SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’L-LİBAS

<< 3603 >>

DEVAM: 21- ASPUR (DENİLEN BİTKİ) İLE BOYANMIŞ ELBİSENİN ERKEKLERE MEKRUHLUĞU BABI

 

حدّثنا أَبُو بَكْرٍ. حدّثنا عِيسى بْنُ يُونُسَ عَنْ هِشَامِ بْنِ الْغَازِ، عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ جَدِّهِ؛ قَالَ: أَقْبَلْنَا مَعَ رَسُولِ اللهِ صلى الله عليه وسلم مِنْ ثَنِيَّةِ أَذَاخِرَ. فَالْتَفَتَ إِلَيَّ. وَعَلَيَّ رَيْطَةٌ مُضَرَّجَةٌ بِالْعُصْفُرِ. فَقَالَ:  ((مَاهذِهِ؟)) فَعَرَفْتُ مَاكَرِهَ. فَأَتَيْتُ أَهْلِي وَهُمْ يَسْجُرونَ تَنُّورَهُمْ. فَقَذَفْتُهَا فِيهِ. ثُمَّ أَتَيْتُهُ مِنَ الْغَدِ فَقَالَ ((يَاعَبْدَ اللهِ! مَافَعَلَتِ الرَّيْطَةُ؟)) فَأَخْبَرْتُهُ. فَقَالَ ((أَلاَ كَسَوْتَهَا بَعْضَ أَهْلِكَ! فَإِنَّهُ لاَبَأْسَ ذلِكَ لِلنِّسَاءِ)).

 

Amr bin Şuayb'ın dedesi (Abdullah bin Amr bin el-Âs) (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Biz, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile bareber Ezâhır dağ yolundan geliyorduk. Bir ara Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bana dönüp baktı. Benim üstümde aspurla boyanmış dikişsiz bir car (veya ince yumuşak bir elbise) vardı. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (üstümdeki elbiseye işaretle): «Bu nedir?» buyurdu. Ben Onun bundan hoşlanmadığını anladım. Sonra ev halkımın yamna vardım. O sırada onlar tandırlarını ateşleyerek kızdırıyorlardı. Ben o elbiseyi tandıra attım. Ertesi gün O'nun huzuruna gittim. O: «Yâ Abdullah! O elbiseyi ne yaptın ?» buyurdu. Ben de O'na (durumdan) haber verdim. Bunun üzerine buyurdu ki: «O elbiseyi aile ferdlerinin bâzısına giydirmeliydin. Çünkü kadınların böyle elbiseyi giymelerinde bir günah yoktur» buyurdu.

 

 

AÇIKLAMA:      Bu hadisi Ebü Davud ve Ahmed de rivayet etmişlerdir. Hadiste geçen Seniyye dağ yolu demektir. Seniyyet-i Ezamr. Mekke ile Medine arasında bir dağ yolunun ismidir.

Reyta: Tek desenle dokunmuş çarşaf, örtü ve ihram gibi bürünülen dikişsiz ve bir parçadan ibaret libasa denir. Yumuşak ve ince elbiseye de Reyta denilir.

Usfur, aspurdur. Boyadığı elbiseyi kırmızılaştırır.

 

Bu hadis aspurla boyanmış elbisenin erkeklere caiz olmadığına ve kadınlara caiz olduğuna delalet eder. Bundan önceki hadisler de bu boya ile boyannuş elbisenin erkeklere yasak olduğuna delalet eder.

 

Tirmizi'nin "Aspurla boyanmış elbisenin erkeklere kerahiyeti" babında rivayet olunan Ali (r.a.)'ın hadisinin şerhi bölümünde Tuhfe yazarı özetle şöyle der;

Muasfar, aspurla boyanmış şeydir. Lügat kitabIarı ve hadis şerhleri bunu belirtmişlerdir. Aspur da kırmızı boya ile boyar. Bu hadis, aspurla boyanmış elbisenin erkeklere haram olduğuna delalet eder. Çünkü yasaklamada asılolan, haram hükmüdür. ŞevkanI, en-Neyl'de; Tercihe şayan görüş aspurla boyanmış elbisenin haramlığıdır. Bu hadis, Resül-i Ekrem (s.a.v.)'in kırmızı elbise giydiğine dair hadis ile çelişkili değildir. Çünkü aspur kırmızı boya veriyor ise de bunun hakkında özel bir hüküm konulmuş olur. Bunun yasaklığı, kırmızı olan her elbisenin yasaklığını gerektirmez, demiştir.

 

Nevevi de Müslim ' in şerhinde aynı konuda özetle şöyle der; Aspurla boyanmış elbise hakkında ihtilaf olmuştur. Sahabilerin, tabiilerin ve onlardan sonra gelenlerin cumhüru, bunun mübahlığına hükmetmişler. Ebü Hanife, Şafii ve Malik de böyle hükmetmişlerdir. Lakin bir rivayete göreMali k; başka elbise tercih edilmelidir, demiştir. Diğer bir rivayete göre evlerde ve ev çevresinde bunu giymeyi caiz görmüş, fakat çarşıda ve toplantılarda giymeyi mekruh saymıştır.

 

Alimlerden bir cemaata göre bu nevi elbise giymek tenzihen mekruhtur. Onlar bu hadislerdeki yasağı böyle yorumlamışlardır. Delilleri ise Resül-i Ekrem (s.a.v.)'in kırmızı bir kat elbise giydiğinin sabit olmasıdır. Ayrıca O'nun sarı boya ile boyandığı İbn-i Ömer (r.a.) tarafından rivayet edilmiştir.

 

Beyhaki bu meseleyi iyice tetkik etmiş olup bu arada konu hakkında rivayet olunan hadisleri nakleder ve : Eğer Şafii bu hadislerden haberdar olsaydı bunlarla hükm8derdi. Yani aspurla boyanmış elbisenin yasaklığına hükmederdi. Çünkü O; Nebi (s.a.v.)'in hadisi benim söylediğim hükmün hilafına hükmettiği zaman hadisle amel ediniz ve benim fetvamı bırakınız, demiştir, der.

 

Fıkıh alimlerinin Ç)ğu aspurla boyanmış elbisenin mekruhluğu görüşündedir. Abdurrahman el-Cezeri dört mezheb fıkhına ait kitabında; Şafii. Maliki ve Hanbeli mezheblerine göre bunun mekruh olduğunu belirtmiştir. Hanefi fıkıhçıların bir kısmı da aynı görüştedir.

 

Daha geniş bilgi için hadis şerhlerine ve fıkıh kitablarına bakılmalıdır.