SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’L-MENASİK

<< 2971 >>

DEVAM: 38- HAC VE UMRE'Yİ BERABER EDA EDEN (YANİ HACC-l KIRAN NiYETİYLE İHRAMA GİREN) E AİT HADİSLER BABI

 

حدّثنا عَلِيُّ بْنُ مُحَمَّدٍ. حدّثنا أَبُو مُعَاوِيَةَ. حدّثنا حَجَّاجٌ عَنِ الْحَسَنِ بْنِ سَعْدٍ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ؛ قَالَ: أَخْبَرَنِي أَبُو طَلْحَةَ أَنَّ رَسُولَ اللهِ صلى الله عليه وسلم قَرَنَ الْحَجَّ وَالعُمْرَةَ.

 

في الزوائد: في إسناده حجاج بن أرطاة، ضعيف ومدلّس. زقد رواه بالعنعنة.

 

Ebû Talha (r.a.)'den rivayet edildiğine göre: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hac ve umre'yi beraber ifâ etti (yâni hacc-ı kırân'ı edâ etti.)

 

Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedinde Haccac bin Ertat bulunur. Bu ravi zayıf ve tedlisçidir ve bu hadisi an'ane ile rivayet etmiştir.

 

AÇIKLAMA:     Enes (r.a.)'ın ilk hadisi Nesai, ikinci hadisi ise Müslim, Tirmizi, Ebu Davud, Nesai ve Beyhaki tarafından da rivayet edilmiştir.

 

Es-Subay (r.a.)'ın hadisini müellifimiz iki senedle rivayet etmiştir. Nesai de bunları rivayet etmiştir. Ebu Davud ise ilk senedIe rivayet edilen metnin daha genişini rivayet etmiştir. Ahmed ve Beyhaki ise bunun benzerini rivayet etmişlerdir.

 

Ebu Talha (r.a.)'ın hadisi, notta belirtildiği gibi Zevaid nevindendir.

Bu babtaki hadisler Resül-i Ekrem (s.a.v.)'in Hacc-ı Kıran şeklinde menasikini ifa ettiğine delalet eder. Hanefiler, Sevri ve İshak bu hadisleri delil göstererek Hacc-ı Kıran'ın Hacc-ı Temettü ve Hacc-ı İfrad'dan dahafaziletli olduğunu söylemişlerdir. Şafiiler'den Nevevi, el-Müzeni, İbnü'l-Münzir ve Takiyü'd-Din-i Sibki de Hacc-ı Kıran'ın daha faziletli olduğunu söylemişlerdir.

 

Gerek bu babta rivayet edilen hadisler, gerekse benzeri hadisler Resül-i Ekrem (s.a.v.)'in Hacc-ı Kıran ettiğine açıkça delalet ederler. Bu durum sahabilerden bir cemaattan rivayet edilmiştir. İbn-i Ömer, Aişe, Cabir, Ömer bin el-Hattab, Ali, İmran bin Husayn ve Süraka bin Malik (r.a.) anılan cemaattandır. Bundan önceki babta rivayet edilen hadislerin zahirine göre ise Resül-i Ekrem (s.a.v.) Hacc-ı İfrad etmiştir. Hicretten sonra Resül-i Ekrem (s.a.v.)'in yalnız bir defa hacca gittiği sabittir. Bu da hicretin 10. yılı edilen meşhur Veda haccıdır.

 

Tekmile yazarının beyanına göre bu babta rivayet edilen hadisler ile bundan önceki babta rivayet edilen hadisler arasında görülen zahiri ihtilM şu şekilde halledilmiştir:

Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in Hacc-ı İfrad ettiğini rivayet eden sahabiler O'nun hac için Lebbeyk duasını işitmişler. Bu nedenle Hacc-ı İfrad ettiğini anlamışlardır. Hacc-ı Kıran hadislerini rivayet edenler ise O'nun hac ve umre için Lebbeyk duasını işitmişler ve böylece diğer grubun işitmediği umre ile ilgili Lebbeyk kısmını hıfzetmişlerdir. Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in bir söz veya fiilini hıfzedip belleyen sahabrnin rivayeti bunu bellemeyen ve hıfzetmeyen sahabinin rivayetine tercih edilir. Peygamber (A!eyhi's-salatü ve's-selam)'in Hacc-ı Kıran ettiği şu sebeblerle ağırlık kazanır :

 

1.. O'nun Hacc-ı Kıran ettiğini rivayet eden sahabiler, Hacc-ı İfrad ettiğini rivayet eden sahabilerden fazladır.

