SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’D-DEA’

<< 3830 >>

2- RESULULLAH (SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM)'İN DUASI BABI

 

حدّثنا عَلِيُّ بْنُ مُحَمَّدٍ، سَنَةَ إِحْدَى وَثَلاَثِينَ وَمِائَتَيْنِ. حدّثنا وَكِيعٌ، فِي سَنَةِ خَمْسٍ وَتِسْعِينَ وَمِائَةٍ. قَالَ: حدّثنا سُفْيَانُ فِي مَجْلِسِ الأَعْمَشِ مُنْذُ خَمْسِينَ سَنَةً. حدّثنا عَمْرُو بْنُ مُرَّةَ الْجَمَلِيُّ فِي زَمَنِ خَالِدٍ، عَنْ عَبْدِ اللهِ بْنِ الْحَارِثِ الْمُكَتِّبِ عَنْ قَيْسِ بْنِ طَلْقٍ الْحَنَفِيِّ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ؛ أَنَّ النَّبِيَّ صلى الله عليه وسلم كَانَ يَقُولُ، فِي دُعَائِهِ  ((رَبِّ! أَعِنِّي وَلاَ تُعِنْ عَلَيَّ. وَانْصُرْنِي وَلاَ تَنْصُرْ عَلَيَّ. وَامْكُرْ لِي وَلاَ تَمْكُرْ عَلَيَّ. وَاهْدِنِي وَيَسِّرِ الْهُدَى لِي. وَانْصُرْنِي عَلَى مَنْ بَغَى عَلَيَّ. رَبِّ! اجْعَلْنِي لَكَ شَكَّاراً. لَكَ ذَكَّاراً. لَكَ رَهَّاباً. لَكَ مُطِيعاً. إِلَيْكَ مُخْبِتاً. إِلَيْكَ أَوَّاهاً مُنِيباً. رَبِّ! تَقَبَّلْ تَوْبَتِي. وَاغْسِلْ حَوْبَتِي. وَأَجِبْ دَعْوَتِي. وَاهْدِ قَلْبِي. وَسَدِّدْ لِسَانِي. وَثَبِّتْ حُجَّتِي. وَاسْلُلْ سَخِيمَةَ قَلْبِي)).  قَالَ أبُو الْحَسَنِ الطَّنَافِسِيُّ: قُلْتُ لِوَكِيعٌ: أَقُولُهُ فِي قُنُوتِ الْوِتْرِ؟ قَالَ: نَعَمْ.

 

İbn-i Abbas (r.a.)'den rivayet edildiğine göre Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) duasında mealen şöyle derdi: «Rabbim! Bana yardım et ve aleyhimde (düşmanıma) yardım etme.Yardımını benden esirgeme ve  aleyhimde (düşmanımı) destekleme. Düşmanımı cezalandır, beni cezalandırma. Beni hayırlı işlere yönelt ve yayır yolunda ilerlemeyi bana kolaylaştır. Bana zulüm ve haksızlık edene karşı bana yardım et. Ey Rabbim! Beni sana çok şükreden, çok zikreden, senden çok korkan, sana çok itaat eden, sana çok boyun eğip tevazu eden, sana çok yakarıp ağlayarak tevbekar eyle. Ey Rabbim benim tevbemi kabul eyle, günahımı gider, duamı kabul et, kalbimi hidayet üzerine daim kıl, dilimi doğrulukla hakkı söylemekten ayırma, hüccetimi sabit kıl ve kalbimi fenalıktan arındır.»

 

Ebu'l-Hasen et-Tenafisi dediki: Ben Veki'e : Bu duayı vitir namazı kunutunda okuyabilir (miy) im? dedim. Evet dedi.

 

 

Diğer tahric: Tirmizi, Ebu Davud, Nesai, İbn-i Hibban ve Hakim tarafından da rivayet edilmiştir.

 

AÇIKLAMA:      3832’de