DEVAM: 29- KA'BE'NİN
ETRAFıNDA REMEL (HAFİFÇE KOŞMAK SURETİYLE TAVAF ETMEK HÜKMÜNÜN BEYANI) BABI
حدّثنا
أَبُو بَكْرِ
بْنُ
شَيْبَةَ.
حدّثنا جَعْفَرُ
بْنُ عَوْنٍ
عَنْ هِشَامِ
بْنْ سَعْدٍ،
عَنْ زَيْدِ
بْنِ
أَسْلَمَ،
عَنْ
أَبِيهِ؛
قَالَ: سَمِعْتُ
عُمَرَ
يَقُولُ:
فِيمَ
الرَّمَلاَنُ
الآنَ؟
وَقَدْ
أَطَّأَ
اللهُ
الإِسْلاَمَ،
وَنَفَى
الْكُفْرَ
وَأَهْلَهُ.
وَأيْمُ اللهِ!
مَا نَدَعُ
شَيْئاً
كُنَّا
نَفْعَلُهُ
عَلَى عَهْدِ
رَسُولِ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم.
Ömer (bin
el-Hattâb) (r.a.)'den Şöyle demiştir: Allah Teâlâ İslâmiyet'i kökleştirip küfrü
ve mensublarını yok ettiği halde tavafta hızlı yürümek şu anda nedendir? (Ama)
Allah'a yemin olsun ki, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hayatta iken
yapmış olduğumuz bir şeyi terketmeyiz.
AÇIKLAMA: İbn-i Ömer (r.a.)'ın hadisini Müslim, Ebu Davud, Nesai, Şafii ve Beyhaki
de rivayet etmişlerdir.
Cabir (r.a.)'ın
hadisini Müslim ve Nesai de rivayet etmişlerdir.
Ömer (r.a.)'ın
hadisini Buhari, Ebu Davud, Şafii ve Ahmed de rivayet etmişlerdir.
İbn-i Ömer
(r.a.)'ın hadisinde geçen "Tavaf-ı Evvel"den maksad "Kudüm
tavafındır. Hadis şarihleri böyle yorumlamışlardır. Hac niyetiyle ihrama giren
kimsenin Mekke'ye vanr varmaz ettiği ilk tavafa kudüm tavafı denilir. Cabir (r.a.)'ın
hadisinde bildirilen Remel, yani tavafta koşma husüsu yine kudüm tavafına ait
olarak yorumlanmıştır. Çünkü bu iki hadisin Resül-i Ekrem (s.a.v.)'in Veda
hacc'ına dair olduğu Tekmile yazarı tarafından ifade edilmiştir.
Bu hadisler
Resül-i Ekrem (s.a.v.)'in ve sahabilerin ilk tavafın ilk üç turunda hızlı
yürüdüklerine delalet eder. Bilindiği gibi Ka'be-i Muazzama tavaf edilirken
Hacer-i Esved'in bulunduğu köşenin hizasından tavafa başlanılır ve Kabe'nin
etrafında yedi defa dolaşılır. Her dolaşıma "Şavt" denilir. Mekke'ye
giren ihramlı kişi Ka'be-i Muazzama'yı tavaf ederken ilk üç şavt'ta hızlı yürür
ki buna Remei denilir. Diğer dört şavt'ta ise normal yürür.
Bu kısa bilgiyi
verdikten sonra Remel ismi verilen hızlı yürüyüşün' hangi tavaflarda yapılmasının
meşrüluğuna dair ilim ehlinin görüşlerini ve bu hadislerden çıkan hükümleri
bildirelim:
1. Tavaf'ın ilk
üç turunda yelmek ve hızlıca yürümek meşrudur. Alimlerin bu husustaki
görüşleri:
a) Hanefi 1
er'e göre bu hüküm umre için edilen tavaf'a ve hacc'ın kudüm tavaiı veya ifada,
yani rükün tavaiına mahsustur. Yani hac için ihrama giren kimse eğer kudüm
tavaiından sonra Safa ile Merve arasında sa'y edecekse, kudüm tavaiının ilk üç
turunda hızlı yürüyecektir. Şayet hacı, Safa ile Merva arasındaki sa'y işini
ifada tavaiından sonraya bırakmak isterse, kudüm tavaiında Remel, yani ilk üç
turda hızlı yürüme durumu yoktur.
