SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’L-MENASİK

<< 2957 >>

DEVAM: 32- (KA'BE-İ MUAZZAMA'YI) TAVAF ETME FAZİLETİ (NİN BEYANI) BABI

 

حدّثنا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ. حدّثنا حُمَيْدُ بْنُ أَبِي سَوِيَّةَ؛ قَالَ: سَمِعْتُ ابْنَ هِشَامٍ يَسْأَلُ عَطَاءَ بْنَ أَبِي رَبَاحٍ عَنِ الرُّكْنِ الْيَمَانِيِّ، وَهُوَ يَطُوفُ بِالْبَيْتِ. فَقَالَ عَطَاءٌ: حَدَّثَنِي أَبُو هُرَيْرَةَ أَنَّ النَّبيَّ صلى الله عليه وسلم  قَالَ ((وُكِلَ بِهِ سَبْعُونَ مَلَكاً. فَمَنْ قَالَ: اللّهُمَّ! إِنِّي أَسْأَلُكَ الْعَفْوَ وَالْعَافِيَةَ فِي الدُّنْيَا وَالآخِرَةِ، رَبَّنَا آتِنَا فِي الدُّنْيَا حَسَنَةً وَفِي الآخِرَةْ حَسَنَةً وَقِنَا عَذَابَ النَّارِ، قَالُوا: آمِينَ)). فَلَمَّا بَلَغَ الرُّكْنَ الأَسْوَدَ قَالَ: يَا أَبَا مُحّمَّدٍ! في هذا الرُّكْنِ الأَسْوَدِ؟ فقَالَ عَطَاءٌ: حَدَّثَنِي أَبُو هُرَيْرَةَ أَنَّهُ سَمِعَ رَسُولَ اللهِ صلى الله عليه وسلم  يَقُولُ ((مَنْ فَاوَضَهُ فَإِنَّمَا يُفَاوِضُ يَدَ الرَّحْمنِ)). قَالَ لَهُ هِشَامٍ: يَا أَبَا مُحّمَّدٍ! فَالطَّوَافُ؟ قَالَ عَطَاءٌ: حَدَّثَنِي أَبُو هُرَيْرةَ أَنَّهُ سَمِعَ رَسُولَ النَّبيَّ صلى الله عليه وسلم

 يَقُولُ ((مَنْ طَافَ بِالْبَيْتِ سَبْعاً وَلاَ يَتَكَلَّمُ إِلاَّ بِسُبْحَانَ اللهِ وَالْحْمْدُ لِلَّهِ، وَلاَ إِلهَ إِلاَّ اللهُ، وَاللهُ أَكْبَرُ، وَلاَ حَوْلَ وَلاَ قُوَّةَ إِلاَّ بِاللهِ، مُحِيَتْ عَنْهُ عَشْرُ سَيِّئَاتٍ, وَكْتِبَتْ لَهُ عَشْرُ حَسَنَاتٍ، وَرُفِعَ لَهُ بِهَا عَشَرَةَ دَرَجَاتٍ. وَمَنْ طَافَ فَتَكَلَّمَ وَهْوَ فِي تْلكَ الْحَالِ، خَاض فِي الرَّحْمَةِ بِرِجْلّيْهِ، كَخَائِضِ الْمَاءِ بِرِجْلَيْهِ)).

 

في الزوائد: يدل على أن الحديث من الزوائد. إلا أنه ما تكلم على إسناده.

وقال السنديّ، بعد ذكر ما تقدم: زذكر الدميريّ ما يدل على أنه حديث غير محفوظ.

 

Humeyd bin Ebî Sevîyye'den; Şöyle demiştir: Atâ bin Ebî Rabâh Ka'be'yi tavaf ederken İbn-i Hişâm (r.a.)'in kendisine şöyle soru sorduğuna ve kendisinin şöyle cevab verdiğine şâhid oldum: İbn-i Hişâm (r.a.) ; Rükn-i Yemânîlnin fazileti) hakkında (bilgi verir misin? diye) sordu. Atâ bin Ebî Rabâh (r.a.):

 

Ebû Hureyre (r.a.), Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in (Rükn-i Irâki'nin fazileti hakkında) şöyle buyurduğunu bana rivayet etti, dedi: Rükn-i Yemânî yanında 70 melek görevlendirilmiştir. Kim orada; "Allahım şüphesiz ben senden afıv, dünyada ve âhirette afiyet (selâmet) dilerim. Ey Rabbımız bize dünyâda iyiyi, âhirette de iyiyi ver ve bizi ateşin azabından koru" diye dua ederse o melekler âmin, derler.»

