DEVAM: 24- VERA' BABI
حدّثنا
مُحَمَّدُ
بْنُ خَلَفٍ
الْعَسْقلانِيَّ.
حدّثنا
يُونُسُ بْنُ
مُحَمَّدٍ.
حدّثنا
سَلاَّمُ
بْنُ أبي
مُطِيعِ،
عَنْ قَتَادَةَ،
عَنِ
الْحَسَنِ،
عَنْ
سَمُرَةَ
بْنِ جُنْدُبٍ؛
قَالَ: قَالَ
رَسُولُ
اللهِ صلى
الله عليه وسلم: ((الْحَسَبُ
الْمَالُ.
وَالْكَرَمُ
التَّقْوَى)).
Semure bin Cündüb
(r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurdu, demiştir: Haseb (yâni kişiyi halk nazarında yücelten şey)
maldır. Kerem (yâni kişiyi Allah katında yücelten şey) de takvadır.
Diğer tahric:
Tirmizi, tefsir; Ahmed; Hakim.
AÇIKLAMA: Hadiste geçen "Haseb" kelimesinin asıl manası kişinin iftihar
vesilesi ettiği gerek kendisine gerekse baba ve dedelerine ait dünyalık
meziyetler ve şereflerdir. "Kerem" de kişinin hayır, şeref ve
faziletleri kendisinde toplamasıdır. Tıybi: Bu tarifler kelimelerin lügat
manalarıdır, dedikten sonra sözüne devamla şöyle der: Resul-i Ekrem (s.a.v.) bu
iki kelimeyi lügat manalarından alarak halk arasında meşhur olan mana ile Allah
katında makbulolan manalara aktarmıştır. Yani halk nazarında fakir olan kimse
için hiç bir şeref yoktur. Çünkü fakire hürmet edilmez, önemli toplantılara
çağırılmaz. Şeref ve değer yalnız dünyalığı olanlara veriliyor. Allah katında
ise değer, kıymet, şeref ve üstünlük ancak takva, yani Allah korkusu ve O'na
itaat etmekledir.