SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’L-MENASİK

<< 2976 >>

40- HAC MENASİKİNE (BAŞLAYINCAYA) KADAR (HAC MEVSİMİNDE) UMRE'DEN YARARLANMAK (YANİ UMRE YAPMAKLA SEVAB KAZANMAK) BABI

 

Bilindiği gibi hac, belirli zamanda belirli niyetle Ka'be-i Muazzama'yı tavaf etmek, belirli zamanda Arafat'ta vakfeye durmak ve hac menasikini ifa etmektir. Hac ibadeti yılın her ayında yapılamaz. Hac niyetiyle ihrama girip menasikini ifa etmenin mevsimi Şevval, Zilkade ayları ile Zilhicce ayının ilk on günüdür. Dört mezheb alimleri bu hususta ittifak halindedir. Bu mevsimden önce, yani Şevval ayı girmeden önce hac niyetiyle ihrama girmek Hanefi, Maliki ve Hanbeli mezhebIerine göre caiz ise de mekruhtur. Şafii mezhebine göre ise geçersizdir.

 

Umre ise Kurban bayramı günleri hariç yılın herhangi bir ayında, belirli bir niyetle ihrama girip Ka'be-i Muazzama'yı tavaf etmek, sa'y etmek ve saç traşı olmakla ifa edilen bir ibadettir. Cahiliyet devrinde umre ibadeti hac mevsiminde ifa edilemezdi, yapılması haram telakki edilirdi. İslamiyet bu itikadın batıl olduğunu beyanla umre'nin hac mevsiminde de yapılabileceği hükmünü getirmiştir.

 

Daha önce hacc'ın şekillerini beyan ederken bunlardan birisinin de Hacc-ı Temettü olduğunu, yani hac mevsi minde önce umre niyetiyle ihrama girip bunu tamamladıktan sonra ihramdan çıkmak ve bayrama bir iki gün kala hac niyetiyle ihrama girip hac menasiki eda etmek olduğunu söylemiştim. Müellifimiz 37. babı Hacc-ı İfrad.'a, 38. babı Hacc-ı Kıran'a tahsis ettiği gibi bu babı da Hacc-ı Temettü'a ayırmış ve buna dair hadisleri burada rivayet etmiştir. Hadislerin izahı bölümünde konu ile ilgili gerekli bilgi verilecektir.

 

حدّثنا أَبُو بَكْرِ بْنُ شَيْبَةَ. حدّثنا مُحَمَّدُ بْنُ مُصْعَبٍ. ح وَحَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمنِ بْنُ إِبْرَاهِيمَ الدَّمَشْقِيُّ ((يَعْنِي دُحَيْماً)). حدّثنا الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ، قَالاَ: حدّثنا الأَوْزَاعِيُّ. حَدَّثَنِي يَحْيَى ابْنُ أَبِي كَثِيرٍ. حَدَّثَنِي عِكْرِمَةُ. قَالَ: حَدَّثَنَا ابْنُ عَبَّاسٍ؛ قَالَ: حَدَّثَنِي عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ قَالَ: سَمِعْتُ رَسُولَ اللهِ صلى الله عليه وسلم  يَقُولُ، وَهثوَ بِالْعَقِيقِ ((أَتَانِي آتٍ مِنْ رَبِّي. فَقَالَ: صَلِّ فِي الْوَادِي الْمُبَارَكِ. وَقُلْ: عُمْرَةٌ فِي حَجَّةٍ)).

 

Ömer bin el-Hattâb (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in El-Akîk (deresin) de iken şöyle buyurduğunu (kulağımla) işittim; Bana Rabbim tarafından bir gelen (yâni Cebrail) geldi ve: Bu mübarek derede namaz kıl ve de ki: Bu, hac içinde bir umre'dir, diye talimat verdi.

 

 

AÇIKLAMA:     Bu hadisi Buhari, Ebu Davud, Ahmed ve Beyhaki de rivayet etmişlerdir.

