DEVAM: 46- KORKMAK,
GECE (YATAKTA SAĞA SOLA DÖNÜP) UYUYAMAMAK VE ŞERRİNDEN ALLAH'A SIĞINILAN
ŞEYLER, BABI
حدّثنا
هَارُونُ
بْنُ
حَيَّانَ.
حدّثنا إِبْرَاهِيمُ
بْنُ مُوسى.
أَنْبَأَنَا
عَبْدَة بْنُ سُلَيْمَانَ.
حدّثنا أَبُو
جَنَابٍ عَنْ
عَبْدِ
الرَّحْمنِ
بْنِ أَبِي
لَيْلَى عَنْ
أَبِيهِ
أَبِي
لَيْلَى؛ اقل:
كُنْتُ
جَالِساً
عِنْدَ
النَّبِيِّ
صلى الله عليه
وسلم إِذْ
جَاءَهُ
أَعْرَابِيٌّ،
فَقَالَ:
إشنَّ لِي
أَخاً
وَجِعاً.
قَالَ: ((مَا
وَجَعُ
أَخِيكَ؟)) قَالَ:
بِهِ لَمَمٌ.
قَالَ
((اذْهَبْ
فَأْتِنِي
بِهِ)) قَالَ؛
فَذَهَبَ
فَجَاءَ
بِهِ، فَأَجْلَسَهُ
بَيْنَ
يَدَيْهِ.
فَسَمِعْتُهُ
عَوَّذَهُ
بِفَاتِحَةِ
الْكِتَابِ،
وَأَرْبَعِ
آيَاتٍ مِنْ
أَوَّلِ
الْبَقَرَةِ،
وَآيَتَيْنِ
مِنْ
وَسَطِهَا.
وَإِلهُكُمْ
إِلهٌ
وَاحِدٌ،
وَآيَةِ
الْكُرْسِيِّ،
وَثَلاَثِ
آيَاتٍ مِنْ
خَاتِمَتِهَا،
وَآيَةٍ مِنْ
آلِ عِمْرَانَ
((أَحْسِبُهُ
قَالَ: شَهِدَ
اللهُ أَنَّهُ
لاَإِلهَ
إِلاَّ هُوَ))
وَآيَةٍ مِنَ
الأَعْرَافِ:
إِنَّ
رَبَّكُمُ
اللهُ
الَّذِي خَلَقَ.
الآيَةَ،
وَآيَةٍ مِنَ
الْمُؤْمِنِينَ،
وَمَنْ
يَدْعُ مَعَ
اللهِ إلهاً
آخَرَ
لاَبُرْهَانَ
لَهُ بِهِ،
وَآيَةٍ مِنَ
الْجَنِّ: وَأَنَّهُ
تَعَالَى
جَدُّ
رَبِّنَا مَا
اتَّخَذَ
صَاحِبَةً
وَلاَ
وَلَداً،
وَعَشْرِ آيَاتٍ
مِنْ أَوَّلِ
الصَّافَّاتِ،
وَثَلاَثِ
آيَاتٍ مِنْ
آخِرِ
الْحَشْرِ،
وَقلْ هُوَ
اللهُ أَحَدٌ،
وَالْمُعَوِّذَتَيْنِ. فَقَامَ
الأَعْرَابِيُّ
قَدْ بَرَأَ،
لَيْسَ بِهِ
بَأْسٌ.
في الزوائد:
هذا إسناد فيه
أبو جناب
الكلبيّ، وهو
ضعيف، واسمه
يحيى بْنُ أبي
حية. ورواه
الحاكم في
المستدرك من
طريق أبي
جناب، وقال:
هذا الحديث
محفوظ، صحيح.
Ebû Leylâ (el-Ensârî) (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Ben (bir kere) Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in
yanında oturuyordum. O esnada bir bedevi huzura gelerek: Hasta bir erkek
kardeşim var, dedi. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): Kardeşinin hastalığı nedir? diye
sordu. Bedevi: Kardeşimde bir nevî delilik var, dedi.
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
(bedeviye) :
Git de onu bana
getir, buyurdu. Ebu Leylâ
demiştir ki: Bedevi de gidip onu getirdi ve Nebi (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)'in önünde oturttu. Ben, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in
ona şifâya kavuşması için Allah'a sığınarak şunları okuduğunu işittim: Fatiha
sûresi, Bakara sûresinin başından dört âyet, ortalarından; وَإِلهُكُمْ
إِلهٌ
وَاحِدٌ âyeti ile Âyetü'l-Kürsî, aynı sûre'nin son
üç âyeti (284,285,286), Âli İmrân sûresinden bir âyet
(sanırım dedi ki: شَهِدَ
اللهُ
أَنَّهُ
لاَإِلهَ
إِلاَّ هُو âyeti),
A'raf sûresinden; إِنَّ
رَبَّكُمُ
اللهُ
الَّذِي
خَلَقَ âyeti, Mu'minun
sûresinden; وَمَنْ
يَدْعُ مَعَ
اللهِ إلهاً
آخَرَ لاَبُرْهَانَ
لَهُ بِهِ âyeti. Cin sûresinden; وَأَنَّهُ
تَعَالَى
جَدُّ
رَبِّنَا مَا
اتَّخَذَ
صَاحِبَةً
وَلاَ وَلَدا âyeti, Sâffât sûresinin başından on âyet, Haşır
sûresinin sonundan üç âyet, İhlâs sûresi ve Muftvvizeteyn
sûresi.
(Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
bunları okuduktan) sonra bedevi şifâya kavuşarak,
hiçbir rahatsızlığı kalmayarak ayağa kalktı."
Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bu senedde
Ebu Cenab el-Kelbi bulunur.
Bu ravi zayıftır, adı da Yahya bin Ebi
Hayye'dir. El-Hakim de bu
hadisi el-Müstedrek'te Ebti
Cenab yoluyla rivayet ederek: Bu hadis, mahfüz ve sahihtir, demiştir.
AÇIKLAMA: Bu iki hadis notlarda belirtildiği gibi Zevilid
nevindendir. Birinci hadis namazlardaki vesvesenin şeytandan geldiğine ve Nebi
(s.a.v.)'in bir mücizelsine delalet eder. ikinci hadiste geçen "Lemem"
bir nevi delilik ve cin çarpması manalarma gelir. Kamüs sahibi böyle açıklamıştır. Bu hadis de hem Nebi
(s.a.v.)'in bir mücizesini ifade eder. Hem de
delilik, cin çarpması ve sara gibi bir hastalığa tutulan kimseye hadiste anılan
ayetleri okumak süretiyle Allalı'a
sığınarak şifa dile menin müstahablığına delalet
eder.
Hadiste anılan
süreler ve ayetler şunlardır: Fatiha süresinin tamamı, Bakara süresinin 1, 2,
3, 4, 163, 255, 284, 285 ve 286. ayetleri, Al-i İmran süresinin 18. ayeti, A'raf .
süresinin 54. ayeti, Mü'minün süresinin 117. ayeti,
Cin süresinin 3. ayeti, Saffat süresinin 1 - 10. ayetleri, Haşir süresinin 22, 23 ve 24. ayetleri,
İhlas, Felak ve Nas
süreleri.
Yukarda işaret
edilen sürelerin ve ayetlerin tamamını ve meallerini öğrenmek, okumak isteyenler
Kurtan-} Kerim'e ve tefsire
baksınlar.