DEVAM: 13- İSLAM
MEMLEKETİNDE OTURMALARINA İZİN VERİLEN ANDLAŞMALl EHL-İ KİTAB OLAN ĞAYR-İ
MÜSLİMLERİN SELAMINI CEVABLAMAK BABI
حدّثنا
أَبُو بَكْرٍ.
حدّثنا أَبُو
مُعَاوِيَةَ
عَنِ
الأَعْمَشِ،
عَنْ
مُسْلِمٍ،
عَنْ
مَسْرُوقٍ،
عَنْ عَائِشَةَ؛
أَنَّهُ
أَتَى
النَّبِيَّ
صلى الله عليه
وسلم نَاسٌ
مِنَ
الْيَهُودِ.
فَقَالُوا: السَّامُ
عَلَيْكَ،
يَا أَبَا
الْقَاسِمِ.
فَقَالَ
((وَعَلَيْكُمْ)).
Aişe (r.anha)'dan
rivayet edildiğine göre: Yahudilerden bir kaç adam Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)'in yanına gelerek selam yerine ''Es-sam Aleyke''= Ölüm üstüne olsun. Ya
Ebu'l-Kasım. dediler. Bunun üzerine O da: «Ve aleykum =Size de. » diye
cevap verdi.
AÇIKLAMA: Enes (r.a.)'ın hadisini Buhari, Müslim, Ebu Davud ve Ahmed de rivayet
etmişlerdir. Aişe (r.anha)'nın hadisi ise Buhari. Müslim, Tirmizi ve Nesai
tarafından da rivayet olunmuştur.
Aişe
(r.anha)'nın hadisinde geçen "es-Sam" ölüm manasına geldiği gibi acil
ölüm manasına da yorumlanmıştır. Ehl-i Kitab, Resul-i Ekrem (s.a.v.)'e veya
sahabilere uğradıkları veya onlarla karşılaştıkları zaman normal selam yerine
"es-Samü aleyküm" derlerdi. Bu cümlenin manası "ölüm size
olsun" veya "acil ölüm size olsun" demektir. Resul-i Ekrem (s.a.v.)
onların bu küstahlığını bildiği için "ve aleyküm" diye karşılık
vermiştir. Bazı rivayetlerde "aleyküm" tabiri vardır. Yani atıf harfi
olan "Ve" yoktur. Resul-i Ekrem (s.a.v.) sahabilerin de Ehl-i
Kitab'ın selamını bu şekilde almalarını emretmiştir. Verilen cevab
"aleyküm" biçiminde olduğu zaman manası "Sizin dediğiniz şey
size olsun" demektir. Yani ölüm veya acil ölüm size olsun, demektir.
Verilen cevab bazı rivayetlerde ve müel!irimizin rivayetinde olduğu gibi
"ve aleyküm" biçiminde olunca ve Sam kelimesi de ölüm manasına
yorumlanırsa bu cümlenin manası şöyle olur: "Ölüm size de olsun,"
Yani Ey Ehl-i Kitab! Sizin bizim için dilediğiniz ölÜm umumidir. Herkes ölüme
mahkumdur.
Sam kelimesi
acil ölüm manasına yorumlanırsa "ve aleyküm" cümlesinin manası
"Acil ölüm size olsun" demektir. Yani ve harfi atıf için değil,
istinaf içindir. Aksi takdirde ve harfi atıf için kabul edildiğinde cümlenin
manası "acil ölüm size de olsun" biçiminde olur ki bu mana uygun
değildir. Çünkü bundan çıkan sonuç şöyle olur: "Acil ölüm size de size de
olsun." Böyle bir anlamın kasdedilmesi düşünülemez.
Hattabi,
"ve" harfi bulunmayan rivayetin doğru olduğunu, ve harfinin bulunduğu
rivayetin doğru olmadığını söylemiş ise de yukarda işaret edilen yorumla
"ve" harfinin bulunduğU rivayetin de doğruluğu anlaşılır.
EHL-İ KİTAB'A
SELAM VERİLİR Mİ?
Müellifimiz bu
konuya ait hadisleri rivayet etmemiştir. Müslim. Ebu Davud ve Tirmizi'nin Ebu
Hureyre (r.a.)'den rivayet ettikleri; "Yahüdilere ve hıristiyanlara selam
vermeyiniz ... " hadisinde onlara müslümanların selam vermesi
yasaklanmıştır. Tirmizi bu hadisin hasen - sahih olduğunu ifade etmiştir.
Nevevi: Bazı
arkadaşlarımız Ehl-i Kitab'a selam vermenin mekruh olduğunu söylemişler ise de
bu görüş zayıftır. Çünkü yasaklama haramlık içindir. Bu itibarla doğrusu, onlara
selam vermenin haramlığıdır. Kadı iyaz, zarüret ve ihtiyaç halinde onlara selam
verilebileceğini bir guruptan nakletmiştir. Alkame ve Nehai böyle
söylemişlerdir. Evzai de demiş ki: Eğer ben onlara selam verirsem, dayanağım
bazı takva sahibIerinin onlara selam vermiş olmalarıdır. Şayet onlara selam
vermezsem yine dayanağım bazı takva sahibIerinin onlara selam vermemiş
olmasıdır. Bid'at ehline gelince seçkin olan görüş bir fitne ve mazeret
olmadıkça onlara selam verilmemesidir, diye bilgi vermiştir.
Hülasa:
Alimlerin büyük çOğunluğuna ve tüm selef alimlerine göre hıristiyanlara ve
yahudilere selam verilmez. Onlar selam verdikleri zaman, "aleyküm"
biçiminde veya "ve aleyküm" şeklinde cevab verilir.