4- HASTAYI YEMEĞE
ZORLAMAYINIZ, BABI
حدّثنا
مُحَمَّدُ
بْنُ عَبْدِ
اللهِ بْنِ نُمَيْرٍ.
حدّثنا
بَكْرُ بْنُ
يُونُسَ بْنِ
بُكَيْرٍ
عَنْ مُوسى
ابْنِ
عَلِيِّ بْنِ
رَبَاحٍ عَنْ
أَبِيهِ،
عَنْ
عُقْبَةَ بْنِ
عَامِرٍ
الْجُهَنِيِّ؛
قَالَ: قَالَ
رَسُولُ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم: ((لاَ
تُكْرِهُوا
مَرْضَاكُمْ
عَلَى الطَّعَامِ
وَالشَّرَابِ.
فَإِنَّ
اللهَ يُطْعِمُهُمْ
وَيَسْقِيهِمْ)).
في الزوائد:
إسناده حسن.
لأن بكر بْنُ
يونس بْنُ
بكير، مختلف
فيه. وباقي
رجال الإسناد
ثقات. والحديث
رواه
الترمذيّ،
إلا لفظة
((الشراب))
فلذلك أوردته
في الزوائد.
Ukbe bin Âmir
eî-Cühenî (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) öyle buyurdu, demiştir: «Hastalarınızı yemeğe ve içmeğe zorlamayınız.
Çünkü Allah şüphesiz onları yedirir ve İçirir.»
Not: Zevaid'de
şöyle denilmiştir: Bunun senedi hasen'dir. Çünkü ravi Bekr bin Yunus bin Bükeyr
hakkında ihtilaf vardır. Senedin kalan ravileri güvenilir zatlardır. Bu hadisi
Tirmizi de rivayet etmiştir. Ancak onun rivayetinde; 'içme' kelimesi yoktur. Bu
nedenle bu hadisi Zevaid nevine dahil ettim.
AÇIKLAMA: Bu hadisi notta belirtildiği gibi Tirmizi de rivayet etmiştir.
Ancak oradaki
rivayette; "içme" kelimesi yoktur.
Allah'ın
hastalara yedirme ve içirme mes'elesi ile ilgili olarak Tuhfe yazarı: Yani
Allah hastalara açlığa ve susuzluğa karşı sabretme gücünü verir ve yiyecek ile
içecek yerine geçen başka şeylerI vermekle onlara yardımeder. Çünkü doğrusu
hayat ve güç Allah'tandır, yiyecek ve içecekten değildir, der.
Tıbbi olan bu
konuda yetkili olmamakla beraber tabiblerden duyduğumuz şudur: Hastanın
arzulamadığı yiyeceğe ve içeceğe zorlanması onu rahatsız eder ve hasta
genellikle kendisine yararlı olan yemeği arzular. Diğer taraftan insan
vücüdunda depo edilmiş durumda besinler vardır. Bu itibarla hasta bundan da
yararlanır.