DEVAM: 25- KİŞİYİ İYİ
HASLET VE GÜZEL SIFATLARIYLA ANMAK BABI
حدّثنا
مُحَمَّدُ
بْنُ يَحْيَى.
حدّثنا عَبْدُ
الرَّزَّاقِ.أَنْبَأَنَا
مَعْمَرٌ عَنْ
مَنْصُورٍ
عَنْ أَبِي
وَائِلٍ،
عَنْ عَبْدِ
اللهِ؛ قَالَ:
قَالَ رَجُلٌ
لِرسولِ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم : كَيْفَ
لِي أَنْ
أَعْلَمَ
إِذَا أَحْسَنْتُ
وَإذَا
أَسَأْتُ؟
قَالَ النَّبِيُّ
صلى الله عليه
وسلم:
((إِذَا
سَمِعْتَ
جِيرَانكَ
يَقُولُونَ:
أَنْ قَدْ
أَحْسَنْتَ،
فَقَدْ
أَحْسَنْتَ.
وَإِذَا
سَمِعْتَهُمْ
يَقُولُونَ:
قَدْ
أَسَأْتَ.
فَقَدْ
أَسَأْتَ)).
في الزوائد:
إسناده حديث
عبد الله بن
مسعود هذا
صحيح. رجاله
ثقات. ورواه
ابن حبان في
صحيحه من طريق
عبد الرزاق
به.
Abdullah (bin
Mes'ûd) (r.a.)'den rivayet edildiğine göre:
Bir adam; Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)*e: İyilik ettiğim zaman
(yaptığım işin iyi olduğunu) ve fenalık ettiğim zaman (yaptığım işin fena
olduğunu) nasıl bilebilirim? diye sordu. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) (de): Sen (ne yaptığını bilen
dindar) komşularını : İyilik ettin, söylerken işittiğin zaman muhakkak iyilik
etmiş (olur) sun ve sen onları : Fenalık ettin, derken işitince gerçekten
fenalık etmiş (olur) sun, buyurdu.
Not: Zevâid'de
şöyle denilmiştir: Abdullah bin Mes'ûd (R.A.)'ın bu hadisine dâir sened
sahihtir, râvileride güvenilir zâtlardır. İbn-i Hibbân da bu hadisi Abdurrezzak
yoluyla bu senedle rivayet etmiştir.
AÇIKLAMA: Zevaid türünden olan İbni Mes'ud (r.a.)'in hadisini Ahmed ve Taberani de
rivayet etmişlerdir. Ondan önceki hadis de Zevaid türündendir.
Bu iki hadis de
komşuların kendilerine komşu durumunda olan bir kimsenin durum ve davranışları,
fiilleri, yaşantısı ve ahlakı ile diğer halleri hakkında leh veya aleyhte şahid
olduklarına işaret eder. Şu halde komşular onun bu durumlarını tasvib ederek
iyi bir insan olduğunu söylerlerse o kimse iyi sayılır ve bunun aksine durumunu
tasvib etmeyip kötülük ettiğini, fena insan olduğunu söylerlerse o kimse fena
sayılır.
Sindi: Maksad
adamın yaptığı şeyleri bilen komşulardır, demiştir. El-Azizi de: Maksad dindar
olan komşulardır, demiştir. Bu iki kayda ihtiyaç olduğu için tercemede parantez
içi ifade ile işarette bulundum. Çünkü dindar olmayan, yani yaşantısı İshlam'a
uygun olmayan ve çeşitli günahları işlemeyi alışkanlık haline getirmiş durumda
olan komşular, bazen kendileri gibi olanları tasvib ederler, hatta kendileri
gibi olmayan müslümanları tenkid ederler, beğenmezler. Keza kişinin yaptığı
şeylerden tamamen habersiz olan komşuların leh veya aleyhteki şahidlikleri de
pek yerinde sayılmaz.
Hülasa: Kişinin
yaptığı şeyleri bilen dindar komşuları onu iyilikle anarlarsa o kimse iyidir ve
şayet onu kötülükle anarlarsa o takdirde fena bir kimsedir.