DEVAM: 3- KÖPEĞİN
AVLADIĞI AV HAYVANI (HAKKINDA GELEN HADİSLER) BABI
حدّثنا
عَلِيُّ بْنُ
الْمُنْذِرِ.
حدّثنا مُحَمَّدُ
بْنُ
فُضَيْلٍ.
حدّثنا
بَيَانُ بْنُ
بِشْرٍ عَنِ
الشَّعْبِيِّ،
عَنْ عَدِيِّ
بْنِ
حَاتِمٍ؛
قَالَ:
سَأَلْتُ
رَسُولَ اللهِ
صلى الله عليه
وسلم
فَقُلْتُ:
إِنَّ قَوْمٌ نَصِيدُ
بِهذِهِ
الْكِلاَبِ.
قَالَ ((إِذَا
أَرْسَلْتَ
كِلاَبَكَ
الْمُعَلَّمَةَ،
وَذَكَرْتَ
اسْمَ اللهِ
عَلَيْهَا،
فَكُلْ مَا
أَمْسَكْنَ
عَلَيْكَ
إِنْ قَتَلْنَ.
إِلاَّ أَنْ
يَأْكُلَ
الْكَلْبُ.
فَإِنْ
أَكَلَ
الْكَلْبُ
فَلاَ
تَأْكُلْ.
فَإِنِّي
أَخَافُ أَنْ يَكُونَ
إِنَّمَا
أَمْسَكَ
عَلَى
نَفْسِهِ.
وَإِنْ
خَالَطَهَا
كِلاَبٌ
أُخَرُ، فَلاَ
تَأْكُلْ)).
قَالَ ابْنُ
مَاجَةَ:
سَمِعْتُهُ،
يَعْنِي عَلِيَّ
بْنَ
الْمُنْذِرِ
يَقُولُ: حَجَجْتُ
ثَمَانِيَةً
وَخَمْسِينَ
حِجَّةً. أَكْثَرُهَا
رَاجِلٌ.
Adîy bin Hatim (r.a.j'den; Şöyle demiştir: Ben,
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e: Biz köpeklerle av avlayan bir
topluluğuz, diyerek bunun hükmünü sordum. Buyurdular ki: Sen eğitilmiş köpeklerini
av peşine Allah adını anarak salıverdiğin zaman (avı) öldürürlerse, senin için
tuttuklarını ye. Meğer ki köpek (o av'dan bir şey) yiye. Eğer köpek (ondan bir
şey) yerse, artık sen yeme. Çünkü ben köpeğin av'ı kendi nefsi için
yakaladığından korkarım. Şayet başka köpekler senin av'a saldığın köpeklere
karışırsa öldürdükleri av'ı yeme.
İbn-i Mace derki:
Ben Ali bin el-Münzir'i :Ben 58 kez haccettim bunların çoğunda yaya gidip
geldim, derken işittim.
AÇIKLAMA: Ebu Sa'lebe (r.a.)'ın hadisini Buhari ve Müslim de rivayet etmişler. Ebu
Davud. Tirmizi, Nesai ve Ahmed de bunu kısa metin halinde rivayet etmişlerdir.
Ebü Sa'lebe
(r.a.) bu hadiste Resül-i Ekrem (s.a.v.)'e, Ehl-i Kitab. yani Hıristiyan ve
Yahüdiler'in kablarında yemek yemenin hükmünü ve av avlamaya dair hususları
sormuştur.
Birinci soruya
verilen cevabta, başka kab bulunduğu takdirde Ehl-i Kitab'ın kablarmda yemek
yenilmemesi ve başka kab bulunmadığı takdirde Ehl-i Kitab'ın kablarını
yıkadıktan sonra içinde yemek yenilmesi emrolunmuştur.
Bu cevab, başka
kab varken Ehl-i Kitab'ın kablarında yemek yemenin mekruhluğuna ve onların
kablannı yıkamanın mekruhluğu gidermediğine delalet eder. Halbuki fıkıhçılar,
başka kab bulunsun veya bulunmasın, Ehl-i Kitab'ın kablarını yıkadıktan sonra
içinde yemek yemenin mekruh olmadığına hükmetmişlerelir.
