DEVAM: 13- (YEMEK
YERKEN) LOKMA YERE DÜŞTÜĞÜ ZAMAN (NE YAPILIR?) BABI
حدّثنا
عَلِيُّ بْنُ
الْمُنْذِرِ.
حدّثنا مُحَمَّدُ
بْنُ
فُضَيْلٍ.
حدّثنا
الأَعْمَشُ
عَنْ أَبِي
سُفْيَانَ،
عَنْ
جَابِرٍ؛ قَالَ:
قَالَ
رَسُولُ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم ((إِذَا
وَقَعَتِ
اللُّقْمَةُ
مِنْ يَدِ
أَحَدِكُمْ،
فَلْيَمْسَحْ
مَاعَلَيْهَا
مِنَ
الأَذَى،
وَلْيَأْكُلْهَا)).
Câbir (r.a.)'den
rivayet edildiğine göre Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu,
demiştir: (Yemek yerken) lokma birinizin elinden yere düştüğü zaman lokmanın
üzerinde bulunan (toz, toprak gibi şey'i gidersin ve o lokmayı yesin.
AÇIKLAMA: Birinci hadise diğer kitablarda rastlamadım. İkinci hadisi Müslim ve
Tirmizi de rivayet etmişlerdir.
Birinci hadiste
geçen "Dehakıyn" kelimesi Duhkan'ın çoğuludur.
Duhkan, muhtar,
vali, köy sahibi, arazi sahibi ve otoriter gibi manalara gelir. Sindi'nin
beyanına göre burada köy sahibIeri ve tarımcılar manAsı kasdedilmiştir.
HADİSLERDEN
ÇIKARILAN HÜKÜMLER:
1. Yemek yerken
yere düşen lokmayı alıp yemek müstehabtır.
Şayet lokmanın
üstünde toz ve toprak gibi bir şey varsa bunu giderdikten sonra yemek meşrudur.
Bu hüküm, lokmanın düştüğü yerin temiz olması haline mahsustur. Eğer lokmanın
düştüğü yer pis veya mikroplu ise ve lokma zararlı bir duruma girmiş ise
yenmez. Lokma yıkanmak suretiyle dinen temiz ve sağlık açısından zararsız hale
getirilebilirse bu şekilde temizlendikten sonra yenebilif. Bu şekilde
temizlenmesi mümkün olmayınca şeytana bırakılmamatı ve hiç olmazsa bir hayvana
yedirilmelidir.
2. Yere düşen
lokma yenmediği takdirde şeytana bırakılmış olur. Bazı ilim adamları bu ve
benzeri hadisleri delil göstererek, şeytanIarın yemek yediğine hükmetmişlerdir.
Turbeşti ise; Yerde terkedilen lokmanın şeytana bırakılması yorumu şöyledir:
Yere düşen lokma yenebilir durumda olduğuna rağmen yenmeyip terkedildiğinde
Allah'ın nimeti heder edilmiş olur ve hiç bir mazeret olmaksızın küçümsenmiş
olur. Diğer taraftan yere düşen lokmayı alıp yememek kibirli insanların
huylanndandır. Genellikle lokmayı yerden almamak kibir ve gururdan ileri gelir.
Kıbir ve gurur ise şey tanın işidir, der.
3. Resül-i
Ekrem (s.a.v.)'in sünnetine ve İslAmi prensiplere uymak, cahil ve bilgisiz veya
başka türlü düşünen kimselerin hatırı için bırakılmaz. Diğer bir ifade ile
İslami prensiplerden hiç kimseye taviz verilmez.