DEVAM: 5- HAYVANIN NE
İLE BOĞAZLANABİLECEĞİNİN BEYANI BABI
حدّثنا
مُحَمَّدُ
بْنُ عَبْدِ
اللهِ بْنِ نُمَيْرٍ.
حدّثنا
عُمَرُ بْنُ
عُبَيْدٍ
الطَّنَافِسِيُّ
عَنْ سَعِيدِ
بْنِ
مَسْرُوقٍ،
عَنْ عَبَابَةَ
بْنِ
رِفَاعَةَ،
عَنْ جَدِّهِ
رَافِعِ بْنِ
خَديجٍ؛
قَالَ: كُنَّا
مَعَ رَسُولِ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم فِي
سَفَرٍ.
فَقُلْتُ: يَا
رَسُولَ
اللهِ! إِنَّا
نَكُونُ فِي
الْمَغَازِي،
فَلاَ
يَكُونُ
مَعَنَا
مُدًى. فَقَالَ:
((مَا
أَنْهَرَ
الدَّمَ،
وَذُكِرَ اسْمُ
اللهِ
عَلَيْهِ،
فَكُلْ.
غَيْرَ
السِّنِّ وَالظُّفْرِ.
فَإِنَّ
السِّنَّ
عَظْمٌ، وَالظُّفْرَ
مُدَى
الْحَبَشَةِ)).
Râfi bin Hadîc
(r.a.)'den; Şöyle demiştir: Biz bir yolculukta Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)'in beraberinde idik. Ben (bir ara): Yâ Resulallah, biz savaşlarda
oluruz ve beraberimizde bıçaklar bulunmaz, (Acaba keskin taş veya keskin değnek
parçasıyla hayvan boğazlayabilir miyiz?) dedim. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Üzerine Allah'ın ismi anılarak kam iyice akıtan
bir şey ile boğazlanan hayvan etini ye, fakat diş veya tırnakla boğazlanam
yeme. Çünkü diş, bir kemiktir. Tırnak da (kafir olan) Habeşistan halkının
bıçaklarıdır» buyurdu.
AÇIKLAMA: Bu babın ilk hadisini Ebu Davud, Nesai ve Ahmed de rivayet etmişlerdir.
İkinci hadis Nesai tarafından da rivayet edilmiştir. Üçüncü hadis: Ebu Davud,
Nesai ve Ahmed tarafından da rivayet edilmiştir. Şon hadis ise Küıüb-i
Sitte'nin hepsinde rivayet edildiği gibij Malik. Şafii ve Ahmed tarafından da
rivayet olunmuştur. Bazı rivayetlerdeki metin kısa bazıları ise müellifimizinkinden
daha uzundur.
Bu hadislerde
geçen baZı kelimeleri açıklayayım: Merve: Beyaz bir taş nevidir. Bundan bıçak
gibi keskin aletler yapılır. Bir kavle göre bu, bir parçası diğer bir parçasına
vurulduğu zaman ateş çıkaran taş nevidir.
Asa: Değnek ve
baston, demektir. Şıkk: Bumm uzunlamasına yanlmasıyla elde edilen parçasıdır.
Böyle bir parça bıçak gibi keskin olduğu takdirde hayvan boğazlamada
kullanılabilir.
Zırar: Sert ve
keskin bir nevi taştır. Bu da boğazlama işinde kullanılabilir.
Müda: Müdye ve
midye'nin çoğuludur, bıçaklar demektir. İnhar: Kanı iyice akıtmaktır.
Son iki hadiste
hayvanın yeyilebilmesi keskin bir aletle boğazlanması ve boğazlarken Allah'ın
adının anılması şartlarına bağlanmıştır.
Tırnak ve
kemikten başka keskin olan herhangi bir aletle boğazlanan hayvanın yenmesi
meşruluğu hususunda alimler ittifak halindedir.
Ebu Hanife ve
Malik bu ve benzeri hadisleri de delil göstererek; boğazlama sırasında
unutulmazsa Allah'ın ismini anmak şarttır, demişlerdir. Bu konu ile ilgili
gerekli izah bundan önceki babta verilmiştir.
Son hadiste
kemik veya tırnakla boğazlamanın yasaklığı beyan buyurulmuştur. Tırnakla
boğazlamanın yasaklığı hikmeti de belirtilmiştir. Şöyle ki: Habeşistan halkı
kafir idi. Biz kafirlere özgü hususlarda onlara benzememekle emrolunmuşuz.