Bu itibarla
hadis ile fıkıhçıların görüşü arasında zahiren bir muhalefet görülmektedir.
Görülen
muhalefete şöyle cevab verilmiştir: Hadisteki yasak lama Ehl-i Kitab'ın, domuz
etini pişirmek ve şarap içmek işinde kullandıklan kablar hakkındadır. Bu nevi
kablar yıkatılsa bile zarüret olmadıkça yemek işinde kullanılmamalıdır. Çünkü
müslümana tiksinti verir. Nitekim hacamet işinde kullanılan kab yıkatılsa bile
yemek işinde kullanılmamalıdır, kullanılması mekruhtur.
Fıkıhçılarm
maksadı ise Ehl-i Kitab'ın necaset işinde kullanmadıkları kablarıdır. Bu nevi
kabları yıkamadan kullanmak mekruhtur ve yıkadıktan sonra kullanılmasında bir
mekruhluk yok. tur. Ama domuz etini pişirmek gibi necis işlerde kullanılan
kablar yıkatılsa bile yemek işinde kullanılmaz, kullanılması mekruhtur.
Bu konu 2831.
hadisin izahı bölümünde geçmiştir. Oraya da bakılabilir.
Ebu Sa'lebe
(r.a.)'ın av ile ilgili sorusuna verilen cevabtan şu hükümler çıkarılır:
1. Besmele çekerek
ukla av avlamak meşrudur. Besmele ile atılan akla vurulup öldünilen av hayvanı
murdar sayılmaz. Şayet avcı yetiştiğinde av henüz ölmemiş ise boğazlaması
gerekir.
Bu konu, bundan
sonra gelecek 5 ve 7. bab ta tekrar ele alınacaktır.
Şu noktayı da belirteyim;
Müellifimizin rivayetinin z-Ühirine göre besınele çekmek avın etini yemek
zamanı matlubtur. Fakat diğer rivayetler, besmelenin ok atılırken veya av
köpeği salıverilirken çekilmesi matlup olduğuna delalet eder.
Gerek ok
atılırken ve gerekse köpek avın peşine gönderilirlwn besmele çekmenin hükmü
ise, bir hayvanı boğazlarken besmele çekme hükmü gibidir. Eti yenen bir hayvanı
boğazlarken besmele çekmenin hükmü ile ilgili gerekli bilgi 3173 ve 3174.
hadislerin izahı bölümünde verilmiştir. Oraya müracaat edilmelidir.
2. Besmele
çekerek eğitilmiş köpekle av avlamak meşrudur. Besmele çekmenin hükmüne yukarda
işaret edildi. Av köpeğinin eğitilmiş sayılmasının üç şartı vardır; Sahibinin;
onu av peşine gönderdiği zaman gitmesi, geri çağırdığı zaman dönınesi ve avı
tuttuğu zaman yememesi.
Köpeğin
eğitilmiş sayılması anılan üç şartın gerçekleşmesine bağlıdır. Bunun
gerçekleşmiş olduğu, nasıl anlaşılır?
Bu hususta
ihtilaf vardır: Ebu Hanife, Malik ve Şafiiler'e göre, bilirkoişileriri
görüşlerine müracaat etmekle veya köpek sahibinin kuvvetli kanaatı ile
anlaşılır. Ebu Yusuf, Muhammed ve Ahmed'e göre ise bu şartları tahakkuk etmiş
sayılması için; köpeğin yakaladığı avı yememesi ve bu durumun ard arda üç kez
tekerrür etmesi gerekir ..
Eğitilmiş.
köpek av peşine besmele ile gönderildiğinde, o köpeğin yakalayıp öldürdüğü av,
akla öldürülen av gibidir, yani eti yenilir ve mürdar sayılmaz. Şayet avcı
yetiştiği zaman av, henüz ölmemiş ise boğazlamak gereIdr. Aksi takdirde mÜrdar
sayılır.
3. Eğitilmemiş
köpekle avlanan av, ölü olarak ele geçirildiği takdirde mürdar sayılır, eti
yenilmez. Fakat diri olarak yetişilip boğazlanırsa eti yenilir. Bu hüküm
husüsunda mezhep imamları ittifak halindedir.
