SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’L-FİTEN

<< 4046 >>

DEVAM: 25- KIYAMET ALAMETLERİ BABI

 

حدّثنا أَبُو بَكْرِ أَبِي شَيْبَةَ. حدّثنا مُحَمَّدُ بْنُ بِشْرٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَمْرٍو، عَنْ أَبِي سَلَمَةَ، عَنْ أَبِي هَرَيْرَةَ؛ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم:  ((لاَ تَقُومُ السَّاعَةُ حَتَّى يَحْسِرَ الْفُرَاتُ عَنْ جَبَلٍ مِنْ ذَهَب. فَيُقَتَلُ النَّاسُ عَلَيْهِ. فَيُقْتَلُ، مِنْ كُلِّ عَشَرَةٍ، تِسْعَةٌ)).

 

في الزوائد: إسناده صحيح، رجاله ثقات. ورواية أبي داود بلفظ: يوشك الفرات أن يحسر عن كنز من ذهب. فمن حضر فلا يأخذ منه شيئاً.

 

Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: Fırat nehri altından blr dağ'ı ortaya çıkarmadikça kıyamet kopmayacaktır. insanlar o altın üzerine (çatışıp) öldürülecek ve on insandan dokuzu oldürülecektir.

 

Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedi sahih olup ravileri güvenilir zatlardır. Ebu Davud'un rivayet ettiği metin; Fırat'm altm hazinesini ortaya çıkarması zamanı yaklaşıyor. Her kim o zaman orada bulunursa ondan bir şey almasın'' şeklindedir.

 

Diğer tahric: Benzerini Buhari ve Müslim Fiten bölümünde, Ebu Davud Melahım bölümünde ve iTirmizi Sıfatü'l-Cenne bölümünde rivayet etmişlerdir.

 

AÇIKLAMA: Ebu Davud'un rivayet ettiği metin notta belirtilmiştir. Buhari'deki metin de aynen Ebu Davud'un rivayet ettiği metin gibidir. Müslim'in rivayeti ise müellifimizin rivayetine benzer.

 

Fırat nehri bildiğimiz nehirdir. Arapçada ona Furat denilir. Hadista geçen "Yahsiru" fiilini Nevevi "suyunun çekilmesiyle ortaya çıkanr" şeklinde açıklamıştır. Yani Fırat nehri, suyunun çekilmesiyle ortaya altından bir dağ meydana çıkarır.

 

Buhari ve Ebu Davud'un rivayetlerinde "altından bir hazine" tabiri bulunur.

el-Hafız bu rivayetlerdeki değişikliği belirttikten sonra: Ortaya çıkacak altına hazine denmesi sebebi ortaya çıkmadan önceki durumu itibariyledir, dağ denilmesi ise çokluğundan kinayedir, demiştir.

 

el-Kari de: Altından bir dağ ve altından bir hazine rivayetleri ile işaret buyurulan olayın tek bir olay olması muhtemeldir. Bu takdirde kasdedilen mana altından bir dağ büyüklüğünde muazzam bir hazinenin ortaya çıkmasıdır. Olayların müteaddid olması ihtimali de var. Yani Fırat nehri bir altın hazinesini ortaya çıkaracak, Ayrıca altın madeninden bir dağı meydana çıkacaktır, demiştir.

 

Avnü'l-Mabud yazarı bu nakilleri yaptıktan sonra: Ben derim ki bu son ihtimal açık değildir. Açık olanı birinci yorumdur. Hatta bence doğrusu odur, der.

 

Hülasa bu hadiste kıyametin alametlerinden sayılan husus ve olay, Fırat nehri suyunun çekilmesiyle, başka bir deyimle bu nehrin kurumasıyla muazzam bir altın hazinesini veya çok zengin bir altın madenini ortaya çıkarması, halkın bu serveti kapışmak için birbirine düşüp çatışması ve çoğunun öldürülmesidir. Buhari ve Ebu Davud'un rivayetlerinde "O dönemde orada hazır bulunan bir kimse sakın o altın hazinesinden bii şey almasın" şeklindeki emir ve tavsiye o hazine ve servetin kapışılması yüzünden çıkacak fitne ve fesaddan uzak durmak içindir.

 

Fırat nehrinin kuruması veya suyunun çekilmesi hadiste geçen "Yahsiru" fiilinin ifade ettiği manadan çıkar. Yukarda da belirttiğim gibi Nevevi böyle manalandırmıştır. Ancak şöyle bir şey de olabilir: Fırat nehrinin mecrasının değişmesi veya değiştirilmesi sonucunda söz konusu olay meydana gelir.

 

Son asrın bazı alimleri bu hadisi te'vil ederek: Bundan maksad altından bir dağ veya hazine değil, Fırat nehrinin iyi bir şekilde değerlendirilmesi suretiyle büyük servetin kazanılması, ekonominin bu sayede yüksek düzeye çıkmasıdır, derler. Ama hadisçilerden ve mütekaddimin olan alimlerden böyle yorumlayanın bulunduğunu duymadım.

 

Fırat nehrinin kuruması ve suyunun çekilmesi başlı başına bir kıyamet alametidir. Çünkü Erzurum dağlarından çıkıp beş altı bin kilometre kadar uzun olan bu muazzam nehir Asya kıtasının bir çok yerine hayat verdikten sonra Basra körfezine dökülmektedir. Bu nehrin kuruması mecrasına yakın milyonlarca halkın, hatta diğer canlıların ölümü ve kıyametinin kopması demektir. Bu olay asıl kıyametin kopması zamanının yaklaştığına alamet sayılmıştır.   Hadiste beyan buyurulan olay bir takım fitnelere sebebiyet verdiği için hadis, fitneler bölümünde rivayet edilmiştir .