SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’Z-ZÜHD

<< 4208 >>

22- HaSED BABI

 

Hased kelimesinin asıl manası bir kimsede bulunan bir nimeti çekememek, o nimetin o kimsenin elinden çıkmasını temenni etmektir. Bir nimetin sahibinin elinden çıkmasını temenni ve arzu eden kişi bu yolda bir çalışma ve gayretin içine girsin veya ginnesin hased suçunu işlemiş sayılır. Bu yolda bir çalışma ve gayreti varsa o zaman hased ve çekememezlik suçu yanında zulüm suçunu da işlemiş olur. Şayet bir kimse başkasının elindeki nimetin elinden çıkması arzusunu iradesi dışında duyuyor ve bu fena duygudan sıyrılmak istiyor ise inşaAllah mazur sayılır. Çünkü irade ve istek dışındaki duygunun peşine düşülmedikçe. bilakis o duygudan nefret edilip temizlenmek istendikçe sırf duygu suç mahiyetini pek taşımaz.

Hased'in bir de mecazi manası vardır ki ona gıbta ve imrenme denilir. Yani bir kimsenin elindeki bir nimetin o kimsenin elinden çıkması arzulanmıyor da benzerine kavuşulmak isteniyor. O nimet dünyalık bir nimet ise benzerine kavuşmayı arzulamak, mübah bir arzudur, sakıncalı bir tarafı yoktur. Şayet din ile ilgili bir nimet ise benzerine kavuşmayı arzulamak müstehabtır.

Bu babta rivayet olunan ilk iki hadiste geçen "Hased" kelimesi mecazi manaya, yani imrenme ve gıbta anlamına yorumlanmıştır. Bu itibarla terceme ederken imrenme ifadesini kullanacağım,

 

حدّثنا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللهِ بْنِ نُمَيْرٍ. حدّثنا أَبِي وَمُحَمَّدُ بْنُ بِشْرٍ؛ قَالاَ: حدّثنا إِسْمَاعِيلُ ابْنُ أَبِي خَالِدٍ، عَنْ قَيْسِ بْن أَبِي حَازِمٍ، عَنْ عَبْدِ اللهِ بْنُ مَسْعُودٍ؛ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم:  ((لاَ حَسَدَ إِلاَّ فِي اثْنَتَيْنِ: رَجُلٌ آتَاهُ اللهُ مَالاً فَسَلَّطَهُ عَلَى هَلَكَتِهِ فِي الْحَقٍّ. وَرَجُلٍ آتَاهُ اللهُ حِكْمَةً، فَهُوَ يَقْضِي بِهَا وَيُعَلِّمُهَا)).

 

Abdullah bin Mes'ud (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: (Allah katında sevimli) imrenme yalnız (şu) iki (haslet) de vardır: Allah'ın bir mal verip de onu hak (yolun) da harcamaya muvaffak ettiği adam (ın bu hasleti) ve Allah'ın bir hikmet verip de o hikmetle hükmeden ve onu öğreten adam (ın bu hasleti).

 

AÇIKLAMA 4210’da