Yukarda anılan
tavai çeşitlerinde Remel sünnettir. Bir kimse bunu ilk üç turda yapmadığı
takdirde kalan dört turda kaza edemez. Remel denilen hızlı yürüyüş lmdınlar
için meşrü değildir.
b) Maliki.
Şafii ve Hanbeli mezhebIerine göre remel, yani hızlı yürüme hükmü hac veya umre
niyetiyle ihrama giren kimsenin edeceği kudum tavaiına mahsustur.
c) Şafii mezhebinin
diğer bir görüşüne göre bu hüküm, arkasında Safa ile Merve arasında sa'y
bulunan tavaflara mahsustur. Bu görüşe göre remel işi kudüm tavaiında
olabildiği gibi ifada, yani rükün tavaida da olabilir.
2. Tavaf'ın ilk
üç turundaki hızlı yürüyüş bu turların tamamında uygulanır. Yani Hacer-i
Esved'in hizasından başlanılan hızlı yürüyüş, Ka'be'nin etrafında dolaşılıp
tekrar Hacer-i Esved'in hizasına gelininceye kadar sürdürüıür. Hızlı yürüyüşün
Rükn-i Yemani'ye kadar devam edip bu köşeden Hacer-i Esved köşesine kadar ise
normal yürüneceğine dair 2953. hadisin hükmü ise mensuhtur. Onun izahı
bölümünde tekrar bu hususa değinilecektir.
3. Tavaiın
diğer turlarında, yani son dört turda normal yürünür, hızlı yürümek meşru
değildir.
Ömer (r.a.)'ın
2952 nolu hadisinde geçen sözlerinden maksadı şudur: Tavaita hızlı yürümemizin
sebebi o dönemde küfrün güçlü ve kuvvetli olması idi. Şimdi ise yüce İslam dini
kökleşip yerleşmiş ve küfür ile mensubları ezilmiş, helak olmuştur. Bu duruma
bakılacak olursa artık tavafta hızlı yürümek için bir sebeb kalmamıştır. Fakat
bunun başka hikmetleri olabilir. Bu itibarla Resul-i Ekrem (s.a.v.) zamanında
uygulanan hızlı yürüme işine aynen devam edilecektir. Hikmeti bilinmese bile
Resül-i Ekrem (s.a.v.)'in sünnetine, yoluna devam edilecek ve katiyyen terk
edilmeyecektir.
Ömer (r.a.)'ın
hadisinden şu hükümler çıkar:
1. Resul-i
Ekrem (Aleyhi's-salcUü ve's-selam) bir hikmete binA en bir şeyin yapılmasını
emreder ve sonra o hikmet kalmasa bile emrolunan şeye devam edilir. Süfyan-i
Sevri, anılan hızlı yürümenin Sünnet-i Müekkede olduğuna ve bunu bırakanın ceza
kurbanını gerektirdiğine hükmetmiştir. Fakat tüm alimlere göre bunu terkedene
bir ceza gerekmez.
2. Anılan
tavaflarda hızlı yürüme hükmü devam eder. Bu hüküm mensuh değildir.
Bu hadis,
sahabilerin imanlarının ne kadar kuvvetli olduğuna ve Resül-i Ekrem (s.a.v.)'in
sünnetine, hikmetlerini bilmeseler bile ne derece bağlı olduklarına açık bir
delildir. Allah onlardan razi olsun ve bizleri onların yolunda yürümeye
muvaffak eylesin.