DEVAM: 10- RÜ'YA TABİRİ
(YORUMLAMAK) BABI
حدّثنا
إِبْرَاهِيمُ
بْنُ
الْمُنْذِرِ
الْحِزَامِيُّ.
حدّثنا
عَبْدُ اللهِ
بْنُ مُعَاذٍ
الصَّنْعَانِيُّ
عَنْ
مَعْمَرٍ،
عَنِ الزُّهْرِيِّ،
عَنْ
سَالِمٍ،
عَنِ ابْنِ
عُمَرَ؛
قَالَ: كُنْتُ
غُلاَماً.
شِاباً،
عَزَباً، فِي
عَهْدِ
رَسُولِ
اللهِ صلى
الله عليه وسلم.
فَكُنْتُ
أَبِيتُ فِي
الْمَسْجِدِ.
فَكَانَ مَنْ
رَأَى مِنَّا
رُؤْيَا،
يَقُصُّهَا عَلَى
النَّبِيِّ
صلى الله عليه
وسلم. فَقُلْتُ:
اللّهُمَّ!
إِنْ كَانَ
لِي عِنْدكَ
خَيْرٌ فَأْرِنِي
رُؤْيَأ
يُعَبِّرُهَا
لِي النَّبِيُّ
صلى الله عليه
وسلم
فَنِمْتُ
فَرأَيْتُ
مَلَكَيْنِ
أَتَيَانِي
فَانْطَلَقَا
بِي.
فَلَقِيُهُمَا
مَلَكٌ آخَرُ.
فَقَالَ: لَمْ
تُرَعْ.
فَانْطَلَقَا
بِي
الْيَمينِ.
فَلَمَّا
أَصْبَحْتُ
ذَكَرْتُ
ذلِكَ
لِحَفْصَةَ.
فَزَعَمَتْ
حَفْصَةُ
أَنَّهَا
قَصَّتْها
عَلَى رَسُولِ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم. فَقَالَ
((إِنَّ
عَبْدَ اللهِ
رَجُلٌ صَالِحٌ،
لَوْ كَانَ
يُكْثِرُ
الصلاةَ مِنَ
اللَّيْلِ)). قَالَ،
فَكَانَ
عَبْدُ اللهِ
يُكْثِرُ الصلاةَ
مِنَ اللَّيْلِ.
İbn-i Ömer
(r.a.)'dan; Şöyle demiştir: Ben, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in
hayatta olduğu dönemde bekâr bir gençtim. Bu nedenle de gece Mescid-i Nebevî'de
kalırdım (yâni evli olmadığım için orada uyurdum). Biz (sahâbîler) den biri, bir
rü'ya gördüğü zaman onu Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e anlatırdı. Ben de
bir defa:
Allahım! Eğer
senin katında benim için bir hayır (iyi hal) var ise bana Nebi (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)'in yorumlayacağı bir rü'yayı bana göster, diye duâ ettim.
Sonra uyudum ve rü'yamda gördüm ki; İki melek bana geldi ve beni alıp
götürdüler. Sonra (yolda) başka bir melek onlara rastladı ve bana: Korkulacak
bir şey yok, dedi. Sonra o iki melek beni cehennem'e götürdüler. Baktım ki
cehennem kuyu duvarı gibi (taş ile) örülmüş vaziyettedir ve içinde bâzısını
tanıdığım insanlar vardır. Sonra ayni melekler beni alıp sağ tarafa giden bir
yola götürdüler (yâni cehennemden uzaklaştırdılar).
Sonra sabah
olunca ben bu rü'yayı Hafsa (r.anha)'ya anlattım. O da rü'yamı Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e anlattığını ve Resul-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem)'in şöyle buyurduğunu söyledi: «Abdullah, şüphesiz salîh bir adamdır.
Fakat gece namaza çok kılsaydı.»
Râvi demiştir ki:
Abdullah bin Ömer bundan sonra geceleyin çok namaz kılardı.
Diğer tahric:
Bu hadisi Buhari ve Müslim de rivayet etmişlerdir.
AÇIKLAMA: Hadiste geçen bazı kelimeleri açıklayalım: Şabb: Genç yaşta olan
demektir. Azeb: Bekar demektir. Salih de Allah'ın haklarına ve kullann hukukuna
riayetkar kimse demektir.
el-Hafız,
el-Fetih' te bu hadisin izah bölümünde özetle şu bilgiyi verir: İbn-i Ömer
(ra,), rü'yada gördüğü kişilerin kendisine cehennemi göstermelerini ve
cehennemi göstermekle bir nevi nasihatte bulunmalarını o kişilerin melek
olduğuna delil saymıştır. Bu görüş doğrudur. Çünkü şeytan uyarıcı ve öğütleyici
bir durumu göstermez. el-Hafız bu hususu İbn-i Battal'dan naklettikten sonra;
Ben derim ki: Belki o kişiler melek olduklarını İbn-i Ömer (r.a.)'e
söylemişler, der.
HADİSTEN ÇIKAN
HÜKÜMLER:
1. Rü'yanın en
sağlıklı yorumu, Nebiler tarafından yapılan yorumdur.
2. Mescid ve
camide gecelemek ve uyumak caizdir. Bu hususla ilgili geniş bilgi Mesacid
bölümünde 5. babda geçti.
3. Rü'yanın
yorumlanması için, rü'ya sahibinin başkasını vekil tayin etmek suretiyle
rü'yayı yorumcuya anlattırması meşrudur.
4. İbn-i Ömer
(r.a.) edebinden dolayı rü'yasını bizzat Nebi (s.a.v.)'e anlatmamış ve
kızkardeşi olup Nebi (s.a.v.)'in kadınlarından olan Hz. Hafsa (r.anha) vasıtasıyla
arz etmek yolunu seçmiştir. Bu durum, İbn-i Ömer (r.a.)'in Nebi (s.a.v.)'e
karşı nasıl bir edeb takındığına delildir.
5. Hadis gece
namazının faziletine delildir.
6. Rü'yada sağ
tarafa gitmeyi görmek kişinin ahirette defterinin sağ eline verilecek, yani
cennetlik olanlardan olduğuna delalet eder, böyle yorumlanır.
el-Hafız; İbn-i
Ömer (r.a.)'in rü'yada gördüğü meleklerin isimlerini belirttiğine dair bir
bilgi edinemediğini, keza cehennemde görüp tanıdığını söylediği Kureyş
kabilesine mensup kişilerin isimlerini açıkladığına dair bir kayda
rastlamadığını söylemiştir.
İbn-i Ömer
(r.a.)'in bu rü'yadan sonra geceleyin çok namaz kılmaya devam ettiğini ifade
eden hadisin sonundaki cümlenin ravi Salim'e ait olduğu, Buhari ve Müsliın'in
rivayetlerinden anlaşılır.