DEVAM: 9- OLACAK
FİTNELER BABI
حدّثنا
مُحَمَّدُ
بْنُ عَبْدِ
الله بْنِ نُمَيْرٍ.
حدّثنا أَبُو
مُعَاوِيَةَ
وَأَبِي،
عَنِ
الأَعَمَشُ
عَنْ
شَقِيقٍ،
عَنْ حُذَيْفَةَ؛
قَالَ: كُنَّا
جُلُوساً
عِنْدَ عُمَرَ،
فَقَالَ:
أَيُّكمْ
يَحْفَظُ
حَدِيثَ رَسُولِ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم فِي
الْفَتْنَةِ؟
قَالَ
حُذَيْفَةُ:
فَقُلْتُ:
أَنَا. قَالَ:
إِنَّكَ
لَجَرِيءٌ.
قَالَ:
كَيْفَ" قَالَ:
سَمُعْتُهُ يَقُولُ
((فِنْتَنةُ
الرَّجُلِ
فِي أَهْلِهِ
وَوَلَدِهَ
وَجَارِهِ
تُكَفِّرُهَا
الصلاةُ
وَالصِّيَامُ
وَالصَّدَقَةُ.
وَالأَمْرُ
بِالْمَعْرُوفِ
وَالنَّهْيُ
عَنِ
الْمُنْكَرِ))
فَقَالَ
عُمَرُ: لَيْسَ
هذَا أَرِيدُ.
إِنَّمَا
أَرِيدُ
الَّتِي تَمُوجُ
كَمَوْجِ
الْبَحْرِ.
فَقَالَ:
مَالَكَ
وَلَهَا؟ يَا
أَمِيرَ
الْمُؤمِنِينَ!
إِنَّ
بَيْنَكَ
وَبَيْنَهَا
بَاباً
مُغْلَقاً.
قَالَ: فَيُكْسَرُ
الْبَابُ
أَوْ
يُفْتَحُ؟
قَالَ: لاَ. بَلْ
يُكْسَرُ.
قَالَ: ذَاكَ
أَجْدَرُ
أَنْ لاَ
يُغْلَقَ. قُلْنَا
لِحُذَيْفَةَ:
أَكَانَ
عُمَرُ يَعْلَمُ
مِنَ
الْبَابُ؟
قَالَ:
نَعَمْ. كَمَا
يَعْلَمُ
أَنَّ غَدٍ
اللَّيْلَةَ. إِنِّي
حَدَّثْتُهُ
لَيْسَ
بِالأَغَالِيطِ. فَهِبْنَا
أَنْ
نَسْأَلَهُ:
مِنْ
الْبَأبُ؟
فَقُلْنَا
لِمَسْرُوقٍ:
سَلْهُ.
فَسَأَلَهُ.
فَقَالَ:
عُمَرُ.
Huzeyfe (bin
el-Yeman) (r.a.)'dan; şöyle demiştir: Biz (bir gün halife) Ömer (r.a.)'in
yanında oturuyorduk. Ömer: Hanginiz Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in
fitne hakkındaki hadlsini hafızasında iyice tutuyor? diye sordu. Huzeyfe demis,
ki, bu soru üzerine: Ben (iyi bellemişim), dedim. Ömer (r.a.): Sen cidden
(hadis bellemeye) cür'etkarsın, dedi. (Sonra) Hadis nasıldır? diye sordu.
Huzeyfe: Ben, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den: Adam'ın ailesi,
evladı ve komşusu yüzunden maruz kaldığı fitneye (günaha); namaz, oruç, sadaka,
iyi şeyleri emretmek ve kotü $eyleri men etmek keffaret olur, buyruğu işittim,
dedi. Bunun üzerine Ömer (r.a.): (Hayır, sormak) istediğim bu (fitne hadisi)
degil. Ben ancak denizin dalgalanması gibi dalgalanan fitne (hakkındaki hadisi)
kasdediyorum, dedi. Bunun uzerine Huzeyfe (r.a.): Ey Mu'minlerin Emiri! O fitne
ile senin ne ilişiğin var? şüphesiz seninle o fitne arasında kilitli bir kapi
vardır, dedi. Ömer (r.a.): O kapı kırılacak mı, yoksa açılacak mı? diye sordu.
Huzeyfe (r.a.): Hayır, kırılacak, diye cevap verdi. Ömer (r.a.): Kırılan kapı
(açılan kapıya nazaran) hiç kilitlenemez, dedi.
(Şakik
demistir ki : Biz Huzeyfe'ye: Ömer, kapının kim olduğunu biliyor muydu? diye
sorduk. Huzeyfe (r.a.): Evet, yarından once bu gecenin gelecegini bildiği gibi
(biliyordu). Ben ona hiç yalan yanlış olmayan bir hadis rivayet ettim, dedi.
(Şakik
demiştir ki:) Biz bunun üzerine kapının kim olduğunu Huzeyfe'ye sormaya cesaret
edemedik de Mesruk'a: Sen Huzeyfe'ye sor, dedik. Mesruk ona sordu. O da: (Kapı)
Ömer'dir, dedi.
Diğer tahric: Buhari,
fiten (7096) Müslim: İman; Tirmizi. fiten
(2258)
BUHARİ HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA
MÜSLİM HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA