40- HAC MENASİKİNE
(BAŞLAYINCAYA) KADAR (HAC MEVSİMİNDE) UMRE'DEN YARARLANMAK (YANİ UMRE YAPMAKLA
SEVAB KAZANMAK) BABI
Bilindiği gibi hac, belirli zamanda belirli
niyetle Ka'be-i Muazzama'yı tavaf etmek, belirli zamanda Arafat'ta vakfeye
durmak ve hac menasikini ifa etmektir. Hac ibadeti yılın her ayında yapılamaz.
Hac niyetiyle ihrama girip menasikini ifa etmenin mevsimi Şevval, Zilkade
ayları ile Zilhicce ayının ilk on günüdür. Dört mezheb alimleri bu hususta
ittifak halindedir. Bu mevsimden önce, yani Şevval ayı girmeden önce hac
niyetiyle ihrama girmek Hanefi, Maliki ve Hanbeli mezhebIerine göre caiz ise de
mekruhtur. Şafii mezhebine göre ise geçersizdir.
Umre ise Kurban bayramı günleri hariç
yılın herhangi bir ayında, belirli bir niyetle ihrama girip Ka'be-i Muazzama'yı
tavaf etmek, sa'y etmek ve saç traşı olmakla ifa edilen bir ibadettir.
Cahiliyet devrinde umre ibadeti hac mevsiminde ifa edilemezdi, yapılması haram
telakki edilirdi. İslamiyet bu itikadın batıl olduğunu beyanla umre'nin hac
mevsiminde de yapılabileceği hükmünü getirmiştir.
Daha önce hacc'ın şekillerini beyan
ederken bunlardan birisinin de Hacc-ı Temettü olduğunu, yani hac mevsi minde önce
umre niyetiyle ihrama girip bunu tamamladıktan sonra ihramdan çıkmak ve bayrama
bir iki gün kala hac niyetiyle ihrama girip hac menasiki eda etmek olduğunu
söylemiştim. Müellifimiz 37. babı Hacc-ı İfrad.'a, 38. babı Hacc-ı Kıran'a
tahsis ettiği gibi bu babı da Hacc-ı Temettü'a ayırmış ve buna dair hadisleri
burada rivayet etmiştir. Hadislerin izahı bölümünde konu ile ilgili gerekli
bilgi verilecektir.
حدّثنا
أَبُو بَكْرِ
بْنُ
شَيْبَةَ.
حدّثنا مُحَمَّدُ
بْنُ
مُصْعَبٍ. ح
وَحَدَّثَنَا
عَبْدُ
الرَّحْمنِ بْنُ
إِبْرَاهِيمَ
الدَّمَشْقِيُّ
((يَعْنِي
دُحَيْماً)).
حدّثنا
الْوَلِيدُ
بْنُ مُسْلِمٍ،
قَالاَ:
حدّثنا
الأَوْزَاعِيُّ.
حَدَّثَنِي
يَحْيَى
ابْنُ أَبِي
كَثِيرٍ.
حَدَّثَنِي
عِكْرِمَةُ.
قَالَ:
حَدَّثَنَا
ابْنُ عَبَّاسٍ؛
قَالَ:
حَدَّثَنِي
عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ
قَالَ:
سَمِعْتُ
رَسُولَ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم يَقُولُ،
وَهثوَ
بِالْعَقِيقِ
((أَتَانِي
آتٍ مِنْ
رَبِّي.
فَقَالَ:
صَلِّ فِي الْوَادِي
الْمُبَارَكِ.
وَقُلْ:
عُمْرَةٌ فِي حَجَّةٍ)).
Ömer bin
el-Hattâb (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)'in El-Akîk (deresin) de iken şöyle buyurduğunu (kulağımla) işittim;
Bana Rabbim tarafından bir gelen (yâni Cebrail) geldi ve: Bu mübarek derede
namaz kıl ve de ki: Bu, hac içinde bir umre'dir, diye talimat verdi.
