34- HZ. MUHAMMED
(SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM)'İN ÜMMETİNİN (KIYAMETTEKİ) SIFATI BABI
حدّثنا
أَبُو بَكْرٍ.
ثنا يَحْيَى
بْنُ زَكَرِيَّا
بْنِ أَبِي
زَائِدَةَ،
عَنْ أَبِي مَالِكٍ
الأَشْجَعِيِّ،
عَنْ أَبِي
حَازِمٍ،
عَنْ أَبِي
هُرَيْرَةَ؛
قَالَ: قَالَ
رَسُولُ
اللهِ صلى
الله عليه وسلم:
((تَرِدُونَ
عَلَيَّ
غُرّاً
مُحَجَّلِينَ
مِنَ
الْوُضوءِ.
سِيمَاءُ
أُمَّتي، لَيْسَ
لأَحَدٍ
غَيْرِهَا)).
Ebü Hureyre
(r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurdu, demiştir: Siz (kıyamet günü) benim yanıma abdest izlerinden
dolayı yüzleriniz, kol ve bacaklarınız nurlu olarak geleceksiniz. (Bu nur),
Ümmetimin alameti olup ondan başka hiç bir kimsede bulunmaz.
Diğer tahric:
Bu hadisi Buhari ve Müslim de rivayet etmişlerdir.
AÇIKLAMA: Müellifimizin 284 nolu İbni Mes'ud (r.a.)'m hadisi de buna benzer.
Hadiste geçen "Gurr" ve "Muhacce}" kelimeleri ile ilgili
açıklama ve abdest alırken yüz, kollar ve ayakların yıkanması farz olan
kısmının ötesinde kalam yıkamanın fazileti ve hükmü bildirilmiştir.
Abdest
izlerinden dolayı yüz, kollar ve ayakların kıyamet günü, nurlu olması Resul-i
Ekrem (s.a.v.)'in ümmetine mahsus bir alarnettir. Bu alarnet başka ümmetlerde
bulunmaz ve bu alamet Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in kendi ümmetini tanımasına ve
dolayısıyla Kevser Havzı başında onları kabul buyurmasına vesile. olur.