DEVAM: 33- TAVAFTAN
SONRA İKİ REKAAT NAMAZ BABI
حدّثنا
الْعَبَّاسُ
بْنُ
عُثْمَانَ
الدِّمَشْقِيُّ.
حدّثنا
الْوَلِيدُ
بْنُ مُسْلِمٍ
عَنْ مَالِكِ
بْنِ أَنَسٍ،
عَنْ جَعْفَرِ
بْنِ
مُحَمَّدٍ،
عَنْ أَبِيهِ،
عَنْ
جَابِرٍ؛
أَنَّهُ
قَالَ: لَمَّا
فَرَغَ
رَسُولُ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم مِنْ
طَوَافِ
الْبَيْتِ،
أَتَى
مَقَامَ إِبْرَاهِيمَ.
فَقَالَ
عُمَرُ: يا
رَسُولَ
اللهِ! هذَا
مَقَامُ
أَبِينَا
إِبْرَاهِيمَ
الَّذِي
قَالَ اللهُ
سُبْحَانَهُ
{وَاتَّخِذُوا
مِنْ مَقَامِ
إِبْرَاهِيمَ
مُصَلَّى}. قَالَ
الْوَلِيدُ:
فَقُلْتُ
لِمَالِكٍ:
هكَذَا
قَرَأَهَا،
وَاتَّخِذُوا
مِنْ مَقَامَ
إِبْرَاهِيمَ
مُصَبَّى؟
قَالَ:
نَعَمْ.
Câbir (bin
Abdillah) (r.a.)'dan; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
Ka'be'yi tavaf işini bitirince (tavaf namazı için) İbrahim'in makamına geldi.
Bunun üzerine Ömer (bin el-Hattâb) (r.a.): Yâ. Resülallah! Burası Allah
Sübhâne'nin; "ibrahim'in makamı yanında namaz için bir yer edinin"
[Bakara 125] buyurduğu babamız
İbrahim'in makamıdır, dedi.
(Râvi) el-Velîd
demiş ki: Ben Mâlik (bin Enes)'e Râvi bu âyeti; وَاتَّخِذُوا
مِنْ مَقَامَ
إِبْرَاهِيمَ
مُصَبَّى şeklinde (mi)
okudu? diye sordum. Mâlik (r.a.): Evet, diye cevab verdi. (Yâni âyetteki
fiil mazi şeklinde değil emr-i muhatab fiilidir)
AÇIKLAMA: İbn-i Omer (r.a.)'ın hadisini Buhari, Müslim ve Nesai de rivayet
etmişlerdir. Bu hadis de tavaftan sonra iki rekaat namaz kılmanın meşruluğuna
delalet eder. Ravi Veki'in parantez içindeki açıklaması Buhari'nin rivayetinde
hadisin metninde mevcuttur. Yani Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in bu namazı İbrahim'in
makamı yanında kıldığı İbn-i Ömer tarafından ifade edilmiştir.
Cabir (r.a.)'ın
hadisinin birer benzerini Müslim, Tirmizi ve Ahmed de rivayet etmişlerdir.
Hadiste anılan
Allah'ın kelamı Bakara suresinin 125. ayetinde geçer. Ayetin bu cümlesindeki
fiil ınazi ve emri muhatab olmak üzere iki şekilde okunmuştur. Mazi fiili
olursa meali şöyle olur: "Ve onlar İbrahim'in malmmı yanında bir namaz
yeri edindiler." Şayet bu fiil emri muhcUab şeklinde okunursa meali şöyle
olur: "Ve İbrahim'in makamı yanında bir namaz yeri edininiz."
Anılan cümle
müteaddid şekillerde yorumlanmıştır. Yukardaki yorum bunlardan biridir. Diğer
yorumlar hakkında bilgi edinmek isteyenler tefsir kitabIarına müracaat
etmelidir.
Makam-ı İbrahim
'den maksad İbrahim Peygamber'in Ka'be-i Muazzama'yı inşa ederken veya halkı
hacc'a davet ederken üstüne çıktığı taştır. Bu taşta İbrahim (Aleyhisselam)'ın
ayak izi bulunur. Taş halen Ka'be-i Muazzama'nın yanında bir muhafazalık içinde
duruyor. Hacca gidenler ziyaret ederler. İbrahim (Aleyhisselam)'ın bir mucizesi
olarak taş onun ayağı altında yumuşar ve ayağı taşa batar. Bu iz halen
mevcuttur.
Resul-i EI{rem
(s.a.v.) Ka'be'yi tava! ettikten sonra bu taşın olduğu yere teşrif eder ve
sünenimizin 3074 nolu Cabir (r.a.)'ın hadisinde belirtildiği gibi buraya
vardıktan sonra anılan ayeti okur. Sonra makamın, yani taşın arkasında durup
iki rekaat tavaf namazı eda eder.
Makam-ı İbrahim
ismi verilen taş Resul-i Ekrem (s.a.v.) zamanında Ka'be'ye çok yakın, hemen
hemen Ka'be duvarına bitişik idi. Sonra Ömer (r.a.) bunu şimdi bulunduğu yere
nakletti.