DEVAM: 34- BİR ADAMIN
ÇOCUĞU OLMADAN ÖNCE KÜNYE (YANİ FALAN'IN BABASI SOYADINI) ALMASI BABI
حدّثنا
أَبُو بَكْرِ
بْنُ أَبِي
شَيْبَةَ. حدّثنا
وَكِيعٌ عَنْ
شُعْبَةَ،
عَنْ أَبِي التَّيَّاحِ،
عَنْ أَنَسٍ؛
قَالَ: كَانَ
النَّبِيُّ
صلى الله عليه
وسلم
يَأْتِينَا
فَيَقُولُ،
لأَخٍ لِي، وَكَانَ
صَغِيراً، ((يَا
أَبَا
عُمَيْرٍ!)).
Enes (r.a.)'den;
Şöyle demiştir Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bize (yâni evimize) gelirdi
ve benim bir erkek kardeşime: «Yâ Ebâ Umeyr.» buyurdu. Kardeşim küçük yaşta bir
çocuk idi.
AÇIKLAMA: Bu babın ilk hadisi Zevaid nevindendir. Aişe (r.anha)'nın hadisini Ebu
Davud da rivayet etmiştir. Enes (r.a.)'ın hadisi 3720 numarada geçti. Bu
hadisler çocuğu olmayan bir kimseye Ebu falan şeklinde künye, yani soyadı
vermenin caizliğine delalet eder.
Nebi
(s.a.v.)'in Aişe (r.anha)'ya Ümmü Abdillah, yani Abdullah'ın anası künyesini
vermesinin şu münasebetle olduğu, Ebu Davud'un rivayetinden anlaşılmaktadır:
Aişe (r.anha) 'nın kız kardeşi Esma (r.anha)'nın Abdullah isimli oğlu vardı:
Aişe (r.anha), Abdullah (r.a.)'ın teyzesi oluyordu. Teyze de ana gibi olduğu
için Ümmü Abdillah künyesini alması uygun görülmüştür. Kaldı ki künye bir özel
isim mahiyetindedir. Böyle bir künye alabilmek için künyenin lügat manasının o
kişide bulunması şart değildir.
Sindi: Suhayb
(r.a.)'ın hadisinin şerhinde şu bilgiyi verir:
Nebi
(s.a.v.)'in Yahya isminde çocuğu olmayan Suhayb (r.a.)'a Ebu Yahya, yani
Yahya'nın babası şeklinde künye ve soyadı vermesinden anlaşılıyor ki, böyle
künye vermenin doğruluğu; künye sahibinin çocuğunun bulunmasına bağlı değildir.
Yani çocuğu olmasabile böyle künye verilebilir.
İlk hadisin
ravisi Hamza bin Suhayb bin Sinan, babasından rivayette bulunmuş olup
kendisinden de oğlu Abdullah rivayet etmiştir. İbn-i Hibban onu güvenilir
ravilerden saymıştır. Onun rivayetini İbn-i Mace almıştır.