DEVAM: 57- İSTİĞFAR
(GÜNAHLARIN BAĞIŞLANMASINI ALLAH'TAN DİLEMEK) BABI
حدّثنا
عَلِيُّ بْنُ
مُحَمَّدٍ.
حدّثنا وَكِيعٌ
عَنْ
مُغِيرَةَ
بْنِ أَبِي
الْحُرِّ، عَنْ
سَعِيدِ بْنِ
أَبِي
بُرْدَةَ
ابْنِ أَبِي
مُوسى، عَنْ
أَبِيهِ،
عَنْ
جَدِّهِ؛ قَالَ: قَالَ
رَسُولُ
اللهِ صلى
الله عليه وسلم
((إِنِّ
لأَسْتَغْفِرُ
اللهَ
وَأَتُوبُ إِلَيْهِ،
فِي
الْيَوْمِ،
سَبْعِينَ
مَرَّةْ)).
في الزوائد:
رواه
النسائيّ في
عمل اليوم
والليلة،
عَنْ إبراهيم
بن يعقوب عَنْ
أبي نعيم، عَنْ
مغيرة، به.
Ebu Musa
(r.a.)'dan rivayet edildiğine güre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurmuştur: «Ben günde muhakkak yetmiş defa Allah'tan mağfiret taleb
ederek O'ndan tevbemin kabulünü dilerim.»
Not: Zevaid'de
şöyle denilmiştir: Nesai bu hadisi; ''Amelü'l-Yevm ve'l• Leyle'de İbrahim bin
Yaküb'dan, o da Ebü Naim'den, o da Muğire'den bu senedIe rivılyet etmiştir.
AÇIKLAMA: İbn-i Ömer (r.a.)'ın hadisini Tirmizi, Ebü Davüd ve Nesai de rivayet
etmişlerdir. Ebü Hureyre (r.a.)'ın ve Ebü Musa (r.a.)'ın hadisleri ise Zevaid
nevindendir.
Resül-i Ekrem
(s.a.v.)'in masum yani günahsız olduğu, ne küçük ne de büyük hiç bir günah
işlemediği malumdur. Bu itibarla O'nun istiğfar ve tevbe etmesi ve buna dair
duayı günde defalarca tekrarlaması hikmeti çeşitli şekillerde anlatılmıştır;
Sindi: Bana
öyle geliyor ki O, Allah Teala'nın; ''Ve O'na istiğfar et. Şüphesiz O.
tevbeleri çokça kabul edendir'' (Nasr son Ayeti) ayetinin gereğini yapmak ve
yüce Rabbimizin; ''Şüphesiz Allah, daima tevbe edenleri sever'' (Bakara, 222)
ayetinin hükmüne sarılarak istiğfar ve tevbeyi tekrarlardı. Diğer taraftan
istiğfar ve tevbe bir ibadettir. O, bu ibadeti ifa etmekten geri kalmak
istememiş, demiştir.
Sindi daha
sonra Süyüti'nin Zeynü l-Arab'dan şu nakilde bulunduğunu söyler: Nebi
(s.a.v.)'in istiğfar ve tevbe duasını defalarca okuması bir günah işlemesinden
dolayı değildir. Çünkü 0, bütün günahlardan masumdur. Nebi (s.a.v.) , yüce
Allah'ın şanına layıkı veçhiyle kulluk edemediği kanaatında olduğu için
istiğfar ve tevbe duasını sık sık tekrarlardl.
Camiü's-Sağir
şerhinde beyan edildiğine göre el-Münavi: Bazı hadislerde Resül-i Ekrem
(s.a.v.)'in günde yüz defa, diğer bazı ri vayetlerde yetmiş defa istiğfar
ettiği bildirilmektedir. Bu rivayetlerden maksad O'nun çokça istiğfar ve tevbe
duasını okumasıdır, maksad rivayetlerde anılan sayı ile tahdid değildir. Bu
itibarla rivayetler arasında ihtilaf söz konusu değildir, demiştir.
Bazı ilim
adamları da: Nebi (s.a.v.)'in istiğfan, ümmetinin günahlarının bağışlanması
içindir, demişlerdir.
El-Hafız da:
O'nun istiğfar ve tevbe etmesi, yemek, içmek, uyumak, istirahat etmek.
eşleriyle meşgulolmak, halkın ihtiyaçlarıyla ilgilenmek, düşmanlarla savaşmak
gibi işlerle geçirdiği zamanlar için olabilir. Çünkü bu meselelerle meşgulolduğu
zaman; zikir, niyaz ve mürakabe gibi özel ibadetlerden bir parça ve kısmen
ayrılması, O'nun yüce makamı bakımından ve O'nun bakış açısından istiğfar
etmesine vesile olurdu. Aslında yukarda anılan işlerle meşgulolmak da bir
ibadettir. Nebi (s.a.v.)'in istiğfar etmesi; ümmetine istiğfar yolunu
göstermesi ve bir ibadet nevini te 'sis etmesi için olabilir, demiştir.