DEVAM: 20- AKSIRAN
(MÜSLÜMAN) A TEŞMiT (YANİ HAYIR VE BEREKETLE DUA ETMEK) BABI
حدّثنا
أَبُو بَكْرِ
بْنُ أَبِي
شَيْبَةَ. حدّثنا
عَلِيُّ بْنُ
مُسْهِرٍ
عَنِ ابْنِ أَبِي
لَيْلَى،
عَنْ عِيسى،
عَنْ عَبْدِ
الرَّحْمنِ
بْنِ أَبِي
لَيْلَى، عَنْ
عَلِيٍّ؛
قَالَ: قَالَ
رَسُولُ
اللهِ صلى
الله عليه وسلم
((إِذَا
عَطَسَ
أَحَدُكُمْ،
فَلْيَقُلِ الْحَمْدُ
لِلّهِ.
وَلْيَرُدَّ
عَلَيْهِ مَنْ
حَوْلَهُ:
يَرْحَمُكَ
اللهُ.
وَلْيَرُدَّ
عَلَيْهِمْ:
يَهْدِيكُمُ
اللهُ وَيُصْلِحُ
بَالَكُمْ)).
في الزوائد:
في إسناده
ابْنِ أبي
ليلى، واسمه محمد
بن عبد
الرحمن، وهو
ضعيف اهـ.
Ali (r.a.)'den
rivayet edildiğinene göre Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu, demiştir: «Biriniz aksırdığı zaman el-Hamdu Lillah desin ve etrafındakiler
de ona : Yerhamukallah (=Allah sana rahmet etsin) diye karşılık versinler.
Kendisi de etrafındakilere: Yehdikumullahu ve yuslihu balekum (=Allah size
hidayet etsin ve halinizi düzgün eylesin) duasıyla karşılasın.»
Not: Zevaid'de
şöyle denilmiştir: Bunun senedinde İbn-i Ebi Leyla bulunur. Adı Muhammed bin
Abdirrahman'dır. Bu nivi zayıftır.
AÇIKLAMA: Bu babın ilk hadisi Kütüb-i Sitte'nin hepsinde rivayet olunmuştur. ikinci
hadisin benzeri Müslim, Tirmizi ve Nesai tarafından rivayet olunmuştur. Üçüncü
hadis Zevaid nevinden sayılmıştır. Fakat Tirmizi bunun mislini Ebu Eyyub
(r.a.)'den rivayet ettikten sonra beyan ettiği bir sened ile bunun mislinin Ali
(r.a.) 'den rivayet edildiğini ifade etmektedir. Bu itibarla Zevaid nevinden
sayılmamasının mümkün olduğu görüşündeyim. Ancak ifade tarzında ufak bir
değişiklik vardır. Buhari, Ebu Davud ve Nesai de bunun benzerini Ebu Hureyre
(r.a.)'den rivayet etmişlerdir.
Teşmit: Aksıran
kişiye "Yerhamükallah = Allah sana rahmet eylesin" diye dua etmektir.
Tuhfe yazarı Teşmit'i böyle tanımladıktan sonra şöyle der: En-Nihaye'de :
Teşmit ve Tesmit. hayır ve bereketle dua etmektir. Teşmit'in manası bir kavle
göre şöyledir: Allah senin düşmanını senin üzerine güldürmesin, diye bilgi
verilmiştir.
Avnü'l-Mabüd
yazarı da: Teşmit. düşmanın şamatasından uzak kalınmayı dilemektir. Şemtet ise
düşmanın sevinip gÜJmesidir. Tesmit de hidayetin güzel bir mertebesini
dilemektir. Her iki kelime aksıran kişiye "Yerhamükallah = Allah sana
rahmet €'ylesin" diye dua etmek manasında kullanılır,. demiştir.
ilk hadiste
nişmit ve Tesmit tabirIeri kul :anılmıştır. Atıs: Aksıran kimse demektir.
Son hadiste
geçen 'Bal" kelimesi gönül, hal ve iyi yaşantı manalanna gelmiştir.
Bunların hepsiyle yorumlanabilir. Halin düzgünlüğü, gönül rahatlığını ve mutlu
yaşamayı da içerdiğinden dolayı Bal kelimesini hal manasına yorumlamak tercih
edilmiştir.
Birinci hadiste
sözÜ edilen iki kişiden biri aksınnca hamdetmiş, diğeri ise aksınnca
hamdetmemiş ve Resül-i Ekrem (s.a.v.) , hamdedenE! dua etmiştir. Bu iki kişinin
ismi Taberani'nin rivayetinde belirtilmiştir: Amir bin Tufeyl ile erkek
kardeşinin oğludur. Süyüti, Ebü Davud' un haşiyesinde: Hamdetmeyen kişi Amir
bin et-TufeyI'dir, kafif olarak ölmüştür, der. Allah cümlemize mağfiret ve
afiyet ihsan eylesin.
Nevevi,
el-Ezkar'da: Alimler, aksıran kişinin aksırmayı müteakiben "EI-Hamdu
lillıihi = Hamd Allah'a mahsustur" demesinin müstehablığı husüsunda
ittifak etmişlerdir. Şayet "EI-Hamdü lillıihi Rabbilıilemin = Hamd.
ıilemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur" derse daha güzelolur. Eğer
"EI-Hamdü lillahi ala küIli hal = Hamd her durumda Allah'a mahsustur"
derse daha faziletli olur, demiştir.
Aksınnca
hamdeden kişi müslüman ise yanındakilerin "Yerhamükellah" demesinin
hükmüne gelince alimler bu hususta değişik görüşler beyan etmişlerdir. Tuhfe
yazarı bu görüşle:ri aynntılı olarak beyan etmiştir. Özeti şudur:
1. Zahiriye
mezhebinin cumhüruna göre vacibtir. İbnü'l-Kayyım ve Malikiler'den İbn-i
Müzeyen de bu görüştedir. ,
2. Hanefiler ve
Hanbeliler'in cumhüruna göre farz-ı kifaye'dir.
3.
Malikiler'den bir cemaat ve Şafiiler'e göre ise müstehabtır.
Aksırdığı zaman
hamdetmeyene "Yerhamükellah" diye dua etmek ise müstehab değildir.
Çünkü kendisi hamdetmediği için cevaba layık değildir.
Bu babın ikinci
hadisinde üç defadan fazla aksıran kimse nezleye yakalanmıştır, buyuruluyor.
Süyuti, yani bundan sonra ona cevab verilmez. Çünkü aksırması bir hastalıktan
dolayıdır, demiştir.
Aksıran kişi
hamd edince yanındakiler ona dua ederler. Kendisi de üçüncü hadiste
belirtildiği gibi onlara duÜ eder. İbn-i Batt al; Cumhura göre bu şekilde dua
eder. Fakat Kufe alimIerine göre aksıran kişi "Yağfirullahu lena ve leküm
= Allah bize ve size magfiret eylesin" biçiminde dua eder. Malik ve Şafii
ise şöyle demişlerdir' Aksıran kişi bu iki şekilden dilediği ile dua eder, diye
bilgi vermiştir. Bir ka vle 'göre her iki duıiyı söylemek daha iyidir.
Hanefiler'den Tahavi de üçüncü hadiste geçen biçimdeki duayı tercih etmiştir