَ وَأَهْلَهُ. وَأيْمُ اللهِ! مَا نَدَعُ شَيْئاً كُنَّا نَفْعَلُهُ عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللهِ صلى الله عليه وسلم.

 

Ömer (bin el-Hattâb) (r.a.)'den Şöyle demiştir: Allah Teâlâ İslâmiyet'i kökleştirip küfrü ve mensublarını yok ettiği halde tavafta hızlı yürümek şu anda nedendir? (Ama) Allah'a yemin olsun ki, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hayatta iken yapmış olduğumuz bir şeyi terketmeyiz.

 

 

AÇIKLAMA:     İbn-i Ömer (r.a.)'ın hadisini Müslim, Ebu Davud, Nesai, Şafii ve Beyhaki de rivayet etmişlerdir.

Cabir (r.a.)'ın hadisini Müslim ve Nesai de rivayet etmişlerdir.

Ömer (r.a.)'ın hadisini Buhari, Ebu Davud, Şafii ve Ahmed de rivayet etmişlerdir.

İbn-i Ömer (r.a.)'ın hadisinde geçen "Tavaf-ı Evvel"den maksad "Kudüm tavafındır. Hadis şarihleri böyle yorumlamışlardır. Hac niyetiyle ihrama giren kimsenin Mekke'ye vanr varmaz ettiği ilk tavafa kudüm tavafı denilir. Cabir (r.a.)'ın hadisinde bildirilen Remel, yani tavafta koşma husüsu yine kudüm tavafına ait olarak yorumlanmıştır. Çünkü bu iki hadisin Resül-i Ekrem (s.a.v.)'in Veda hacc'ına dair olduğu Tekmile yazarı tarafından ifade edilmiştir.

 

Bu hadisler Resül-i Ekrem (s.a.v.)'in ve sahabilerin ilk tavafın ilk üç turunda hızlı yürüdüklerine delalet eder. Bilindiği gibi Ka'be-i Muazzama tavaf edilirken Hacer-i Esved'in bulunduğu köşenin hizasından tavafa başlanılır ve Kabe'nin etrafında yedi defa dolaşılır. Her dolaşıma "Şavt" denilir. Mekke'ye giren ihramlı kişi Ka'be-i Muazzama'yı tavaf ederken ilk üç şavt'ta hızlı yürür ki buna Remei denilir. Diğer dört şavt'ta ise normal yürür.

 

Bu kısa bilgiyi verdikten sonra Remel ismi verilen hızlı yürüyüşün' hangi tavaflarda yapılmasının meşrüluğuna dair ilim ehlinin görüşlerini ve bu hadislerden çıkan hükümleri bildirelim:

 

1. Tavaf'ın ilk üç turunda yelmek ve hızlıca yürümek meşrudur. Alimlerin bu husustaki görüşleri:

 

a) Hanefi 1 er'e göre bu hüküm umre için edilen tavaf'a ve hacc'ın kudüm tavaiı veya ifada, yani rükün tavaiına mahsustur. Yani hac için ihrama giren kimse eğer kudüm tavaiından sonra Safa ile Merve arasında sa'y edecekse, kudüm tavaiının ilk üç turunda hızlı yürüyecektir. Şayet hacı, Safa ile Merva arasındaki sa'y işini ifada tavaiından sonraya bırakmak isterse, kudüm tavaiında Remel, yani ilk üç turda hızlı yürüme durumu yoktur.

Yukarda anılan tavai çeşitlerinde Remel sünnettir. Bir kimse bunu ilk üç turda yapmadığı takdirde kalan dört turda kaza edemez. Remel denilen hızlı yürüyüş lmdınlar için meşrü değildir.

 

b) Maliki. Şafii ve Hanbeli mezhebIerine göre remel, yani hızlı yürüme hükmü hac veya umre niyetiyle ihrama giren kimsenin edeceği kudum tavaiına mahsustur.

 

c) Şafii mezhebinin diğer bir görüşüne göre bu hüküm, arkasında Safa ile Merve arasında sa'y bulunan tavaflara mahsustur. Bu görüşe göre remel işi kudüm tavaiında olabildiği gibi ifada, yani rükün tavaida da olabilir.

 

 

2. Tavaf'ın ilk üç turundaki hızlı yürüyüş bu turların tamamında uygulanır. Yani Hacer-i Esved'in hizasından başlanılan hızlı yürüyüş, Ka'be'nin etrafında dolaşılıp tekrar Hacer-i Esved'in hizasına gelininceye kadar sürdürüıür. Hızlı yürüyüşün Rükn-i Yemani'ye kadar devam edip bu köşeden Hacer-i Esved köşesine kadar ise normal yürüneceğine dair 2953. hadisin hükmü ise mensuhtur. Onun izahı bölümünde tekrar bu hususa değinilecektir.

 

3. Tavaiın diğer turlarında, yani son dört turda normal yürünür, hızlı yürümek meşru değildir.

 

Ömer (r.a.)'ın 2952 nolu hadisinde geçen sözlerinden maksadı şudur: Tavaita hızlı yürümemizin sebebi o dönemde küfrün güçlü ve kuvvetli olması idi. Şimdi ise yüce İslam dini kökleşip yerleşmiş ve küfür ile mensubları ezilmiş, helak olmuştur. Bu duruma bakılacak olursa artık tavafta hızlı yürümek için bir sebeb kalmamıştır. Fakat bunun başka hikmetleri olabilir. Bu itibarla Resul-i Ekrem (s.a.v.) zamanında uygulanan hızlı yürüme işine aynen devam edilecektir. Hikmeti bilinmese bile Resül-i Ekrem (s.a.v.)'in sünnetine, yoluna devam edilecek ve katiyyen terk edilmeyecektir.

 

Ömer (r.a.)'ın hadisinden şu hükümler çıkar:

 

1. Resul-i Ekrem (Aleyhi's-salcUü ve's-selam) bir hikmete binA en bir şeyin yapılmasını emreder ve sonra o hikmet kalmasa bile emrolunan şeye devam edilir. Süfyan-i Sevri, anılan hızlı yürümenin Sünnet-i Müekkede olduğuna ve bunu bırakanın ceza kurbanını gerektirdiğine hükmetmiştir. Fakat tüm alimlere göre bunu terkedene bir ceza gerekmez.

 

2. Anılan tavaflarda hızlı yürüme hükmü devam eder. Bu hüküm mensuh değildir.

 

Bu hadis, sahabilerin imanlarının ne kadar kuvvetli olduğuna ve Resül-i Ekrem (s.a.v.)'in sünnetine, hikmetlerini bilmeseler bile ne derece bağlı olduklarına açık bir delildir. Allah onlardan razi olsun ve bizleri onların yolunda yürümeye muvaffak eylesin.