 

2. O'nun Hacc-ı Kıran ettiğine dair hadislerde, Hacc-ı İfrad ettiğine ait hadislerde bulunmayan ziyadelik vardır. Güvenilir ravinin ziyade ve ekleri kabulolunur. Özellikle bu ilave bir çok sıhhatli yollarla, sahabilerden oluşan bir cemaattan rivayet edildiği zaman.

 

3. Hacc-ı Kıran'a dair rivayetlerin tevili muhtemel değildir. Fakat Hacc-ı Hracı'aait rivayetlerin tevili muhtemeldir.

 

4. Resül-i Ekrem (s.a.v.) Veda haccı seferinde sahabilerden beraberinde kurbanlık getirenlere Hacc-ı Kıran'ı emretmiştİ. O da kurbanlık getirmiş iken kurbanlık getiren sahabilerina Hacc-ı Kıran'ı emredip kendisinin Hacc-ı Kıran'dan başka bir hac şeklini eda etmesi mÜnasib görülmez.

Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in Hacc-ı Kıran ettiğine delalet eden başka deliller de mevcuttur. Biz bu kadarlık bilgi ile yetinelim 

 

2970 nolu hadiste Selman bin Rebia ile Zeyd bin Suhan'ın Hacc-ı Kıran'a başlamış bulunan Subey bin Ma'bed hakkında: "Bu adam devesinden daha sapıktır" demelerinden maksadlan onun Hacc-ı İfrad'ın daha faziletli olduğunu bilmemesini yadırgamaktıf. Herhalde Selman ile Zeyd, Ömer (r.a.)'ın Eacc-ı Kıran'dan hoşlanmadığını sandıkları için böyle söylemişlerdi. Halbuki gerçek böyle değildi. Nitekim Ömer (r.a.) Subeyy'in niyetlendiği Hacc-ı Kıran'ın Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in sÜllnetine uygun olduğunu ifade etmiştir. Ömer (r.a.) Hacc-ı Temettü veya hac niyetiyle ihrama girildikten sonra bunu umre'ye çevirmeyi tasvib etmiyordu.

 

BU HADiSTEN ŞU HÜKÜMLER ÇıKAR

 

1. Hacc-ı Kıran sünnet'e uygundur.

 

2. Dini bir meseleyi bilmeyen kimse, bu alanda ehil ve liyakatlı ilim adamlarına baş vurmalıdır.

 

3. Dini meseleler hakkında yeterli bilgisi bulunmayan bir kimsenin dini vecibelerini ifa eden kimseye rastgele sataşmamalıdır. Böyle sataşan kimseler yetkililerce kınanmalıdır.

 

Bu hadiste sözü edilen ravi Subey bin Ma'bed et-Tağlibi (r.a.) bu hadisi Ömer (r.a.)'den rivayet etmiştir. Ravileri ise Ebu Vail, Mesruk, Ebu İshak es-Sübeyi, Şa'bi ve İbrahim en-Nahai'dir. Bu zat muhadram olan tabiilerdendir. Yani Resul-i Ekrem (s.a.v.) zamanında müslüman olmakla beraber O'nu görme şerefine nail olamamıştır. Müslim bin Kasım, İbn-i Hibban ve başkası bunun sıka, yani güvenilir olduğunu söylemişlerdir. Ebu Davud, İbn-i Mace ve Nesai onun hadisini rivayet etmişlerdir.