ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

AHZAB

26

/

27

 

وَأَنزَلَ الَّذِينَ ظَاهَرُوهُم مِّنْ أَهْلِ الْكِتَابِ مِن صَيَاصِيهِمْ وَقَذَفَ فِي قُلُوبِهِمُ الرُّعْبَ فَرِيقاً تَقْتُلُونَ وَتَأْسِرُونَ فَرِيقاً {26}

 وَأَوْرَثَكُمْ أَرْضَهُمْ وَدِيَارَهُمْ وَأَمْوَالَهُمْ وَأَرْضاً لَّمْ تَطَؤُوهَا وَكَانَ اللَّهُ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيراً {27}

 

26. Kitab ehlinden onlara yardım edenleri de Allah kalelerinden indirdi. kalblerine de korku saldı. Onlardan bir kısmını öldürüyordunuz, bir kısmını da esir alıyordunuz.

27. Onların yerlerini, yurtlarım, mallarını ve ayak basmadığınız yerleri size miras verdi. Allah herşeye gücü yetendir.

 

"Kitab ehlinden onlara" yani Ahzab'ı teşkil eden Kureyş ve Gatafan'a "yardım edenleri" -ki bunlar ise Kureyzaoğulları olup bunlara dair haber daha önceden geçmiş bulunmaktadır- "de Allah kalelerinden indirdi."

 

Bu buyruktaki: "Kaleler"in tekili; (...) dır. Şair şöyle demektedir: "Öküzler ölmüş olarak sabahı ettiler, Temım'in kadınları ise, (Onların) boynuzlarını yakalamak için acele ediyorlardı."

 

Bu kökten olmak üzere dokumacının atkı ile çözgüyü kendisiyle düzelttiği alete de; (...) denilmiştir. Dureyd b. es-Sımme de şöyle demiştir: "Ona vardığında mızraklar onu dürtüp duruyordu, Uzatılmış dokuma parçasındaki dokumayı düzelten alet gibi."

 

Horozun ayağındaki mahmuza; (...) denilmesi de buradan gelmektedir. "İneklerin boynuzları" demektir, çünkü inekler onunla kendilerini korurlar. Bu boynuzların kimi zaman mızrağın başındaki demir sivri uç yerine takıldığı da olurdu. "Allah onun kökünü kopartsın" anlamındadır.

 

"kalblerine de korku saldı, onlardan bir kısmını" ki onlar erkeklerdi "öldürüyordunuz, bir kısmını da" kadınlar ve çocuklarını da "esir alıyordunuz. " Daha önceden geçtiği gibi.

"Onların yerlerini yurtlarını, mallarını ve" henüz "ayak basmadığınız yerleri size miras verdi." Yezid b. Ruman, İbn Zeyd ve Mukatil dediler ki:

 

Burada Huneyn'i kastetmektedir, çünkü henüz orayı ele geçirmiş değillerdi. Yüce Allah, orayı ellerine geçireceklerini vaadetti. Katade de şöyle demektedir: Biz kendi aramızda oranın Mekke olduğunu konuşurduk. el-Hasen dedi ki: Maksat Pers ve Bizans topraklarıdır. İkrime dedi ki: Kıyamet gününe kadar fethedilecek herbir yerdir.

 

"Allah herşeye gücü yetendir" buyruğu iki şekilde açıklanmıştır: Birincisine göre o kullarından dilediği gibi intikam almaya yahut onları affa kadir olandır. Bu açıklamayı Muhammed b. İshak yapmıştır. İkinci açıklamaya göre o, fethedilmesini murad ettiği kale ve şehirlerin fethedilmesini sağlamaya kadir olandır. Bu açıklamayı da en-Nekkaş yapmıştır.

 

"Allah herşeye gücü yetendir" buyruğu O size vaadetmiş olduğu her şeye güç yetirendir. O'nun gücü ve kudreti geri çevrilemez. Yüce Allah, hakkında acizlik sözkonusu değildir, diye de açıklanmıştır.

 

"Esir alıyordunuz" anlamındaki buyruk, "sin" harfi esreli ve ötreli olmak üzere; (...) şekillerinde kullanılır. Bu açıklamayı da el-Ferra yapmıştır.

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

Ahzab 28-29

 

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR