SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’Z-ZÜHD

<< 4225 >>

DEVAM: 25- KİŞİYİ İYİ HASLET VE GÜZEL SIFATLARIYLA ANMAK BABI

 

حدّثنا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّار. حدّثنا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ. حدّثنا شُعْبَةُ عَنْ أَبِي عِمْرَانَ الْجَوْنِيِّ، عَنْ عَبْدِ اللهِ بْنِ الصَّامِتِ، عَنْ أَبِي ذَرٍّ، عَنِ النَّبِيِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ: قُلْتُ لَهُ: الرَّجُلُ يَعْمَلُ الْعَمَلَ للهِ، فَيُحِبُّهُ النَّاسُ عَلَيْهِ؟ قَالَ:  ((ذلِكَ عَاجِلُ بُشْرَى الْمُؤْمِنِ)).

 

Ebu Zer' {r.a.)'den; Şöyle cienııştir: Ben, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e: Adam Allah (rızası) için (hayırlı) şey işler. İnsanlar da bu işten dolayı onu severler (yâni bu duruma ne buyurulur)? dedim. Resûl-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): Bu (sevgi), mu'mim'in (kavuşacağı) müjdenin acil olanıdır, buyurdu.

 

 

AÇIKLAMA:    İbni Abbas (r.a.)'ın hadisi Zevaid türündendir. Bu hadisten maksad şudur: Cennetlik olan mü'min o kimsedir ki Allah onu hayırlı şeyleri yapmaya muvaffak eder. Sonra onun bu hayırlı işi yaptığını halk arasında yayar ve böylece herkes durumdan haberdar olur. Nihayet herkes veya halkın çoğunluğu o kimseyi hayır ile o kadar anar ki kendisi de bunu çokça işitir. Tabii, adamın o hayırlı şeyleri sırf Allah rızası için yapması ve gösterişten riyakarhktan uzak olması şarttır. Aksi takdirde o iş hayır olmaktan çıkıp vebal haline gelmiş olur. Bir de adamın o hayırlı şeyden dolayı halkın takdir ve sevgisini taleb etmemesi, bu hususta bir gayret içine girmemesi gerekir. Çünkü bir hayırda ihlas zedelendiği zaman pek kıymeti kalmaz. Cehennemlik olan da o kimsedir ki şer ve fena şeyler işler. Allah onun bu durumunu insanlara duyurur ve neticede o kişi halkın diline düşer. Herkes onu fenalık ve şer ile anar. Nihayet kendisi de halkın bu tepkisini çokça duyar.

 

Ebu Zer-i Gıfari (r.a.)'ın hadisini Müslim de "Kitabü'I-Birr Ve Sıla" bölümünün son babında rivayet etmiştir. Nevevi bu hadisin izahında özetle şöyle der: Alimler demişler ki: "Bu (sevgi) mu'minin (kavuşacağı) müjdenin acil olanıdır" cümlesinin manası şudur: Halkın o hayır sahibini

sevmesi, onun için hayırlı peşin bir müjdedir ve ahireti için saklanan müjdenin belirtisidir. O peşin müjde, Allah'ın kendisinden razı olduğunun ve onu sevdiğinin alametidir. Bir hadiste belirtildiği gibi Allah kulunu sevince onu halka da sevdirir.

 

Tabii yukarda anlatılan durum, hayır sahibi kişinin bir teşviki ve gayreti olmaksızın halkın kendiliğinden onu hayır ile anması haline mahsustur. Şayet kendisinin teşvik ve gayreti sonucu halk onu överse bir değeri kalmaz.