DEVAM: 39- HACC-ı KıRAN
EDEN KiMSE'NİN (FARZ OLAN) TAVAF (SAYISININ BEYANI) BABI
حدّثنا
مُحْرِزُ
بْنُ
سَلَمَةَ.
حدّثنا عَبْدُ
الْعَزِيزِ
بْنُ
مُحَمَّدٍ
عَنْ عُبَيْدِ
اللهِ، عَنْ
نَافِعٍ،
عَنِ ابْنِ
عُمَرَ؛
أَنَّ
رَسُولَ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم قَالَ
((مَنْ
أَحْرَمَ
بِالْحَجِّ
وَالْعُمْرَةِ،
كَفَى
لَهُمَا
طَوَافٌ وَاحِدٌ.
وَلَمْ
يَحِلَّ
حَتَّى
يَقْضِى
حَجَّةُ،
وَيَحِلَّ
مِنْهُمَا
جَمِيعاً)).
(Abdullah) bin
Ömer (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) şöyle buyurmuştur: Kim hac ve umre niyetiyle ihrama girerse (yâni
Hacc-ı Kır'ân'a başlarsa) hac ve umresi için bir tavaf kifayet eder ve o kimse
haccını tamamlayıp da hac ve umrenin her ikisinin ihramından beraber çıkıncaya
kadar ihramdan çıkamaz.
AÇIKLAMA: Bu babın ilk hadisi Zevaid nevindendir. En kuvvetli rivayetiere göre
Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in Hacc-ı Kıran'ı eda ettiğini bundan önceki babta
belirttik. Bu seferde O'na refakat eden sahabilerden bir kısmı da Hacc-ı
Kıran'ı eda etmişlerdi. Bu hadiste,
,hac ve umre
için yalnız bir ta vaf ettiği bildirilen sahabiler, Hacc-ı Kıran'ı eda
edenlerdir. İfa edildiği bildirilen tavaf ise farz ve rükün olan tavaftır ki
Arafat'tan Mina'ya dönüldükten sonra yapılır. Şu noktayı da hatırlatayım:
Ka'be'nin etrafında yedi defa dolaşmak suretiyle yapılan ziyaret bir tavaf
sayılır. Bir tavaf sözü ile bu mana kasdedilir.
Cabir (r.a.)'ın
hadisini Müslim. Ebu Davud, Tirmizi ve Nesai de rivayet etmişlerdir. Bu hadis
de Resül-i Ekrem (s.a.v.)'in Hacc-ı Kıran eda ettiğine ve umre ile hac için
yalnız bir ta vaf ettiğine delalet eder.
İbn-i Ömer
(r.a.)'ın ilk hadisini Müslim ve Nesai de rivayet etmişlerdir. Bu hadis de
Resül-i Ekrem (s.a.v.)'in Hacc-ı Kıran'ı eda ettiğine ve umre ile hac için
yalnız bir tavafla yetindiğine, keza Safa ile Merve arasında bir sa'y ile ikti
fa ettiğine delalet eder.
İbn-i Ömer
(r.a.)'ın son hadisi Tirmizi ve Ahmed tarafından da rivayet edilmiştir. Bu da
Hacc-ı Kıran için bir tavafın yeterli olduğuna ve bu nevi hac niyetiyle ihram
giren bir kimsenin haccın ihramından çıkıncaya kadar umre'nin ihramından da
çıkamıyacağına delalet eder. Yani Hacc-ı Kıran niyetiyle mikat'ta ihram giren
bir kimse Mekke'ye varınca ihramb haline devam er:ler. Tavaf ve sa'y edip, traş
olduktan sonra ihramdan çıksın denemez. Çünkü bayrama kadar ihramda kalmak
zorundadır. Arafat'tan Mina'ya dönüp bayramın birinci günü şeytanı taşladıktan
ve kurbanını kestikten ';onra saç traşı olur ve bundan sonra ihram denilen
elbiseyi soyup normal elbiseyi giyebilir. Daha sonra farz ve rükün olan tavafı
eda eder. Sa'y etmemiş ise bunu yapar ve diğer menasiki ikmal etmek süretiyle
hac ve umre'nin ihramından beraber çıkar.
BU BABTAKİ
HADİSLERDEN ÇIKAN HÜKÜMLER
1. Hacc-ı
Kıran'a niyet etmek süretiyle ihrama giren kimse için bir tavaf ve bir sa'y
yeterlidir. Cumhürun kavli de budur. Mal i k, Şafii ve sahih rivayete göre
Ahmed de böyle hükmedenlerdendirIer. Bu grubun kavIine göre umre işi hac işinin
içine karışmış olur. Artık umre için özel bir tavaf ve özel bir sa'y gerekmez.
Hanefiler'e
göre bir tavaf ve bir sa'y yeterli değildir.
Yani Hacc'ı
Kıran'a niyetlenen kimseye iki tavaf ve iki sa'y gerekir. Bir tavaf ile bir
sa'y umre için, diğer bir tavaf ile bir sa'y de hac içindir. Bu görüş, Ebu
Bekir, Ömer, Ali, İbn-i Mes'üd ve Ahmed (r.a.)'den rivayet olunmuştur.
2. Hacc-ı
Kıran'a niyetlenen kimse hac ve umre menasikini bitirinceye kadar ihram haline
devam eder. Yani Hacc-ı Temettü'a ni• yetlenen kimse gibi değildir. Çünkü
bilindiği gibi Hacc-ı Temettü'a niyetlenen kimse Mekke'ye vardığı zaman umre'ye
ait tavaf ve sa'y işini tamamlar. Sonra saç traşı olur ve böylece umre'yi ikmal
etmekle ihramdan çıkmış olur. Bayramdan bir iki gün önce bu kere hac niyetiyle
ihrama girer.