Hayvanları tırnakla boğazlamak Habeşistan halkının adeti olduğu için bize yasak
kılınmıştır. El-Hafız'ın beyanına göre Habeşistan halkı koyun ve keçinin
boğazını tırnaklarıyla kanatıp sıkmak suretiyle boğarlardı.
Dişle
boğazlamanın yasaklığı hikmetine gelince, kemiği pisletmek, yani şer'an necis
etmek yasaktır. Nitekim Resül-i Ekrem (s.a.v.) kemikle taharetlenmeyi
yasaklarruş ve kemiklerin cinlerin azığı olduğunu bildirmiştir. Taharetlenme
işinde kullanılan kemik şer'an pis ve necis sayıldığı ve cinler bundan
tiksindiği için taharetlenmede kullanılması yasaktır, Kemik boğazlama işinde
kullanıldığı zaman, kanın bulaşmasıyla necis ve şer'an pis olmuş sayılır. Bu
nedenle kemikle boğazlama yasaklanmıştır: El-Hafız'ın bey,inına göre bÜzıları
bu iki madde ile boğazlamanın yasak kılınması hikmeti hakkında şöyle
demişlerdir: Bu iki madde ile bogazlama, hayvana azab verınek demektir, çoğu
zaman bunlarlaboğazlamaya kalkışıldığı zaman hayvan normal biçimde boğazlanmaz
da bogulur.
HADİSLERDEN
ÇIKAN FIKIH HÜKÜMLERi
1. Dini bir
meseleyi bilmeyen kimse, bilenlere müracaatla bilgi almalıdır.
2. Boğazlanan
hayvanın kanını iyice akıtmak ve üzerine Allah'ın ismini anmak gerekir.
3. Tırnak ve
diş hariç, keskin olup boğazlamaya elverişli olan herhangi bir Ületıc hayvanı
bogazlamak meşrüdur.
4. Tırnakla
veya dişle hayvanı buğazlamak meşrÜ degildir. Alimlerin Cumhüru, hadis
fıkıhçıları, Nehai, el-Hasan bin Salih, el-Leys uin Sa'd, Ahmed, lshiık, Ebu
Sevr ve Davüd ile Şafii mezhebi alimleri bu hadislerin hülunünü tutınuşlardll'.
Yani diş veya tırnak insanların olsun, hayvanların olsun, vücud üzerinde
bulunsun, vücuddan ayrılmış olsun boğazlamada kullanılmaz.
Hanefiler'e
göre ise, tırnak veya diş sahibinin vücüdu Üzerinde. iken bOğaziama işinde
kullanılamaz, Ama vücÜttan ayrılmış durumda ise ve boğazlamaya elverişli
biçimde keskin ise, boğazlamada kullanılabilir. Malik'den muteaddid rivayetler
vardır. En meşhur rivayete göre kemikle bogazlama caizdir. Fakat dişle caiz
degildir.
5, Tavşanın
etini yemek meşrudur. Birinci hadisin nivisi ile ilgili bir hususu belirtmek
uygun olur kanısındayım, Şöyle ki: Müellifimizin elde mevcut üç sÜnen
nüshasının hepsinde bu ravinin ismi, Muhammed bin Sayfi olarak yazılıdır,
Ebu Davud'un
rivayetinde ise bu hadisin nivisinde Muhammed bin Safvan veya Safvan bin
Muhammed. diye tereddÜd edildiği belirtilmektedir, Tirmizi, Muhammed bin Safvan
şeklindeki rivayelin daha sıhhatli olduğunu söylemiştir, Tekmile yazarının
beyünına göre Ahmed'in MÜsned'indo ve Nesai ile ibn-i Mace'nin sünenlerinde bu
ravi Muhammed bin Safvan olarak geçmektedir, Tekmile yazarı daha sonra bu
ravinin Muhammed bin Sayfi oldugu da söylenir, der. El-Hafız.
Tehzibü'l-Tehzib'te Muhammed bin Sayfi ile Muhammed bin Safvan'ın ayrı ayrı
zÜtlar olması ihtiınÜli kuvvetlidir, der. Taberani de dogrusu Muhammed bin
Safvan'dır, der,
Muhammed bin
Safvan (r.a.). Malik bin Evs ogullarından olup Ensar'dandır. Bundan başka
hadisi bilinmemektedir. Ebu Davud; Nesai ve İbn-i Mace onun bu hadisini rivayet
etmişlerdir,
Bulllsa'dan
anlaşıklığına göre de bu Üç sÜnen sÜhiblerinin rivayet ettikleri bu hadisin
ravisi Muhammed bin Safvan veya Safvan bin Muhammed el-Ensari'dir,