10- NAMAZ ŞtFADIR, BABI
حدّثنا
جَعْفَرُ
بْنُ
مُسَافِرٍ.
حدّثنا السَّرِيُّ
بْنُ
مِسْكِينٍ.
حدّثنا
ذُؤَادُ بْنُ
عُلْبَةَ
عَنْ لَيْثٍ،
عَنْ
مُجَاهِدٍ،
عَنْ أَبِي
هُرَيْرَةَ؛
قَالَ:
هَجَّرَ النَّبِيُّ
صلى الله عليه
وسلم
فَهَجَّرْتُ.
فَصَلَّيْتُ
ثُمّض
جَلَسْتُ.
فَالْتَفَتَ
إِلَى النَّبِيُّ
صلى الله عليه
وسلم فَقَالَ: ((اشِكَمَتْ
دَرْدْ؟))
قُلْتُ:
نَعَمْ. يَا
رَسُولَ
اللهِ! قَالَ
((قمْ
فَصَلِّ،
فَإِنَّ فِي
الصلاةِ
شِفَاءً)).
حدّثنا
أَبُو
الْحَسَنِ
الْقَطَّانُ.
حدّثنا
إِبْرَاهِيمُ
بْنُ نَصْرٍ.
حدّثنا أَبُو
سَلَمَةَ.
حدّثنا
ذؤَادُ بْنُ
عُلْبَةَ.
فَذَكَرَ
نَحْوَهُ،
وَفَالَ فِيهِ:
اشِكَمَتْ
دَرْدْ.
يَعْنِي
تَشْتَكِي بَطْنَكَ،
بِالْفَارِسِيَّةِ. قَالَ
أَبُو عَبْدِ
اللهِ:
حَدَّثَ بِهِ
رَجُلٌ
لأَهْلَهِ.
فَاسْتَعْدَوا
عَلَيْهِ.
في الزوائد:
في إسناده
ليث، وهو
ابْنِ أبي سليم.
وقد ضعفه
الجمهور. جاء
في هامش
الطبعة الهندية
ما يأتي:
قَالَ
الفيروز
آبادي في ((باب
تكلم النبيّ
صلى الله عليه
وسلم
بالفارسية)):
ماصح شيء. ثم
قال: قلت رجال
هذا الحديث
كلهم مأمونون،
إلا ذُؤاد بْنُ
علبة فإنه
ضعيف. قَالَ
ابْنِ حبان:
منكر الحديث
جدا، يروي
عَنْ الثقات
مالا أصل له،
ومن الضعفاء
مالا يعرف.
كما ذكره في
التهذيب.
Ebû Hureyre
(r.a.)'den; Şöyle demiştir: (Bir defa) Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) erken
namaza kalktı. Ben de (O'na uyarak) erken kalktım ve (biraz) namaz kıldıktan
sonra oturdum. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bana dönüp baktı ve (Farsça):
«Karnın mı ağırıyor?» buyurdu. Ben: Evet. Yâ Resûlallah, dedim. Resul-i Ekrem:
«Kalk namaz kıl, çünkü şüphesiz, namazda şifâ var» buyurdu.
Ebü'l-Hasan bin
el-Kattân ...senediyle bunun mislini bize rivayet etti ve onun rivayetinde Nebi
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in Farsça olarak buyurduğu; ...... cümlesinin
mânâsının «Yâni sen karnından (mı) rahatsızsın» olduğu ilâvesi vardır.
Ebû Abdillah
(İbn-i Mâceh) dedi ki: Bir adam bu hadîsi aile ferdlerine anlattı. Onlar adama
karşı başkalarından yardım istediler.
