DEVAM: 59- "LA
HAVLE VE LA KUVVETE iLLA BİLLAH" ZiKRİ HAKKINDA GELEN HADİSLER BABI
حدّثنا
يَعْقُوبُ
بْنُ
حُمَيْدٍ
الْمَدَنِيُّ.
حدّثنا
مُحَمَّدُ
بْنُ مَعْنٍ.
حدّثنا خَالِدُ
بْنُ سَعِيدٍ
عَنْ أَبِي
زَيْنَبَ،
مَوْلَى
حَازِمِ بْنِ
حَرْمَلَةَ،
عَنْ حَازِمِ
بْنِ
حَرْمَلَةَ؛
قَالَ:
مَرَرْتُ
بِالنَّبِيِّ
صلى الله عليه
وسلم فَقَالَ
لِي
((يَاحَازِمُ!
أَكْثِرْ مِنْ
قَوْلِ: لاَ
حَوْلَ وَلاَ
قُوَّةَ
إِلاَّ
بِاللّهِ.
فَإِنَّهَا
مِنْ كُنُوزِ
الْجَنَّةِ)).
Hâzim bin Harmele
(r.a.)'den; Şöyle demiştir: Ben bir gün Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)*e
uğradım. Bunun üzerine bana buyurdu ki:
«Yâ
Hâzim لاَحَوْلَ
وَلاَ
قُوَّةَ
إِلاَّ
بِاللّهِ "La havle ve la kuvvete
illa billahi" zikrini çok söyle. Çünkü bu cümle şüphesiz cennetin
hazinelerindendir.»
في الزوائد:
في إسناده
مقال. وأبو
زينب لم يسمّ.
ولم أر من
جرّحه ولا من
وثقه. وخالد
بن سعيد هو
ابْنِ أبي
مريم
التيميّ،
ذكره ابْنِ
حبان في
الثقات. ومحمد
بن معن
الغفاريّ
احتجّ به البخاريّ
في صحيحه
ويعقوب بن
حميد مختلف فيه.
ثم إن المصنف
لم يخرج لأبي
حازم بن حرملة
هذا غير هذا
الحديث. وليس
له شيء في
بقية الكتب.
Not: Bunun
senedi hakkında söylenen söz vardır: Şöyle ki, Ebü Zeyneb'in adı verilmemlştir.
Ben ne onu yeren ne de güvenilir olduğunu söyleyen kimseyi görmedim. Ravilerden
Halid bin Said ise İbn-i Ebi Meryem et-Teymi'dir. İbn-i Hibban onu güvenilir
zatlar arasında anmıştır. Ravi Muhammed bin Ma'n'ın rivayetini Buhar! kendi
Sahih'ine almıştır. Ravi Yakub bin Humeyd hakkında ihtilal vardır. Sonra
Mussanı! Hazim bin Harmele (r.a.)'ın bundan başka hadisini rivayet etmemiştir.
Bu zatın hiçbir hadisi kalan Kütüb-i Sitte'de yoktur.
AÇIKLAMA: Bu babm ilk hadisi Kütüb-i Sitte'nin hepsinde rivayet edilmiştir.
Diğer iki hadis
Zevaid nevindendir. Bunlardan Ebü Zerr (r.a.)'ın hadisi İbn-i Hibban tarafından
da rivayet edilmiştir.
Bu hadislerde
La havle ve la kuvvete illa billah zikrinin cennetin hazinelerinden olduğu
bildiriliyor. Bundan maksad, bu zikri söyleyen mü'min'in bu sayede cennetin bir
hazinesini kazanmasıdır. En-Nihaye'de, yani bu zikir, sahibi için bir azıktır,
denilmiştir.
Nevevi de:
Alimler şöyle demişlerdir: Bu zikrin cennetin hazinelerinden biri sayılması
sebebi - şudur: Bu cümle, Allah'a tam teslim olmayı, O'na dayanmayı ve boyun
eğmeyi ifade eder. Keza O'ndan başka yaratıcı olmadığını, hiç bir kuvvetin
O'nun dilediğine engelolamayacağını ve kulun elinde hiç bir şeyh hal{imiyetinin
sözkonusu olmadığını beyan eder.
Lügat alimleri
demişler ki; Havl: Hareket, davranış ve çare demektir. Şu halde cümlenin manası
şöyle olur: Hiç bir hareket, davranış ve kuvvet Allah'ın dilemesi olmaksızın
olamaz, her şey O'nun dilemesiyledir.
Bir kavle göre
mana şöyledir: Her nevi şerrin den ve her çeşit hayrm kazanılması ancak
Allah'ın yardımıyla olur.
Diğer bir kavle
göre mana şöyledir: Günahlardan dönüş ancak O'nun korunmasıyla olur, O'na itaat
da ancak O'nun yardımıyla mümkündür. Bu son yorum şekli İbn-i Mes'ud (r.a.)
'den rivayet olunmuştur, der.
Hazim bin
Harmele (r.a.) bilesinden olup sahabidir. Onun İbn-i Mace vayet edilen bir tek
hadisi vardır. Ravisi de azadh Zeyneb'tir.