33- TAVAFTAN SONRA İKİ
REKAAT NAMAZ BABI
حدّثنا
أَبُو بَكْرِ
بْنُ
شَيْبَةَ.
حدّثنا أَبُو
أُسَامَةَ
عَنِ ابْنِ
جُرَيْجٍ،
عَنْ كَثِيِر
بْنِ كَثِيرِ
بْنِ
الْمُطَّلِبِ
بْنِ أَبِي
وَدَاعَةَ
السَّهْمِيِّ،
عَنْ
أَبِيهِ،
عَنِ
الْمُطَّلِبِ؛
قَالَ:
رَأَيْتُ
رَسُولَ
اللهِ صلى
الله عليه وسلم
إِذَا فَرَغَ
مِنْ سَبْعهِ
جَاءَ حَتَّى
يُحَاذِيَ
بِالرُّكْنِ.
فَصَلَّى
رَكْعَتَيْنِ
فِي
حَاشِيَةِ
الْمَطَافِ.
وَلَيْسَ
بَيْنَهُ
وَبَيْنَ
الطُّوَّافِ
أَحَدٌ.
قَالَ ابْنُ مَاجَةَ:
هذَا
بِمَكَّةَ،
خَاصَّةً.
El-Muttalİb (bin
Ebî Vedâa es-Sehmî) (r.a.)'den; Şöyle, demiştir: Ben Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)'i şöyle yaparken gördüm: Ka'be'yi yedi defa tavaf edince
gelip Hacer-i Esved'in hizasında durdu. Sonra tavaf sahasının kenarında iki
rek'at namaz kıldı ve (namaz kılarken) kendisi ile tavaf edenler arasında
(sütre olarak) hiç kimse yoktu.
İbn-i Mâceh dedi
ki: Bu durum (yâni sütresiz namaza durmak ve namazın önünden geçmek) Mekke'ye
mahsustur.
Diğer Tahric edenler:
Ebu Davud, menasik; Nesâî, menâsik; Ahmed b. Hanbel, VI, 399; Beyhakî,
es-Sünenü'l-kübrâ, II, 273.
AÇIKLAMA: EI-Fetih
yazarının beyanına göre bu hadis sünen sahibIeri tarafından rivayet edilmiştir.
BU HADiSTEN ÇIKARILAN
HÜKÜMLER ŞUNLARDIR:
1. Tavaf'tan sonra iki
rek'at namaz kılmak meşrüdur.
2. Tava[ namazı ismi
verilen bu iki rekaatı Hacer-i Esved'in bulunduğu köşenin hizasında, yani
İbrahim (a.s.)'ın makamındakılmak efdaldır.
3. Anılan namaza
matarın, yani Ka'be-i Muazzama'yı tavaf edenlerin tava[ esnasında işgal
ettikleri sahanın kenarmda durmak meşrüdur.
4. Burada namaza duran
kimsenin kendisine bir sütre edinmesi gereği yoktur.
5. Ka'be'yi tava[
edenlerin anılan sahada namaza duran kimsenin önünden geçmesinde bir sakınca
yoktur.
YUKARDA ANILAN
HÜKÜMLER HAKKINDA İLMİ GÖRÜŞLER
1. Tavaf namazının
hükmü hakkında ihtilaf vardır. Şöyle ki:
a) Hanefiler'e göre bu
namaz vacibtir. Malik ve Şafii'nin birer kavli de böyledir. Bu grubun
delilleri; 2960. hadiste anılan Bakara süresinin 125. ayeti, bu ayetin anıldığı
mezkür hadis, benzeri hadisler ve Resül-i Ekrem (s.a.v.)'in bu namaza devam
etmesidir.
b) Şafii mezhebinin en
kuvvetli kavli ile Ahmed'e göre bu namaz sÜnnettir. Anılan ayetteki emir
mÜstehablık içindir.
c) Malik'in meşhur kavline
göre bu namaz tavafa bağlıdır. Yani tavaf vacib ise namaz da vacib olur. Tavaf
sÜnnet ise namaz da sünnettir. Namazın İbrahim'in makamında kılınması
mendubtur. Şayet başka bir yerde kılınırsa, henüz abdest bozulmamış iken bunun
İbrahim'in makamında yeniden kılınması gerekir.
Cumhura göre bu
namazın İbrahim'in makamında kılınması efdaldır. Başka yerde de kılınabilir.
BAŞKA NAMAZ TAVAF
NAMAZI YERİNE GEÇER Mİ?
A) Hanefiler ileMali
k'e göre başka namaz bunun yerine geçmez_
B) Şafii ve Hanbeli
mezhebIerine göre ise farz namaz bunun yerine geçer.
2. Bu hadisin zahirine
göre Mescid-i Haram'da namaza duran kimsenin sütre edinmesi mecbüriyeti yoktur.
Keza burada namaza duran kimsenin önünden geçmekte bir sakınca yoktur. Mescid-i
Haram dışında kalan yerlerde namaza duran kimsenin sütre edinmesi ve namaza
duranın önünden geçme hükümleri sünenimizin namaz bölümünde etraflıca
anlatılmıştır. Tekrarlamaya gerek yoktur. Burada sadece Mescid-i Haram'daki
duruma ait ilmi görüşleri beyan etmekle yetineceğim.
a) Hanefi mezhebi:
Ka'be-i Muazzama'yı tavaf eden kimsenin, namaza duranların önünden geçmesi
caİzdir. Keza İbrahiın (a.s.)'ın makamında ve Ka'be-i Muazzama içinde namaza
duran kimsenin önünden geçmek caizdir. Namaza duran kimse ile onun önünden
geçen kimse arasında bir sütre bulunsun veya bulunmasın hüküm budur.
b) Şafii mezhebi:
Ka'be-i Muazzama'yı tavaf ederken namaza duranın önünden geçmek caizdir.
Sütrenin bulunması veya bulunmaması fark etmez.
c) Maliki mezhebi:
Mescid-i Haram'da bir sütre edinmeden namaza duranın önünden geçmek caizdir.
Tavaf eden kimsenin süLre edinerek namaza duranın önünden geçmesi ise
mekruhtur.
d) Hanbeli mezhebi:
Mekke'de ve bu mukaddes beldenin harem'inde r'.amaza duranın önünden geçmek
caizdir.
EBU DAVUD RİVAYETİ VE İZAH İÇİN BURAYA
TIKLAYIN