Adiy bin Hatim
(r.a.)'ın hadisini Buhari, Müslim, Ebü Davud ve Ahmed de rivayet etmişlerdir.
Bu hadise göre
köpeğin avlayıp öldürdüğüavın etinin yenilebilmesi için aşağıdaki şartlar
aranır:
1. Köpeğin
eğitilmiş olması
2. Köpeğin avcı
tarafından av peşine gönderilmesi
3. Avcının
köpeği gönderirken besmele çekmesi
4. Köpeğin
yakaladığı avdan bir şeyi yememesi
5. Başka
köpeklerin gönderilen köpeğe iştirak etmemesi. Yukardaki maddelerde belirtilen
şartlara bir daha göz atalım: Birinci maddedeki şart, bundan önceki hadiste de
geçti. Ölü olarak ele geçirilen avın helalolması için bu şart aranır. Alimler
bu hususta ittifak halindedir.
İkinci
maddedeki şart, dört mezheb imamları ve Ebü Sevr tarafından aranır. Yani
eğitilmiş bir köpek kendiliğinden gidip yakaladığı avı öldürürse, o av
yenilmez. Fakat Ata ve Evzai'ye göre avcı, avlamak niyetiyle köpeği evden
çıkardığı zaman, köpeğin kendiliğinden gidip yakaladığı av yenilir.
Üçüncü şart,
yani köpeği av peşine gönderirken besmele çekme hükmü ile ilgili bilgi 3173,
3174.
hadislerin izahı bölümünde geçen hüküm gibidir. Hulasası şöyledir: Hanefi
mezhebine göre besmele çekmek şarttır. Bilerek çekilmediği takdirde boğazlanan'
veya ölü olarak ele geçirilen avın eti yenmez. Maliki ve Hanbeli mezhebIerinin
meşhur görüşleri de böyledir. Şafiiler'e göre ise besmele çekmek şart değil,
müstehabtır.
Dördüncü şart,
yani köpeğin yakaladığı avdan bir şey yememesi Tavüs, Şa'bi, İbrahim Nehai,
İkrime, Said bin Cübeyr, Hanefiler, Dahhak ve Katade'nin mezhebidir. Şafii ve
Ahmed'in kuvvetli görüşleri de böyledir. Bunlara göre köpek, yakaladıgı avdan
bir şey yerse, o avın eti yenilmez, mürdar sayılır. Malik'e göre bu şart
aranmaz. Yani eğitilmiş köpek, yakaladığı avdan bir şey yese bile o av mürdar
sayılmaz. Malik, avla ilgili ayetin umümi hükmüne ve Ebü Sa'lebe (r.a.)'ın Ebü
Davud tarafından rivayet edilen bir hadisine dayanmıştır.
Beşinci şart,
yani başka köpeklerin gönderilen köpeğe iştirak etmemesi meselesine gelince,
bundan maksad durumu bilinmeyen bir köpeğin söz konusu avı tutma işine
katılmamış olmasıdır.
Bunu bir misal
ile anlatalım: Mesela bir avcı besmele çekerek eğitilmiş kÖp'eğini av peşine
gönderir. Sonra avı öldürülmüş olarak ele geçirir ve fakat köpeğinin
beraberinde durumunu bilmediği başka bir köpeği de orada görür. Yabancı
köpeğin, aranan şartları taşıyıp taşımadığını bilmez ve avın yabancı köpek veya
kendisinin köpeği tarafından öldürüldüğünü bilmez veya her iki köpek tarafından
öldürüldüğünü bilir, ya da yabancı köpek tarafından öldürüldüğünü bilirse, işte
bu durumlarda o avın eti yenmez. Ancak av yaralı olarak ele geçirilip
boğazlanırsa yenilir.
Hanefiler,
Malik, Şafii ve Ebü Sevr böyle hükmetmişlerdir. Bunlara muhalefet edeni
bilmiyoruz.
Yukarda verilen
örnekte, avcı avın yalnız kendisinin köpeği tarafından öldürüldüğünü, veya
yabancı köpeğin aranan şartları taşıdığını biliyor ise öldürülmüş olarak ele
geçirdiği avın eti yenilir.