SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

TAHARA BAHSİ

<< 180 >>

DEVAM: 68. Öpmeden Dolayı Abdest Gerekir Mi?

 

حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ مَخْلَدٍ الطَّالْقَانِيُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ يَعْنِي ابْنَ مَغْرَاءَ حَدَّثَنَا الْأَعْمَشُ أَخْبَرَنَا أَصْحَابٌ لَنَا عَنْ عُرْوَةَ الْمُزَنِيِّ عَنْ عَائِشَةَ بِهَذَا الْحَدِيثِ قَالَ أَبُو دَاوُد قَالَ يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ الْقَطَّانُ لِرَجُلٍ احْكِ عَنِّي أَنَّ هَذَيْنِ يَعْنِي حَدِيثَ الْأَعْمَشِ هَذَا عَنْ حَبِيبٍ وَحَدِيثَهُ بِهَذَا الْإِسْنَادِ فِي الْمُسْتَحَاضَةِ أَنَّهَا تَتَوَضَّأُ لِكُلِّ صَلَاةٍ قَالَ يَحْيَى احْكِ عَنِّي أَنَّهُمَا شِبْهُ لَا شَيْءَ قَالَ أَبُو دَاوُد وَرُوِيَ عَنْ الثَّوْرِيِّ قَالَ مَا حَدَّثَنَا حَبِيبٌ إِلَّا عَنْ عُرْوَةَ الْمُزَنِيِّ يَعْنِي لَمْ يُحَدِّثْهُمْ عَنْ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ بِشَيْءٍ قَالَ أَبُو دَاوُد وَقَدْ رَوَى حَمْزَةُ الزَّيَّاتُ عَنْ حَبِيبٍ عَنْ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ عَنْ عَائِشَةَ حَدِيثًا صَحِيحًا

 

(Yine) Urvetu'l-Müzeni Aişe (r.anha)'dan yukarıdaki (179 nolu) hadisi rivayet, etmiştir.

 

Ebu Davud dedi ki; Yahya, b. Said el-Kattan bir adama "Şu iki hadisin yani el-A 'meş'in Habib'den rivayet ettiği (öpmekten dolayı abdestin bozulmayacağına dair olan) hadisle (yine) aynı senetle (rivayet ettiği) Özür sahibi bir kadın'ın her namaz için abdest alacağına dair olan hadisin zayıf olduğunu söylediğini benden insanlara anlat” dedi.

 

Ebu Davud dedi ki: (Bize ulaşan habere göre) es-Sevri; "Habib, bize yalnızca Urvetı-Müzeni'den (haber) naklet" demiştir.(Sevri bu sözüyle) Habib'in Urve b. ez-Zübeyr'den kendilerine hiç bir haber nakletmediğini söylemek istiyor.

 

Ebu Davud dedi ki: Oysa Hamza ez-Zeyyat Habib 'den O da Urve b. Zübeyr'den o da Aişe (radiyallahu anha)’den sahih olarak hadis nakletmiştir.

 

 

Diğer tahric: Nesaî, tahare; Tirmizî, tahare; İbn Mace. tahare; Ahmed b. Hanbel

 

AÇIKLAMA:     Bu Hadisle ilgili fıkhi açıklamalar 177 ve 178 numaralı Hadislerin şerhinde geçmiştir. Ancak, bu hadisin zayıflığı veya sahihliği üzerinde müellif Ebu Davud'un naklettiği görüşler üzerinde bazı açıklamalar yapmakta fayda vardır.

 

Bu Hadiste geçen ravi Urve Hz. Aişe'nin kız kardeşinin oğlu Urve b. Zübeyr'dir. Buna göre Urve'nin meçhul olduğundan dolayı hadisin zayıf olduğu görüşü yanlıştır. Bunun delillerini şöyle sıralayabiliriz:

 

1. Urve'nin, ibnu'z-Zübeyr değil de, Müzeni olduğunu söyleyen kimse Abdurrahman b. Mağra'dır. Halbuki, Abdurrahman sözü delil olabilecek nitelikte bir kimse değildir. Bu mevzuda Veki, Abdurrahman'a muhalefet ederek Urve'nin, Urve b. ez-Zübeyr olduğunu açıkça ifade etmiştir. Şayet Urve'nin, Urve el-Muzeni olduğunu söyleyenlerin Hadisin senedinde geçen el-A'meş'in şeyhleri olduğu düşünülebilirse de bunların kimler olduğu açıkça söylenmediğinden kimlikleri meçhuldür. Bu yüzden de sözlerine güvenilmez.

