SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’Z-ZÜHD

<< 4139 >>

DEVAM: 9- (VERİLEN RIZKA) KANAAT ETMEK BABI

 

حدّثنا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللهِ بْنِ نُمَيْرٍ، وَعَلِيُّ بْنُ مُحَمَّدٍ، قَالاَ: حدّثنا وَكيِعٌ. الأَعْمَشُ عَنْ عُمَارَةَ بْنِ الْقَعْقَاعِ، عَنْ أَبِي زُرْعَةَ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ؛ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم:  ((اللّهُمَّ! اجْعَلْ رَزْقَ آلِ مُحَمَّدٍ قُوتاً)).

 

Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir; Allahıml Muhammed'in ev halkının rızkını geçinecek kadarcık kıl.

 

 

AÇIKLAMA: Bu hadiste, İslam dinine erdirilerek, Rabb'ine itaat eden, ihtiyacına cevap verebilecek derecede helal rızık verilen ve kanaatkar olan mu'minin felah, yani mutluluk bulduğunu bildirir.

 

Felah / Hedefe ulaşmak, zafer kazanmak ve kurtuluşa ermek gibi manalara gelir. Burada bunların hepsi düşünülebilir.

 

Ebu Hureyre (r.a.)'ın hadisini Buharı, Müslim, Tirmizi ve  Nesai de rivayet etmişlerdir. 'Küt", açlığı giderecek kadar olan yiyecek demektir.

 

Kurtubi bu hadisin açıklamasında: Yani "Allahım! Onlara öyle bir rızık ver ki, dilencilik illetine zorlamasın ve refah ile bolluğa yol açacak derecede fazla olmasın. Böyle bir rızık sahibi ne fakir ne de zengin sayılır" demiştir.