AÇIKLAMA: Bu hadisi Buhari, Ebu Davud, Ahmed ve Beyhaki de rivayet etmişlerdir.
El-Akik deresi
Medine-i Münevvere'ye dört mil, yani yaklaşık yedi buçuk km. mesafede bir
derenin ismidir. Bu hadisi Evzai'den rivayet eden el-Velid demiş ki el-Akik
sözcüğü ile Zü'l-Huleyfe ismi verilen mikat kasdedilmiştir. Bu yer Medine-i
Münevvere'den hac veya umre'ye gidenlerin ihrama girecekleri sınırdır. Resül-i
Ekrem (s.a.v.)'e gelen meleğin Cebrail (a.s.) olduğu Beyhaki'nin rivayetinde
belirtilmiştir. Meleğin anılan derede Resül-i Ekrem (s.a.v.)'e geceleyin
geldiği, Buhari'nin rivayetinde bildirilmiştir .
Hadis'in;
......... cümlesi değişik şekillerde yorumlannıştır. Avnü'l-Mabud yazarı bu
mana ve yorumları şöylece açıklamaktadır.
Bazıları: Bu
cümle hac ve umre'yi ifa etmek manasına yorumlanır. Yani Hacc-ı Temettü'ü eda
et. Çünkü Hacc-ı Temettü şeklinde yapılan umre hac mevsiminde eda edilir. Önce
umre yapılır. Sonra hac eda edilir, demişlerdir.
Bu yoruma göre
cümle şöyle terceme edilebilir: "De ki: Bu, hac mevsiminde yapılan bir
umre'dir."
Müellifimiz bu
hadisi bu babta rivayet ettiği için böyle yorumlayanlardan olabilir. Cümle
böyle yorumlanınca hadis, Hacc-ı Temettü'ün meşruluğuna delil sayılabilir.
Bazı alimler bu
cümleyi Hacc-ı Kıran manasına yorumlamışlardır. Cümle bu yoruma müsaiddir.
Çünkü Hacc-ı Kıran'da umre, hac içinde ifa edilir. Hacc-ı Kıran'ın daha
faziletli olduğunu söyleyenler bu hadisi kendileri için delil saymışlar ve: Bu
şekilde niyetlenmeyi emreden Resul-i Ekrem (s.a.v.) 'dir. Şu halde en üstün
şekil budur, demişlerdir. Ayni: Buhari i nin bir rivayetinde cümle; "Bu,
bir umre ve bir hac'dır" şeklin-
dedir. Bu
rivayet cümlenin Hacc-ı Kıran manasında kullanıldığına delalet eder, demiştir.
Üçüncü bir yorum
şekli de şöyledir: Yani sen haccını tamamladıktan sonra evine dönmeden önce
umre'yi de yap. el- Hafız böyle yorum yapanlar uzak bir ihtimale yer vermiş ve
kasdedilen manadan uzaklaşmışlar. Çünkü Resül-i Ekrem (s.a.v.)'in Veda haccında
böyle yapmadığı sabittir, demiştir.
Hadiste
kılınması emredilen namazdan maksad ihram namazıdır. Bir kavle göre sabah
namazı kasdedilmiştir.
HADİSİN FIKIH
YÖNÜ
Tekmile yazarı
bu hadisin fıkıh yönü ile ilgili olarak şöyle der:
1. Hadis,
El-Akik deresinin faziletine ve bu yerde namaz kılmanın üstünlüğüne delalet
eder.
2. Hadis,
ihrama girileceği zaman ihram namazını kılmanın faziletine de delalet eder.
Alimler bu hususta ittifak halindedir. Ancak namaz kılmanın mekruh olduğu
vakitlerden birinde ihrama girildiği takdirde ihram namazı kılınmaz. Sadece
Şafii mezhebine göre ihrama anılan vakitlerden birinde bile girilse ihram
namazı kılınır. Çünkü nafile namazın kılınmasının mekruh olduğu vakitlerde
ihram, tavaf ve abdest gibi bir sebebe dayalı namaz kılmak mekruh değildir.