ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

A’RAF

94

/

95

وَمَا أَرْسَلْنَا فِي قَرْيَةٍ مِّن نَّبِيٍّ إِلاَّ

أَخَذْنَا أَهْلَهَا بِالْبَأْسَاء وَالضَّرَّاء لَعَلَّهُمْ يَضَّرَّعُونَ {94}

ثُمَّ بَدَّلْنَا مَكَانَ السَّيِّئَةِ الْحَسَنَةَ حَتَّى عَفَواْ وَّقَالُواْ قَدْ مَسَّ

آبَاءنَا الضَّرَّاء وَالسَّرَّاء فَأَخَذْنَاهُم بَغْتَةً وَهُمْ لاَ يَشْعُرُونَ {95}

 

94. Biz hangi memlekete bir peygamber gönderdiysek halkını, yalvarıp yakarsınlar diye mutlaka fakirlik, sıkıntı ve hastalığa uğratmışızdır.

95. Sonra bu sıkıntının yerini iyilikle değiştirdik. Nihayet çoğaldılar ve: "Atalarımıza da darlık ve genişlik dokunmuştur dediler. Bunun üzerine Biz de kendileri farkında olmadan onları ansızın yakalayıverdik.

 

Yüce Allah'ın: "Biz hangi memlekete bir peygamber gönderdiysek" buyruğunda hazfedilmiş bazı ifadeler vardır. Bunlar da şöyledir: Oranın ahalisi de eğer peygamberleri yalanladı ise, mutlaka onları azap ile yakalayıverdik.

 

"Halkını, yalvarıp yakarsınlar diye, mutlaka fakirlik, sıkıntı ve hastalığa uğratmışızdır." Bu buyruğun benzerlerine dair açıklamalar, (el-Bakara, 177. ayet, 8. başlıkta) geçmiş bulunmaktadır.

 

"Sonra bu sıkıntının yerini iyilikle değiştirdik" yani kuraklıklarını bolluk, verimlilik ile değiştirdik. "Nihayet çoğaldılar" buyruğundaki; (...) kelimesinin "çoğaldılar" anlamına geldiğine dair açıklama İbn Abbas'tan nakledilmiştir. İbn Zeyd ise; malları ve evlatları çoğaldı demektir, der.

 

(...) kelimesi, zıt anlamlı kelimelerden olup hem çoğaldı, hem de izi silinip gitti, anlamına gelir.

 

Şanı Yüce Allah, bu buyruğuyla bizlere, onları sıkıntı ile yakaladığını, bolluk da verdiğini fakat bu işlerinden vazgeçmeyip şükretmediklerini bildirmektedir. Ve "Atalarımıza da darlık ve genişlik dokunmuştur dediler" biz de onlar gibiyiz. "Bunun üzerine Biz de kendileri farkında olmadan" daha çok hasret çeksinler diye "onları ansızın yakalayıverdik."

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

A’raf 96

 

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR