14- HELAL Mİ HARAM MI
OLDUĞU ŞÜPHELİ ŞEYLERLE KARŞILAŞILDIĞINDA DURMAK (SAKINMAK) BABI
حدّثنا
عَمْرُو بْنُ
رَافعٍ.
حدّثنا
عَبْدُ اللهِ
بْنُ
الْمُبَارَكِ
عَنْ
زَكَرِيَّا بْنِ
أَبِي
زَائِدَةَ،
عَنِ
الشَّعْبِيِّ؛
قَالَ:
سَمِعْتُ
النُّعْمَانَ
بْنَ بَشِيرٍ
يَقُولُ،
عَلَى
الْمِنْبَرِ.
وَأَهْوَى
بإصْبَعَيْهَ
إِلَى أُذُنَيْهِ:
سَمِعْتُ
رَسُولَ
باللهِ صلى
الله عليه
وسلم يَقُولُ: ((الْحَلالُ
بَيِّنٌ،
وَالْحَرَامُ
بَيِّنٌ،
وَبَيْنَهُمَا
مُشْتَبِهَاتٌ
لاَ يَعْلَمُها
كَثِيرٌ مِنَ
النَّاسِ.
فَمَنِ اتقّىَ
الشُّبُهاتِ،
واسْتَبْرَأَ
لِدِيِنِهِ
وَعِرُّضِهَ.
وَمَنْ
وَقَعَ فِي
الشُّبُهَاتِ،
وَقَعَ فِي
الْحَرَمِ
كَالرَّاعِي
حَوْلَ
الْحِمَى،
يُوشِكُ أَنْ
يَرْتَعَ
فِيهِ. أَلاَ،
وَإِنَّ
لِكَلِّ
مَلِكٍ حِمَى.
أَلاَ، وَإِنَّ
حِمَى اللهِ
مَحَارِمُهُ.
أَلاَ، وَإِنَّ
فِي
الْجِسَدِ
مُضْغَةً،
إِذَا
صَلُحَتْ
صَلُحَ
الْجَسَدُ
كُلُّهُ.
وَإِذَا
فَسَدَتْ
فَسَدَ
الْجَسَدُ
كَلُّهُ.
ألاَ، وَهِيَ
الْقَلْبُ)).
Nu'man bin Beşir
(r.a.) minber üzerinde iki parmagıyla iki kulağına işaret ederek (yani bizzat
kulaklarıyla duyduğunu belirterek): Ben, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)'den şu buyruğu işittim, dedi:
Helal olan
(şeyler) bellidlr. Haram olan (şeyler) de bellidir. Helal ile haram arasında da
(helal mi, haram mı olduğunu) çok kimsenin bilmedigi bir takım şüpheli şeyler
vardır. Bu itibarla kim şüpheli şeylerden sakınırsa dinini (noksanlıktan) ve
ırzını (yani şeref ve haysiyetini) — halkın dilinden — kurtarmış olur. şupheli
şeylere dalan kimse de (içine girmek yasak olan beylik) koru etrafında
(davarlarını) otlatıp koru içinde otlatması
an meselesi olan çoban gibi haram'a düşer. Bilmiş olunuz ki her
hükümdar'ın özel bir korusu vardır, Dikkat ediniz, Allah'ın (yer yüzündeki)
korusu da haram ettiği şeylerdir. Haberiniz olsun, insan'ın vücudunda bir
Iokmacik et parçasi vardır ki iyi olduğu zaman bütün cesed iyi olur, bozulduğu
zaman da bütün cesed bozulur. Bilmiş olunuz ki o et parçası kalbtir.»
Diğer tahric: Buhârî,
İman; Müslim, Müsakat; Tirmizi, buyu’ (1205); Ahmed, Darimi, Taberani ve
başkaları da rivayet etmişlerdir.
BUHARİ HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA
MÜSLİM HADİSİ VE İZAH
İÇİN TIKLA