2- FERAA VE ATİRE BABI
حدّثنا
أَبُو
بِشْرٍ،
بَكْرُ بْنُ
خَلَفٍ. حدّثنا
يَزِيدُ بْنُ
زُرَيْعٍ
عَنْ خَالِدٍ الْحَذَّاءِ،
عَنْ أَبِي
الْمَلِيحِ،
عَنْ
نُبَيْشَةَ؛
قَالَ: نَادَى
رَجُلٌ
رَسُولَ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم فَقَالَ:
يَا رَسُولَ
اللهِ! إِنَّا
كُنَّا
نَعْتِرُ
عَتِيرَةً
فِي الْجَاهِلِيَّةِ
فِي رَجَبٍ.
فَمَا
تَأْمُرُنَا؟
قَالَ
((اذْبَحُوا
لِلّهِ عَزَّ
وَجَلَّ، فِي
أَيِّ شَهْرٍ
كَانَ.
وَبَرُّوا
لِلّهِ،
وَأَطْعِمُوا))
قَالُوا: يَا
رَسُولَ اللهِ!
إِنَّا
كُنَّا
نُفْرِعُ
فَرَعاً فِي
الْجَاهِلِيَّةِ.
فَمَا
تَأْمُرُنَا
بِهِ؟
قَالَ
((فِي كُلِّ
سَائِمَةٍ
فَرَعٌ تَغْدُوهُ
مَاشِيَتُكَ.
حَتَّى إِذَا
اسْتَحْمَلَ
ذَبَحْتَهُ،
فَتَصَدَّقْتَ
بِلَحْمِهِ
((أُرَاهُ
قَالَ)) عَلَى
ابْنِ
السَّبِيلِ.
فَإِنَّ
ذلِكَ هُوَ
خَيْرٌ)).
Nübeyşe
(r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Bir adam Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)'e seslenerek: Yâ Resûlallah! Biz câhiliyet devrinde Receb ayında bir
atîre boğazlardık. Bize ne buyurursun? dedi. Resûl-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem): «Allah (Azze ve Celle) (nin rızâsı) için hangi ayda olursa olsun
kurban kesiniz, Allah'a itaat ediniz ve yediriniz» buyurdu. Sahâbîler: Yâ
Resûlallah! Biz câhiliyet devrinde bir devenin ilk yavrusunu (putlar adına)
boğazlardık. Bununla ilgili bize ne buyurursun? dediler. Resûl-i Ekrem
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Her sâime (yâni yılın çoğunda otlanmakla
geçinen deve, sığır veya davardan yüz adedlik sürü) de, senin sürünün beslediği
bir yavru (kurban) vardır. Bu yavru çiftleşme (veya yük taşıma) çağına varınca
onu boğazlayıp etini sadaka edersin (râvî demiş ki: Sanırım şeyhim: Yolda
kalmışlara —sadaka edersin— dedi.) Şüphesiz bu, bir hayırdır» buyurdu.
AÇIKLAMA: 3169’da