 

2. Buradaki Urve'nin meçhul bir Urve olduğu iddiası da yanlıştır. Zira ,eğer bü Urve'nin kim olduğu bilinmeseydi bu kadar kimse ondan hadis rivayet etmezdi. Halbuki bu kimse aslında Urve b. ez-Zübeyr’dir. Hadiste Urve el-Muzeni diye gösterilişi Abdurrahman b. Mağra'nın hatasıdır.

 

3. Muhaddislere göre bir isim vasıfsız ve nisbesiz olarak söylenirse o isimle en meşhur kimse anlaşılır. Bundan da anlaşılıyor ki Urve ile kastedilen Urve b. ez-Zubeyr'dir.

 

4. Urve'nin Hz. Aişe'ye "O senden başkası değildir.” dediğinde Aişe (r.anha)'nın de gülmesi bu Urve'nin Urve b. ez-Zübeyr olduğunu gösterir. Çünkü, bilindiği gibi Urve b. Zübeyr, Hz. Aişe'nin yeğenidir. Böyle bir soruyu Hz. Aişe (r.anha)'ya yabancı bir kimsenin sorması imkansızdır.

 

5. Bu hadisi Ahmed b. Hanbel ve Darakutni, Hişam b. Urve, babası ve Hz. Aişe vasıtasıyla naklediyor ki, bu da Urve'nin Urve b. ez-Zübeyr olduğunu gösterir.

 

Gerçek şu ki bu hadisin zayıflığı senedinde Abdurrahman b. Mağra'nın bulunmasından ileri gelir. es-Sevri'nin Urve b. ez-Zübeyr'den Habib'in hiçbir hadis nakletmediğine dair sözlerini müellif Ebu Davud'da eklediği açıklamasında reddetmiş bulunmaktadır.

 

Diyor Hanefi mezhebi alimleri.

 

Tirmizi bu Hadis'i aktarmış ve şunları söylemiştir:

 

Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’in ashabından ve sonraki dönemlerdeki ilim adamlarının bu görüşte oldukları rivayet edilmiştir. Sufyan es Sevrî ve Kufeliler de bu görüştedirler yani “Öpmeden dolayı abdest almak gerekmez.”

 

Malik b. Enes, Evzaî, Şafii, Ahmed bin Hanbel ve İshak bin Rahuyye öpmekten dolayı abdest almak gerekir diyorlar. Sahabe ve Tabiinden bir kısım kimseler de bu görüştedirler.

 

Hz. Aişe’nin Rasulullah (s.a.v.)’den rivayet ettiği bu hadisi hadisçilerin kabul etmemeleri sened yönünden sıhhatli görmemelerinden dolayıdır.

 

Ebu Bekir el Attar el-Basrî’nin, Ali b. el-Medînî’den naklen şöyle dediğini işittim: Yahya b. Saîd el Kattan bu hadisi zayıf bulmuş ve hiç hükmünde olduğunu söylemiştir. Diğer taraftan Muhammed b. İsmail bu hadisi zayıf görmüş ve “Habib b. ebî Sabit, Urve’den bir şey işitmemiştir” demiştir.

 

İbrahim et-Teymî Aişe (r.anha)’dan şöyle rivayet etmiştir: “Rasulullah (s.a.v.), öptü ve abdest almadı.” Bu hadiste yukarıdaki gibi sahih değildir. Çünkü İbrahim et-Teymî’nin, Aişe (r.anha)’dan hadis işittiğini bilmiyoruz. Bu konuda Rasulullah (s.a.v.)’den sahih olarak bir hadis rivayet edilmemiştir.