AÇIKLAMA: Zevaid nevinden olan bu hadisi Ahmed de rivayet etmiştir. Hadiste geçen
"Tehcir" fiili namaza erken kalkmaktır. Hadiste bulunan Farsça
cümleye gelince; ........ karın demektir. ... de ağn demektir. Birinci
kelimenin bitişiğindeki; 0 harfi de muhatab zamiridir ve cümlenin manası
"Karnın mı ağnyor?,. demektir. Müellifin ikinci senedIe olan rivayetinde
bu cümlenin Arapça karşılığı da vardır. Ancak Arapça tercemenin hangi raviye
ait olduğuna dair bir kayıt bulamadım.
İsti'da mastarı
haksızlığa uğrayan kişinin imdad ve yardım istemesi demektir. İbn-i Mace' in
sözünü ettiği adamın aile ferdIerinin adama karşı yardım dilemeleri şöyle
olabilir: Adam namazın hastalığa şifa olduğuna dair bu hadisi aile ferdIerine
anlatınca aile ferdIeri ::ıunun sahih bir hadis olup olmadığını soruşturmak
için ilim ehline müracaat etmiş olabilirler.
Sindi'nin bu
hadisin izahı bölümünde el-Muvaffak'tan naklen verdiği bilgiyi özetleyerek
buraya aktarıyorum.
Namaz, bazen
mide, barsak ve diğer bazı organların ağrısını gi___ -Gerır. Btf durum üç
yönden olabilir:
1. Namaz kutsal
bir ibadettir, Allah'ın emridir. Namazın feyiz ve bereketiyle hastalıklar der
edilir.
2. Huzur ve
huşü içinde namaza duran mü'minin namaz kılmakla meşgulolduğu sürece hastalık
acısını duyması azalır, moralman güçlenme sağlanır. Organların normal biçimde
çalışması için maharetli tabibler her çareye baş vururlar. Zayıf olanı kuvvetlendirmek,
az çalışanı uyarmakla normal çalışmasını temin etmek için gayret ederler.
Hastayı telkinle tedavi ederken, bazen hastayı sevi ,dirmek ve ferahlatmakla,
bazen utandırmak, mahcub etmek ve korkmakla, bazen de efkannı ve üzüntüsünü
gidermek için onu daha büyük ve önemli şeylerle meşgul etmek, geçici dünya
hayatından sonra ebedi
hayat
mutluluğundan söz etmekle gerçekleştirilebilir. Namaz ibadetinde yukarda
sayılan durumların hepsine veya çoğuna ışık tutacak özellikler vardır.
3. Namazda
mevcut rükü, itidal, sücüd ve oturuş gibi çeşitli vücut hareketleri sağlık
açısından da çok yararlıdır. Sporun sağlığa ne derece faydalı olduğu herkesçe
bilinmekte ve takdir edilmektedir. Namazdaki hareketler sindirim sisteminin
çalışmasına yardımcı oldUğu gibi uzun tutulan secdenin nezleye, burnun
açılmasına faydalı oluşu da tecrübe ile sabittir. Diğer taraftan huzur ve huşü
içinde ifa edilen namaz, bir çok keder ve üzüntülerin giderilmesine, evham ve
zararlı kuruntuların dağıtılmasına, pis düşüncelerin ve kötü emellerin son
bulmasına, öfke ateşinin sönmesine, manevi huzur ve gönül r,ahatlığına vesile
olur.
Muhammed Fuad
Abdüibaki'nin naklen beyanına göre sünenimizin Hind baskısının kenarında şu
bilgi vardır: El-Feyrüzabadi, "Nebi (s.a.v.)'in Farsça konuşması"
babında şöyle der: O'nun Farsça konuştuğuna dair sağlıklı bir rivayet sabit
değildir. Bu hadisin senedine gelince. bunun ravilerinin hepsi güvenilir
zatlardır. Ancak ravi Zuad bin Ulbe zayıftır. İbn-i Hibban: Onun hadisleri
cidden müpkerdir, güvenilir zatlardan asılsız şeyler rivayet eder ve zayıf
kimselerden de tanınmayan, bilinmeyen bir takım şeyler nakleder, demiştir.
Tehzib yazarı da bu durumu anlatmıştir.