DEVAM: 11- HABİS (PİS)
iLAÇ KULLANMANIN YASAKLIĞI BABI
حدّثنا
أَبُو بَكْرِ
بْنُ أَبِي
شَيْبَةَ. حدّثنا
وَكِيعٌ عَنِ
الأَعْمَشِ،
عَنْ أَبِي
صَالِحٍ،
عَنْ أَبِي
هُرَيْرَةَ؛
قَالَ: قَالَ
رَسُولُ اللهِ
صلى الله عليه
وسلم:
((مَنْ
شَرِبَ
سُمّاً،
فَقَتَلَ
نَفْسَهُ،
فَهُوَ
يَتَحَسَّاهُ
فِي نَارِ
جَهَنَّمَ،
خَالِداً
مُخَلَّداً
فِيهَا أَبَداً)).
Ebû Hureyre
(r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurdu, demiştir: «Kim bir zehir içerek kendini öldürürse o kimse
cehennem ateşi içinde ebedi kalarak dâima o zehiri yutmakla meşgul olacaktır.»
AÇIKLAMA: Bu babın ilk hadisini Tirmizi. Ebu Davud, Hakim ve Ahmed de rivayet
etmiştir. Habis ilacın zehir ile açıklanmasına dair cümlenin Ebu Hureyre
(r.a.)'a veya ondan sonra gelen ravilerden birine ait olması muhtemeldir. Bu
açıklama Tirmizi'nin rivayetinde de var, fakat Ebu Davud'unkinde yoktur.
Habis: Pis şey
demektir. Habis ilaç şer'an necis sayılan veya içilmesi - yenilmesi haram olan
ya da insan tabiatının tiksindiği ilaçtıf, denilmiştir.
Avnü'l-Mabud
yazarının naklen beyanına göre Hattabi bu konuda şöyle der:
Habis ilacın
habisliği iki yönden olabilir:
Bunlardan
birisi şer 'an necis ve pis sayılması yönüdür. Bu, şarap ve eti yenmeyen
hayvanların eti gibi necis bir şeyin ilaca karışmasıyladır. Bazı tabiblerı bir
takım hastalıkların tedavisi için bazı hayvanların pisliklerini ve idrarlannı
tavsiyeederler. Halbuki bunların hepsi pis ve necistir ve içilmesi veya yenilmesi
haramdır. Ancak Şer-i Şerif'in cevaz verdiği deve idrarı bu hükümden istisna
edilmiştir. Çünkü Resül-i Ekrem (s.a.v.) develerin idrarını bazı kimselere
tavsiye etmiştir. Sünnet, yani hadislerin yolu ise her şeyin yerinde tutulması
ve bir şeyin başka bir şeye benzetilmemesidir.
Diğer yön ise
ilacın tadının tiksindici olmasıdır. Tadı çok fena olan bir ilacı almak çok
tiksindirici olduğundan dolayı hastayı böyle bir ilaç kullanmaya zorlamak
mekruh sayılmış olabilir. İlaçların tadı genellikle hoş olmamakla beraber
alınması kolayolanlar tercih edilmelidir.
Bu bAbın ikinci
hadisi Kütüb-i Sittetnin hepsinde benzer latızlarla rivAyet edilmiştir.
Müellifimizin
rivayetinde ''Kim bir zehir içerek'' ifadesi kullanılmış ise de maksad herhangi
bir şekilde zehir almaktır. ;Su; içmek süretiyle olduğu gibi, yemek süretiyle
veya başka bir maddeye karıştınp içmek, yemek veya başka yolla vücüda dahil
etmek şeklinde de olabilir. Nitekim Tirmizi 'nin rivayetinde; ''... ve kim
kendi nefsini bir zehirle öldürürse'' ifadesi kullanılmıştır.
Bu hadisin
zahirine göre bir zehir almak süretiyle intihar eden kimse ebedi olarak
cehennem'de yanacaktır. Halbuki imanlı ölen kimselerin eb edi olarak
cehennem'de kalmayacakları ve netice itibariyle cennete girecekleri Ehl-i
Sünnet mezhebine göre sabittir. Bu itibarla alimler bu hadisi şöyle
yorumlamışlardır: Yani intihar etmenin haramlığını inkar ederek ve bunun
helallığına inanarak bu fim işleyen kimse ebedi olarak cehennemliktir. Çünkü
haram olan bir şeyi hela} saymak küfürdür, Ya da kasdedilen mana. bu şekilde
intihar eden kimsenin uzun süre cehennem'de tutulmasıdır.