20- ADAMIN YOLCULUĞA
ÇIKTIĞI ZAMAN EDECEĞİ DuA BABI
حدّثنا
أَبُو بَكْرِ.
حدّثنا
عَبْدُ
الرَّحِيمِ
بْنُ
سُلَيْمانَ
وَ أَبُو
مُعَاوِيَةَ
عَنْ
عَاصِمٍ،
عَنْ عَبْدِ
اللهِ بْنِ
سَرْجِسَ
قَالَ: كَان َسُولُ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم يَقُولُ: ((وَقَالَ
عَبْدُ
الرَّحِيمِ:
يَتَعَوَّذُ))
إِذَا
سَافَرَ
((اللّهُمَّ!
إِنِّي
أَعُوذُ بِكَ
مِنْ
وَعْثَاءِ
السَّفَرِ،
وَكَآَبِةَ الْمُنْقَبِ،
وَالْحورِ
بَعْدَ
الْكَوْرِ،
وَدَعْوَةِ
الْمَظْلُومِ،
وَسُوءِ الْمَنْظَرِ
فِي الأَهْلِ
وَالْمَالِ)).
Abdullah bin
Sercis (r.a.)'den rivayet edildiğine göre: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) yolculuğa çıktığı zaman:
« اللّهُمَّ!
إِنِّي
أَعُوذُ بِكَ
مِنْ وَعْثَاءِ
السَّفَرِ،
وَكَآَبِةَ
الْمُنْقَبِ،
وَالْحورِ
بَعْدَ
الْكَوْرِ،
وَدَعْوَةِ
الْمَظْلُومِ،
وَسُوءِ الْمَنْظَرِ
فِي الأَهْلِ
وَالْمَالِ
Allahumme inni euzu bike min va'sai's-seferi ve keabeti'l-munkeabe ve'l-havri
ba'de'l-kevri ve da'veti'l-mazlumi ve sui'l-manzari fil ehli ve'I-mali» derdi (ravi Abdurrahim kendi rivayetinde,
"Derdi" cümlesi yerine, "taavvuz ederdi, yani Allah'a
sığınırdı" demiştir).
Ravi Ebü Muaviye
şunu ilave etmiştir: "Nebi yolculuktan döndüğü zaman da bu duaşı
okurdu."
Dua'nın Meali:
Dua'nın Meali: Allahım! Ben, yolculuğun meşakkat ve sıkıntısından, üzüntülü
döııüşten, düzenli işlerin bundan sonra bozulmasından, mazlumun bedduasından ve
ev halkı ile mal (fena maksadlı kişiler tarafından olan) kötü bakıştan sana
sığınırım.
Diğer tahric:
Bu hadisi; Müslim, Tirmizi ve Nesai de rivayet etmişlerdir.
AÇIKLAMA: Hadiste geçen bazı kelimeleri açıklayalım: Va'sa' şiddet, meşakkat ve
sıkıntı, demektir. Bu kelime Va's'tan alınmadır. Va's ise kum demektir. Kumda
yürüyen bir kimse güçlük çeker. Bundan dolayı Va'sa, güçlük ve yukarda anılan
manada kullanılır.
Keabet ve
Ke'bet: Şiddetli keder ve üzüntüden nefsin değişip kırılmasıdır, inkisara
uğramasıdır. Mükalab da dönüş demektir. Bu iki kelime ile kasdedilen mana,
yolculuk esnasında karşılaşılan olumsuz bir durumdan, yolculukla istediği amaca
ulaşmadan geri dönmek, malına bir Metin gelmesi, dönüşünde ev halkından
bazısını hastalanmış veya ölmüş olarak görmesi gibi bir nedenle üzüntülü
dönüştür.
Kevr: Saruğın
etrafına sargı sarmak işidir. Havr de sarığın sargısının bozulmasıdır. Bu iki
kelimenin• lugat manası budur. Burada Havr, noksanlık, Kevr de ziyade ve bolluk
manasınadır. Bir kavle göre Kevr: İşlerin düzenli olmasıdır. Havr da bu düzenin
bozulmasıdır. Yani burada düzenli işin düzensiz hale dönüşmesi anlamı
kasdedilmiştir. Başka bir kavle göre burada kasdedilen mana iyi durumdan kötü
bir duruma düşmektir.
Hadisin; ''kötü
bakıştan'' fıkrasından maksad, bir zalimin veya bir fasıkm mala ve ev halkına
kötü gözle, hiyanetle bakmasıdır. El-Kar-i böyle yorum yapmıştır. EI-Mecma
yazarı ise: Bundan maksadı mal ve ev halkına nazar değmesi, göz değmesidir,
demiştir.