El-Akik deresi Medine-i Münevvere'ye dört mil, yani yaklaşık yedi buçuk km. mesafede bir derenin ismidir. Bu hadisi Evzai'den rivayet eden el-Velid demiş ki el-Akik sözcüğü ile Zü'l-Huleyfe ismi verilen mikat kasdedilmiştir. Bu yer Medine-i Münevvere'den hac veya umre'ye gidenlerin ihrama girecekleri sınırdır. Resül-i Ekrem (s.a.v.)'e gelen meleğin Cebrail (a.s.) olduğu Beyhaki'nin rivayetinde belirtilmiştir. Meleğin anılan derede Resül-i Ekrem (s.a.v.)'e geceleyin geldiği, Buhari'nin rivayetinde bildirilmiştir .

 

Hadis'in; ......... cümlesi değişik şekillerde yorumlannıştır. Avnü'l-Mabud yazarı bu mana ve yorumları şöylece açıklamaktadır.

 

Bazıları: Bu cümle hac ve umre'yi ifa etmek manasına yorumlanır. Yani Hacc-ı Temettü'ü eda et. Çünkü Hacc-ı Temettü şeklinde yapılan umre hac mevsiminde eda edilir. Önce umre yapılır. Sonra hac eda edilir, demişlerdir.

 

Bu yoruma göre cümle şöyle terceme edilebilir: "De ki: Bu, hac mevsiminde yapılan bir umre'dir."

Müellifimiz bu hadisi bu babta rivayet ettiği için böyle yorumlayanlardan olabilir. Cümle böyle yorumlanınca hadis, Hacc-ı Temettü'ün meşruluğuna delil sayılabilir.

Bazı alimler bu cümleyi Hacc-ı Kıran manasına yorumlamışlardır. Cümle bu yoruma müsaiddir. Çünkü Hacc-ı Kıran'da umre, hac içinde ifa edilir. Hacc-ı Kıran'ın daha faziletli olduğunu söyleyenler bu hadisi kendileri için delil saymışlar ve: Bu şekilde niyetlenmeyi emreden Resul-i Ekrem (s.a.v.) 'dir. Şu halde en üstün şekil budur, demişlerdir. Ayni: Buhari i nin bir rivayetinde cümle; "Bu, bir umre ve bir hac'dır" şeklin-

dedir. Bu rivayet cümlenin Hacc-ı Kıran manasında kullanıldığına delalet eder, demiştir.

Üçüncü bir yorum şekli de şöyledir: Yani sen haccını tamamladıktan sonra evine dönmeden önce umre'yi de yap. el- Hafız böyle yorum yapanlar uzak bir ihtimale yer vermiş ve kasdedilen manadan uzaklaşmışlar. Çünkü Resül-i Ekrem (s.a.v.)'in Veda haccında böyle yapmadığı sabittir, demiştir.

 

Hadiste kılınması emredilen namazdan maksad ihram namazıdır. Bir kavle göre sabah namazı kasdedilmiştir.

 

HADİSİN FIKIH YÖNÜ

 

Tekmile yazarı bu hadisin fıkıh yönü ile ilgili olarak şöyle der:

 

1. Hadis, El-Akik deresinin faziletine ve bu yerde namaz kılmanın üstünlüğüne delalet eder.

 

2. Hadis, ihrama girileceği zaman ihram namazını kılmanın faziletine de delalet eder. Alimler bu hususta ittifak halindedir. Ancak namaz kılmanın mekruh olduğu vakitlerden birinde ihrama girildiği takdirde ihram namazı kılınmaz. Sadece Şafii mezhebine göre ihrama anılan vakitlerden birinde bile girilse ihram namazı kılınır. Çünkü nafile namazın kılınmasının mekruh olduğu vakitlerde ihram, tavaf ve abdest gibi bir sebebe dayalı namaz kılmak mekruh değildir.