SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’L-EDEB

<< 3744 >>

DEVAM: 36- BİR KİMSENİN BAŞKA BİR KİMSEYİ ÖVMESİ BAB!

 

حدّثنا أَبُو بَكْرٍ. حدّثنا شَبَابَةُ. حدّثنا شُعْبَةُ عَنْ خَالِدٍ الْحَذَّاءِ، عَنْ عَبْدِ الرَّحْمنِ بْنِ أَبِي بَكْرَةَ، عَنْ أَبِيهِ؛ قَالَ: مَدَحَ رَجُلٌ رَجُلاً عِنْدَ رَسُولِ اللهِ صلى الله عليه وسلم.  فَقَالَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم ((وَيْحَكَ! قَطَعْتَ عُنُقَ صَاحِبِكَ)) مِرَاراً. ثُمَّ قَالَ ((إِنْ كَانَ أَحَدُكُمْ مَادِحاً أَخَاهُ، فَلْيَقُلْ: أَحْسِبُهُ، وَلاَ أُزَكِّي عَلَى اللهِ أَحَداً)).

 

Ebû Bekre (Nufey' bin el-Hâris) (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Bir adam Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanında başka bir adam'ı övdü. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Vay sana yazıklar olsun! Sen dostunun boynunu kestin,» buyurdu. Bu buyruğu defalarca tekrarladı. Daha sonra şöyle buyurdu: «Biriniz (din) kardeşini övecek olursa: Onu (şöyle iyi) sanırım ve Allah'a karşı hiç kimseyi tezkiye edemem, desin.»

 

 

AÇIKLAMA:      Bu babın ilk hadisi; Müslim. Tirmizi ve Ebu Davud tarafından da rivayet edilmiştir. İkinci 'hadis Zevaid nevindendir. Son hadis; Buhari, Müslim ve Ebü Davud tarafından da rivayet edilmiştir.

 

Birinci hadiste geçen "Meddahinu kelimesi Meddah'ın çoğuludur. Meddah, çok övücü ınanasınadır.

 

Hattabi; Burada Meddah'tan maksad; halkı övmeyi adet haline getirerek bu yolla kişisel maddi kazanç sağlayan, onları sömüren, diğer taraftan da onları kibir, gurur ve nefsi beğenme tehlikesine sokan dalkavuklardır. Ama bir adamı yaptığı iyi. bir fiilden dolayı öven ve övgü ile adamı bu gibi iyi fiiller işlemeye teşvik etmeyi, başkalarının da ondan örnek almasını amaçlayan kişi Meddah sayılmaz, demiştir.

 

Bu hadiste dalkavukların yüzlerine toprak saçılması emredilmiştir. Ebü Davud'un rivayetine göre bir adam Osman (r.a.)'ı, yüzüne karşı övmüş. Bunun üzerine Mikdad (r.a.) da adamın yüzüne toprak saçarak bu hadisi rivayet etmiştir. Bu rivayetten anlaşılıyor ki, Mikdad (r.a.) bu emri zahirine göre yorumlamıştır. Sindi' nin beyanına göre bir kısım ilim adamları bu emri; dal ka vuklara bir şey vermemek, dileklerini yerine getirmemek ve amaçladıkları menfaatı engellemek manasına yorumlamışlardır.

 

İkinci ve üçüncü hadislerde de kişiyi aşırı derecede övmenin onu boğazlamak olduğu ifade edilmektedir. Yani manevi yönden öldürmektir. Çünkü övülen kişi bu övgüden dolayı kibirlenip mağrur olabilir. Kibir ve gurur ise insanı manevi yönden mahveder.

Nevevi, Müslim'in şerhinde şöyle der: Kişiyi övmenin yasaklığına dair hadisler bulunduğu gibi, kişiyi yüzüne karşı övmenin meşrüluğu hakkında da Buhari ve Müslim . de rivayet edilen hadisler vardır. Alimler bu hadisler arasında görülen zahiri ihtilafı şöyle cevablamışlardır...

 

Kişiyi övmek husüsunda aşırı gitmek yasaklanmıştır. Keza övüldüğünü duyan kişi bundan dolayı kendini beğenip kibir ve gurura kapılacak karekterde bir kimse ise onu övmek yasaktır. Fakat olgun, takva sahibi olup akıllı ve şuurlu bir mü'min için kibirlenme ve gururlanma tehlikesi olmaz. Bu itibarla övüldüğü takdirde kibirlenmesinden endişe duyulmayan böyle bir kimseyi yüzüne karşı bile övmekte bir sakınca yoktur. Tabii övgüde aşırı gitmemek şarttır. Karekteri mazbut böyle bir kişiyi övmek şayet onun hayırlı hizmetlere karşı şevkini, hevesini artırır, çalışma aşkını kamçılar veya başka kimselerin onu örnek almasına vesile olursa bu takdirde onu övmek müstehabtır.