16- TABİBLİK BİLGİSİ
OLMADIĞI HALDE BUNA GİRİŞEN KİMSE (HAKKINDA GELEN HADİS) BABI
حدّثنا
هِشَامُ بْنُ
عَمَّارٍ،
وَرَاشِدُ بْنُ
سَعِيدٍ
الرَّمْلِيُّ،
قَالاَ: حدّثنا
الْوَلِيدُ
بْنُ
مُسْلِمٍ. حدّثنا
ابْنُ
جُرَيْجٍ
عَنْ عَمْرِو
بْنِ شُعَيْبٍ،
عَنْ
أَبِيهِ،
عَنْ
جَدِّهِ؛
قَالَ: قَالَ
رَسُولُ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم: ((مَنْ
تَطَبَّبَ،
وَلَمْ
يُعْلَمْ مِنْهُ
طِبٌّ قَبْلَ
ذلِكَ،
فَهُوَ
ضَامِنٌ)).
Amr bin Şuayb'ın
dedesi (Abdullah bin Amr bin el-Âs) (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre;
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Daha önce
tabiblik (yâni sağlıklı tedavi) bilgisi olmadığı halde tedavi işine girişen (ve
hastaya zarar veren) kimse zamındır (yani diyetle mükelleftir)
AÇIKLAMA: Bu hadisi Ebü Davud ve Nesai de rivayet etmiştir.
Ebü Davud'un
Diyetler kitabında bu babın başlığına benzer bir başlıkla açtığı babta rivayet
ettiği bu hadisin izahı bölümünde Avnü'l-Mabüd yazarı özetle şu bilgiyi verir:
Yani daha önce
sağlıklı ve genellikle hatasız tedavi işinde bulunmamış olan bir kimse
tabibliğe kalkışıp hastayı tedavi eder de onun helak olmasına veya bir
tarafının işe yaramaz hale gelmesine sebebiyet verirse, diyet ödemekle yükümlü
tutulur. Çünkü giriştiği işte kusurlu ve yeteneksiz sayılır. Yükümlü olduğu
diyeti onun akilesi, yani mirasçıları tarafından ödenir.
Hattabi:
Hastayı tedavi eden kimse kusurlu ve haksız sayıldığı zaman hastanın ölümüne
sebebiyet verdiğinde diyet ödemekle yükümlüdür. Bu hüküm husüsunda muhalif kalan
hiç bir ilim adamını bilmiyorum. Bir ilim veya iş hakkında yetenekli olmadığı
halde buna girişen kimse kusurlu ve haksız sayılır. Bu itibarla giriştiği
şeyden dolayı bir kimsenin telef olmasına sebebiyet verdiği zaman diyet
ödemekle yükümlü tutulur. Yetenekli olmadığı halde bir hastayı tedaviye
kalkışıp ölümüne sebebiyet veren kimse diyetle mükellef olmakla beraber kısas
cezasına çarptlOlmaz. Çünkü bu işe hastanın rızasıyla girişmiş ve hastaya bir
zorlamada bulunmamıştır. Tabibin.ödemekle yükümlü oldUğU diyet bütün
fıkıhçılara göre mirasçılan tarafından ödenir, demiştir.