49- KİTABIN TETRİBİ
(MÜREKKEBLE YAZILAN SAHİFELERİN MÜREKKEBİNİ KURUTMAK İÇİN ÜZERİNE TOPRAK
SERMEK) BABI
حدّثنا
أَبُو بَكْرِ
بْنُ أَبِي
شَيْبَةَ. حدّثنا
يَزِيدُ بْنُ
هَارُونَ.
أَنْبَأَنَا بَقِيَّةُ.
أَنْبَأَنَا
أَبُو
أَحْمَدَ
الدِّمَشْقِيُّ
عَنْ أَبِي
الزُّبَيْرِ،
عَنْ جَابِرٍ؛
أَنَّ
رَسُولَ
اللهِ صلى
الله عليه وسلم قَالَ
((تَرِّبُوا
صُحُفَكُمْ،
أَنْجَحُ
لَهَا. إِنَّ
التُّرَابَ
مُبَارَكٌ)).
Câbir (r.a.)'den
rivayet edildiğine güre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: (Mürekkeple yazdığınız) sahifelerinizin üzerine toprak serpiniz.
Sahifeler'in mürekkebinin dağılmaması) için en verimli yöntem budur. Çünkü
toprak mübarektir.
في
الزوائد: قلت:
وروى
الترمذيّ
عَنْ محمد بن غيلان
حدّثنا شبابة
عَنْ حمزة
عَنْ أبي
الزبير به
بلفظ: إذا كتب
أحدكم
فليترّبه،
فإنه أنجح للحاجة.
قال الترمذيّ:
هذا حديث منكر
لانعرفه عَنْ
أبي الزبير
إلا من هذا
الوجه. قال:
وحمزة عندي هو
ابْنِ عمرو
النصيبيّ،
وهو ضعيف في
الحديث. اهـ
كلام الزوائد. قال
السنديّ: قلت
قال السوطيّ:
هذا أحد
الأحاديث
التي انتقدها
الحافظ سراج
الدين
القزوينيّ
على المصابيح
ورغم أنه
موضوع.
AÇIKLAMA: Bu hadis Zevaid nevindendir. Tirmizi bu hadisi şu metinle rivayet
etmiştir: ''Biriniz (mürekkeple) bir kitab yazdığı zaman (mürekkebi lwrutmak
için) üzerine toprak serpsin. Çünkü toprak serpmek (mürekkebi kurutma)
ihtiyacını en iyi biçimde karşılar.''"
Gerek babın
başlığında ve gerekse hadis metninde geçen Tetrib kelimesi ve dolayısıyla hadis
metni çeşitli şekillerde yorumlanmıştır. Şöyle ki: Kitabın Tetrib'i; yazılan
kitabı toprağın üstüne bırakmak, mürekkeple yazılan sahifelerin mürekkebinin
dağılmaması ve yazının bozulmaması için üzerine toprak serpmek veya katibe
karşı mütevazi davranmak gibi üç biçimde yorumlanmıştır.
Tirmizi bu hadisi
isti'zan ve Adab bölümünde "Tetribü'lKitab" başlığı ile açtığı bir
babta rivayet etmiştir.
Tuhfe yazarı da
bu hadisin izahı bölümünde özetle şöyle der: EI-Mecma'de: 'Yani biriniz bir
kitab yazdığı zaman amaca ulaşması husüsunda Allah'a dayanarak toprağın üstüne
bıraksın. Bu hadisten maksad mürekkeb ile yazılan yazının üzerine toprak
serpmek anlamı olabilir. Şöyle de yorum yapılabilir: Biriniz bir yazı
yazdırdığı zaman katibe karşı mütevazi davransın' diye üç biçim'de yorum
yapılmışır.
Tuhfe yazarı daha
sonra: Bir kavle göre Tetrib'den maksad mürekkebin dağılmaması ve yazının
bozulmaması için üzerine toprak serpmektir. Şüphe yok ki mürekkebin kurutulması
ve yazının korunması yazılan yazıdan istenen neticeyi elde etmek için en uygun
yöntemdir. Mürekkebin dağılmasıyla yazının okunamaz hale gelmesi ise amacı
ihlal eder. Bence en uygun yorum budur. Yani Tetrib'den maksad mürekkebi
kurutmak için üzerine toprak serpmektir. Mutemed olan yorum şekli de budur.
Nitekim Kamus sahibi ile en-Nihaye yazarı İtrab: Bir şeyin üzerine toprak
koymaktır, demişlerdir.
İtrab ve Tetrib
aynı anlamı ifade eden iki masdardır. Kökü Türab'tır. Türab ise toprak
demektir.
Eski zamanlarda
kurutma kağıdı olmadığı için alimler mürekkeple yazdıkları kitab ve mektubların
mürekkebini kurutmak için toprak cinsinden bir nevi tozu serperlerdi. Bu
uygulamanın, bu hadisten alınmış olması muhtemeldir. Bu gün kurutma kağıdı
bulunduğu için artık toprak serpmeye ihtiyaç kalmamıştır, denilebilir.
HADİSİN SIHHAT
DURUMU
Tirmizi.
yukardaki metni rivayet ettikten sonra; Ravi Hamza, Amr en-Nasibi'nin oğludur
ve zayıftır, demiştir.
Müellifimizin
rivayetinde bu ravi yoktur. Fakat Tuhfe yazarı müellifimizin senedindeki Ebu
Ahmed ed-Dimeşki'nin mechul olduğunu söylemiştir.
Sindi. nin
beyanına göre Siracü'd-Din el-Kazvini bu hadisin mevzu olduğunu söylemiştir.
Daha geniş bilgi için Sindi veya Tuhfe'ye bakılabilir.