SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

TAHARA BAHSİ

<< 179 >>

DEVAM: 68. Öpmeden Dolayı Abdest Gerekir Mi?

 

153 حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ حَدَّثَنَا الْأَعْمَشُ عَنْ حَبِيبٍ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ عَائِشَةَ أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَبَّلَ امْرَأَةً مِنْ نِسَائِهِ ثُمَّ خَرَجَ إِلَى الصَّلَاةِ وَلَمْ يَتَوَضَّأْ قَالَ عُرْوَةُ مَنْ هِيَ إِلَّا أَنْتِ فَضَحِكَتْ  قَالَ أَبُو دَاوُد هَكَذَا رَوَاهُ زَائِدَةُ وَعَبْدُ الْحَمِيدِ الْحِمَّانِيُّ عَنْ سُلَيْمَانَ الْأَعْمَشِ

 

Aişe (r.anha)'dan, demiştir ki: "Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) hanımlarından birini öptü ve sonra abdest almadan namaza çıktı."

 

Urve diyor (ki) Aişe'(r.anha)'ya "O (eşi) senden başkası değildir”dedim. (O da) güldü.

 

Ebu Davud dedi ki: Bu hadisi aynı zamanda Zaide ve Abdülhamid el-Himmani, Süleyman el-A'meş'ten rivayet etmişlerdir.

 

 

Diğer tahric: Nesai, tahare; Tirmizi, tahare. İbn Mace, tahare; Ahmed b. Hanbel

 

AÇIKLAMA:     Kur’an-ı Kerim'de geçen, insanın bildiği ilahi emir ve hakikatleri saklamamasını emreden, bu mevzuda üzerine düşen görevi yapmamayı en büyük zulüm olarak nitelendiren  "Yanında Allah'dan (gelen) bir şahitligi saklayandan daha zalim kim vardır?"[Bakara 140] gibi ayet-i kerimeler müslümanları, her devirde bildiği dini hakikatleri, hiçbir fedakarlıktan çekinmeden şahsi bir gurura kapılmadan ve etrafın ayıplamasından sakınmadan söylemeye ve yapmaya sevketmiştir. Gerçeği Öğrenmek noktasında da müslümanlar aynı hassasiyet ve heyecanı taşımışlardır, tşte Hadiste Hz. Urve'nm Teyzesine meseleyi inceden inceye sormasında hakim olan duygularda bunlardır. Hz. Urve bu sorusuyla abdestin bozulup bozulmamasıyla çok yakından ilgili bir meseleyi bizzat Hz. Aişe'ye sorarak bu mesele hakkında duyduğu haberin aslını öğrenmek istemiştir.

 

Hz. Aişe'nin gülmesi ise, yeğeni Urve'nin sorusuna cevap mahiyetinde bir ikrardır. Çünkü, böyle dini bir mesele ile ilgili bir soru karşısında gülmek soranın sözünü tasdik ve ikrar anlamına geldiği gibi aynı zamanda'' Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'ın eşi olduğunu başkasından duyması karşısında hissettiği sevinç ve memnuniyyetinde bir ifadesidir. Şu durum, düşünen ve insaf sahibi kişiler için Resul-i Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem)'in bütün hayatının yatak odasına varıncaya kadar dikkatle incelendiği ve hiçbir gizli tarafı kalmadığı halde, hayatında en küçük bir kusur veya nefret uyandıracak bir duruma rastlanamaması onun iffetinin ve insanlığın semasında bir dolunay gibi parladığının en büyük delillerinden biridir. Halbuki başka insanların özel hayatları incelendiği zaman tarihte isim yapmış pek çok kişilerin bile ne denli iğrenç yanlarının ortaya çıkacağı tarihçi ve bu tür konuların takipçilerinin bildiği bir şeydir.