 

Atâ bin Ebı Rabâh Hacer-i Esved'in bulunduğu köşe'ye ulaşınca İbn-i Hişâm (ona): Yâ Ebâ Muhammed! Şu Hacer-i Esvedtin fazileti) hakkında sana ne (bilgi) ulaşmış? diye sordu. Bunun üzerine Atâ: Ebü Hureyre (r.a.), Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den (Hacer-i Esved'in fazileti hakkında) şöyle buyurduğunu işittiğini bana rivayet etti, dedi: ''Kim Hacer-i Esved'e yönelirse şüphesiz o kimse Rahman'a yönelmiş (yâni O'na bey'at ve ahıd) etmiş olur.»

 

İbn-i Hişâm, Atâ bin Ebi Rabâh'a: Yâ Ebâ Muhammed! Tavaf('ın fazileti hakkında işittiğin) nedir? dedi. Atâ:

 

Ebû Hureyre (r.a.), Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den (tavaf hakkında) şöyle buyurduğunu işittiğini bana rivayet etti, dedi: Kim Ka'be'yi yedi defa tavaf eder ve (tavaf esnasında): "Ailah'ın her nevî noksanlıklardan pâk ve nezih olduğuna inanırım. Hamd Allah'a mahsustur. Allah'tan başka ilâh yoktur ve Allah (her şeyden) büyüktür. Günahlardan dönüş ve ibâdete güç ancak Allah'ın yardımıyladır" sözünden başka bir şey (yâni dünya ile ilgili bir lâf) konuşmazsa, onun on günahı silinir, onun için on hasene (sevabl yazılır ve bu ibâdet sayesinde onun mertebesi on derece yükselir. Kim de tavaf eder ve tavaf esnasında (dünya ile ilgili) konuşursa, (yalnız) ayakları suya batan kimse gibi onun (yalnız) ayakları rahmete batar, (yâni vücûdunun kalan kısmı rahmete batmaz)."

 

Not; Zevâid'de şöyle denilmiştir: Sened, bu hadisin Zevâid nevinden olduğuna delâlet eder. Fakat Zevâid yazarı bu sened hakkında bir şey söylememiştir. Sindi bu bilgiyi verdikten sonra: Ed-Dümeyri bu hadîsin mahfuz olmadığına delâlet eden bazı bilgiler nakletmiş tir.

 

 

AÇIKLAMA:     İbn-i Ömer (r.a.)'ın hadisini Tirmizi ve İbn-i Huzeyme de rivayet etmişlerdir. Humeyd (r.a.)'ın hadisi ise Zevaid nevindendir.

ilk hadis, tavafın ve tavaftan sonra kılınan iki rek'at namazm faziletine delalet eder. İkinci hadis ise tavaf esnasında okunacak mezkür duaların okunması ve Hacer-i Esved'i istilam etmenin faziletioi ifade eder.

 

Tavaf esnasında dünya ile ilgili konuşmalar yasaklanmamış olmakla beraber konuşmamak müstehabtır. İhtiyaç ve zarüret halinde konuşmak ise meşrüdur.

Tavaf esnasında dünya ile ilgili şeyleri konuşan kimsenin ayaklarının rahmete batmasından maksad şu olabilir: Böyle davranan kimsenin bütün vücüdu rahmetten pek yararlanmaz, vücüdu kısmen yararlanır. Fakat tavaf esnasında zikir ve dua gibi şeylerle meşgul olan kimse ise vücüdunun tümüyle rahmetten yararlanır.

 

Tavaf'tan sonra kılınan iki rekaat namazın hükmü ile ilgili bilgiyi bundan sonra gelen babtaki hadislerin izahı bölümünde vermeye çalışacağım.

Bir noktayı belirteyim: İkinci hadisin notunda bu hadisin Zevaid nevinden olduğunun senedinden ıltflaşıldığına işaret edilmektedir. Bu işaret kanımca, senedde Humeyd bin Seviyye'nin bulunmasıdır. Ancak Hüsasa'da, Humeyd bin Ebi Suveyd el-Mekki olarak tanıtılan bir z,Uın rivc'tyetinin yalnız İbn-i Mace tarafından alındığı ifade edilmektedir. Eğer Humeyd bin Ebi Seviyye ile Humeyd bin Ebi Suveyd ayni zat ise bu hadisin Zevaid nevinden olmasının delil i bu zatın senedde bulunmasıdır. Eğer bunlar ayrı zcUlar iseler hadisin Zevaid nevinden olduğuna delEdet eden delil araştırılmalıdır. Allah en iyi bilendir.

 

Şöyle bir şey de hatıra gelir: Suveyd kelimesi ile Seviyye kelimesinin Arapça yazılışları biribirine benzer. Hulasa'da Humeyd bin Ebi Seveyye ismine rastlamadım. Humeyd bin Ebi Suveyd ismi ise orada bulunur. Bu itibarla İbn-i Mace'nin eldeki nüshalarında mevcut Seviyye kelimesinin bir kalem hatası olması muhtemeldir.