DEVAM: 6- MÜTTEKİ'
(YANİ BAĞDAŞ KURUP İYİCE YERLEŞEREK) YEMEK YEME BABI
حدّثنا
عَمْرُو بْنُ
عُثْمَانَ
بْنِ سَعِيدِ
بْنِ كَثِيرِ
بْنِ
دِينَارٍ
الْحِمْصِيُّ.
حدّثنا أَبِي.
أَنْبَأَنَا
مُحَمَّدُ بْنُ
عَبْدِ
الرَّحْمنِ
بْنِ عِرْقٍ.
حدّثنا عَبْدُ
اللهِ بْنُ
بُسْرٍ؛
قَالَ:
أَهْدَيْتُ
لِلنَّبِيِّ
صلى الله عليه
وسلم شَاةً.
فَجَثَى
رَسُولُ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم عَلَى
رُكْبَتَيْهِ
يَأْكُلُ.
فَقَالَ
أَعْرَابِيٌّ:
مَاهذِهِ
الْجِلْسَةُ؟
فَقَالَ ((إِنَّ
اللهِ
جَعَلَنِي
عَبْداً
كَرِيماً،
وَلَمْ يَجْعَلْنِي
جَبَّاراً
عَنِيداً)).
في الزوائد:
إسناده صحيح
رجاله ثقات.
Abdullah bin Büsr
(r.a.)'den; Şöyle demiştir: Ben (bir kere) Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e
bir koyun (kesip yemesi için) ikram ettim. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) dizleri üstünde oturup yedi.
Bir bedevi: Bu ne
biçim oturuştur? dedi. Bunun üzerine Resûi-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem); «Allah, beni mütevazı bir kul etti ve beni kibirli ve büyüklenen bir
kimse etmedi,» buyurdu.
Not: Zevaid'de
şöyle denilmiştir; Bunun senedi sahih, ravileri sıka, yani güvenilir zatlardır.
AÇIKLAMA: Ebü Cuheyfe (r.a.)'ın hadisini Buhari, Tirmizi, Ebü Davud ve Nesai de
rivayet etmişlerdir. Hadiste geçen "Mütteki" kelimesinin kökü olan
"İttika" masdan ile kasdedilen mana ve ittika denilen oturuş şekli
hakkında değişik görüşler vardır.
El-Hafız:
İttika. denilen oturuş şeklinin izahı hususunda ihtilM edilmiştir. Bazılarına
göre, bu yemek yemek için iyice yerleşmek suretiyle oturmak demektir, oturuş
şekli ne olursa olsun fark etmez. Bazıları da: İttika, normal ve düzgün
oturmayıp bir tarafa eğilmektir, demişlerdir. Diğer bir kavle göre ise,
otururken sağ eli yere koyup ona dayanmaktır.
Hattabi,
Yukardaki manalara tarafdar çıkmayıp kişinin döşek, şilte ve minder gibi bir
şeyin üstünde bağdaş kurup gereği gibi çökerek yerleşmesi manasını tercih etmiş
ve hadisin manası şöyledir, der: "Ben yemek yerken, çok yemek yiyen kimse
gibi üzerine oturduğum döşeğe, şilteye bağdaş kurup gereği gibi çökerek
oturmam. Çünkü ben bir kaç lokma yemekle yetinirim."
İbnü'l-Cevzi
ise Hattabi'nin karşı çıkmasına rağmen İttika.'yı, kişinin oturduğu yerde bir
tarafa eğilmesi manasına yorumlamıştır.
El-Hafız
sözlerine devamla İttika. biçiminde yemeğe oturmak mekruh olunca veya iyi
sayılmayınca, yemeğe oturuşun müstehab olan biçimi diz çökerek ayakların yüzü
yere gelecek şekilde oturmaktır. Ya da sağ ayağı dikip sol ayak üzerinde
oturmaktır, der.
Zevaid nevinden
olan ikinci hadiste de Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in yemek yerken dizlerini çöktüğü
belirtilmiştir. Yani el-Hafız'ın tarif ettiği biçimde oturmuştur. Bu itibarla
yemeğe böyle oturmak müstehabtır.