SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’L-EDEB

<< 3774 >>

49- KİTABIN TETRİBİ (MÜREKKEBLE YAZILAN SAHİFELERİN MÜREKKEBİNİ KURUTMAK İÇİN ÜZERİNE TOPRAK SERMEK) BABI

 

حدّثنا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ. حدّثنا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ. أَنْبَأَنَا بَقِيَّةُ. أَنْبَأَنَا أَبُو أَحْمَدَ الدِّمَشْقِيُّ عَنْ أَبِي الزُّبَيْرِ، عَنْ جَابِرٍ؛ أَنَّ رَسُولَ اللهِ صلى الله عليه وسلم  قَالَ ((تَرِّبُوا صُحُفَكُمْ، أَنْجَحُ لَهَا. إِنَّ التُّرَابَ مُبَارَكٌ)).

 

Câbir (r.a.)'den rivayet edildiğine güre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: (Mürekkeple yazdığınız) sahifelerinizin üzerine toprak serpiniz. Sahifeler'in mürekkebinin dağılmaması) için en verimli yöntem budur. Çünkü toprak mübarektir.

 

 

في الزوائد: قلت: وروى الترمذيّ عَنْ محمد بن غيلان حدّثنا شبابة عَنْ حمزة عَنْ أبي الزبير به بلفظ: إذا كتب أحدكم فليترّبه، فإنه أنجح للحاجة. قال الترمذيّ: هذا حديث منكر لانعرفه عَنْ أبي الزبير إلا من هذا الوجه. قال: وحمزة عندي هو ابْنِ عمرو النصيبيّ، وهو ضعيف في الحديث. اهـ كلام الزوائد. قال السنديّ: قلت قال السوطيّ: هذا أحد الأحاديث التي انتقدها الحافظ سراج الدين القزوينيّ على المصابيح ورغم أنه موضوع.

 

 

AÇIKLAMA:      Bu hadis Zevaid nevindendir. Tirmizi bu hadisi şu metinle rivayet etmiştir: ''Biriniz (mürekkeple) bir kitab yazdığı zaman (mürekkebi lwrutmak için) üzerine toprak serpsin. Çünkü toprak serpmek (mürekkebi kurutma) ihtiyacını en iyi biçimde karşılar.''"

 

Gerek babın başlığında ve gerekse hadis metninde geçen Tetrib kelimesi ve dolayısıyla hadis metni çeşitli şekillerde yorumlanmıştır. Şöyle ki: Kitabın Tetrib'i; yazılan kitabı toprağın üstüne bırakmak, mürekkeple yazılan sahifelerin mürekkebinin dağılmaması ve yazının bozulmaması için üzerine toprak serpmek veya katibe karşı mütevazi davranmak gibi üç biçimde yorumlanmıştır.

 

Tirmizi bu hadisi isti'zan ve Adab bölümünde "Tetribü'lKitab" başlığı ile açtığı bir babta rivayet etmiştir.

 

Tuhfe yazarı da bu hadisin izahı bölümünde özetle şöyle der: EI-Mecma'de: 'Yani biriniz bir kitab yazdığı zaman amaca ulaşması husüsunda Allah'a dayanarak toprağın üstüne bıraksın. Bu hadisten maksad mürekkeb ile yazılan yazının üzerine toprak serpmek anlamı olabilir. Şöyle de yorum yapılabilir: Biriniz bir yazı yazdırdığı zaman katibe karşı mütevazi davransın' diye üç biçim'de yorum yapılmışır.

 

Tuhfe yazarı daha sonra: Bir kavle göre Tetrib'den maksad mürekkebin dağılmaması ve yazının bozulmaması için üzerine toprak serpmektir. Şüphe yok ki mürekkebin kurutulması ve yazının korunması yazılan yazıdan istenen neticeyi elde etmek için en uygun yöntemdir. Mürekkebin dağılmasıyla yazının okunamaz hale gelmesi ise amacı ihlal eder. Bence en uygun yorum budur. Yani Tetrib'den maksad mürekkebi kurutmak için üzerine toprak serpmektir. Mutemed olan yorum şekli de budur. Nitekim Kamus sahibi ile en-Nihaye yazarı İtrab: Bir şeyin üzerine toprak koymaktır, demişlerdir.

 

İtrab ve Tetrib aynı anlamı ifade eden iki masdardır. Kökü Türab'tır. Türab ise toprak demektir.

 

Eski zamanlarda kurutma kağıdı olmadığı için alimler mürekkeple yazdıkları kitab ve mektubların mürekkebini kurutmak için toprak cinsinden bir nevi tozu serperlerdi. Bu uygulamanın, bu hadisten alınmış olması muhtemeldir. Bu gün kurutma kağıdı bulunduğu için artık toprak serpmeye ihtiyaç kalmamıştır, denilebilir.

 

HADİSİN SIHHAT DURUMU

 

Tirmizi. yukardaki metni rivayet ettikten sonra; Ravi Hamza, Amr en-Nasibi'nin oğludur ve zayıftır, demiştir.

 

Müellifimizin rivayetinde bu ravi yoktur. Fakat Tuhfe yazarı müellifimizin senedindeki Ebu Ahmed ed-Dimeşki'nin mechul olduğunu söylemiştir.

 

Sindi. nin beyanına göre Siracü'd-Din el-Kazvini bu hadisin mevzu olduğunu söylemiştir. Daha geniş bilgi için Sindi veya Tuhfe'ye bakılabilir.