SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

TAHARA BAHSİ

<< 181 >>

بَاب الْوُضُوءِ مِنْ مَسِّ الذَّكَرِ

69. Erkeğin Tenasül Uzvuna Dokunmasından Dolayı Abdest (Gerekir Mi?)

 

حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ عَنْ مَالِكٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِي بَكْرٍ أَنَّهُ سَمِعَ عُرْوَةَ يَقُولُ دَخَلْتُ عَلَى مَرْوَانَ بْنِ الْحَكَمِ فَذَكَرْنَا مَا يَكُونُ مِنْهُ الْوُضُوءُ فَقَالَ مَرْوَانُ وَمِنْ مَسِّ الذَّكَرِ فَقَالَ عُرْوَةُ مَا عَلِمْتُ ذَلِكَ فَقَالَ مَرْوَانُ أَخْبَرَتْنِي بُسْرَةُ بِنْتُ صَفْوَانَ أَنَّهَا سَمِعَتْ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ مَنْ مَسَّ ذَكَرَهُ فَلْيَتَوَضَّأْ

 

Abdullah b. Ebi Bekir, Urve'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Mervan, b. el-Hakem'in huzurunda abdesti bozan şeyleri müzakere etmekte idik. Mervan; "Tenasül uzvuna dokunmaktan da (bozulur)" dedi. Urve; Ben bunu bilmiyorum, dedi. Mervan; Büsra bint Safvan bana,RasuluIIah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in "Zekerine (Tenasul organına) dokunan kimse abdest alsın buyurduğunu haber verdi." dedi.

 

 

Diğer tahric: İbn Mace, tahare; Tirmizî, tahare; Nesai, tahare, ğusül; Darimi, vudu; Muvatta, tahare ; Ahmed b. Hanbel

 

AÇIKLAMA:     Hadisin zahirinden, zekere dokunmaktan dolayı abdestin bozulduğu anlaşmaktadır. Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in "Abdest alsın" buyurmasından maksat, "Elini yıkasın" demektir; diyenler de olmuştur. Ancak Darakutni'nin rivayetlerinden bundan muradın el yıkamak değil, namaz abdesti olduğu anlaşılmaktadır. Aynı mevzuda, Ahmed b. Hanbel ile, Hanefi ulemasından Tahavi'nin rivayet ettiği bir hadiste de Rasulullah, "Fercine dokunan abdest alsın" buyurmuştur. Ancak, Tahavi bu hadis için "münker" demiştir.

 

Ömer b. el-Hattab, oğlu Abdullah, Ebu Hureyre, İbn Abbas, Aişe, Sa'd b. Ebi Vakkas, Ata, Zühri, İbn Müseyyeb, Mücahid, Eban b. Osman, Süleyman b. Yesar, İshak, İmam Malik, İmam Şafii ve İmam Ahmed b. Hanbel yukarıda işaret edilen hadislere dayanarak, tenasül organına dokunmanın abdesti bozacağına hükmetmişlerdir.

 

Bundan sonraki babta gelecek olan ve zekere dokunmanın abdesti bozmayacağını ifade eden Talk hadisini zayıf saymışlardır. "Talk hadisini sahih saysak bile o Büsra hadisi ile nesh edilmiştir" demişlerdir. Bu görüşte olanlar, abdesti bozmaya sebep olan dokunma şekilleri ve şahsın kendi zekerine mi, yoksa başkasının zekerine mi dokunduğunda abdestinin bozulacağı hususunda değişik görüşlere sahip olmuşlardır.

 

Malİkilere göre: Baliğ olan bir erkek kendi edep yerine avucunun içi, yani parmaklarının ucu veya yanlarıyla dokunursa abdesti bozulur. Elinin üstü, tırnakları veya kolu ile dokunursa bozulmaz. Dokunmadan dolayı zevk alıp almaması arasında fark yoktur. Edep yerine bir örtü ile dokunursa bir şey lazım gelmez.

 

Şafillere göre: Bir kimse kendisinin veya bir başkasının edep yerine arada bir örtü olmadan avucunun içiyle dokunursa abdesti bozulur. Başkasının edep yerine dokunması halinde dokunulanın erkek veya kadın, büyük veya küçük, Ölü veya diri olması arasında fark yoktur. Şafiilerden meşhur olan kavle göre dübür de aynı hükümdedir; abdest bozulur.

 

Hanbelilere göre de, dokunan erkek olsun, kadın olsun, şehvetli veya şehvetsiz, kendisinin veya başkasının edep yerine elinin içi veya dışı ile dokunması halinde abdesti bozulur. Kendisinin veya başkasının dübürüne dokunmak veya kadının kendi fercine dokunması ile de abdesti, bozulur. Tırnakları ile dokunmaktan dolayı bozulmaz.

 

Hz. Ali, İbn Mes'ud, Ammar, Hasen el-Basri, Rabia, Sevri ve Hanefilere göre edep yerine dokunmaktan dolayı abdest bozulmaz. Bunlar, bundan sonra gelecek olan Talk Hadisini delil kabul etmişlerdir. O hadis için Tahavi "Senedi müstakimdir" demiş, Taberani sahih olduğunu söylemiştir.

 

İbnu'l-Medini de: Taik hadisi, Büsra'nın hadisinden daha güzeldir (güçlüdür)" demiştir. Ayrıca Tahavi Şertau Mefinİl asar da Hz. Ali'den rivayet ettiği; "Ben burnuma mı yoksa kulağıma,veya tenasül organıma mı dokundum fark etmez” sözü de, Haneliler için delildir. Diğer mezheplerin delil saydıkları Büsra Hadisi ahad olduğu için, onu delil kabul etmemişlerdir. Büsra Hadisinin sübutu halinde, Rasulullah'ın "abdest alsın” buyurmasından maksat, "elini yıkasın" demek olduğuna hamledilir, demişlerdir. Çünkü, Ashab-ı kiram, taşlarla taharetlenirlerdi. Dolayısıyla, bilhassa yaz günlerinde ellerinin edep yerlerine değerek pislenmesi muhtemeldi. Bunun için Efendimiz, onlara edep yerlerine dokunmaları halinde ellerini yıkamalarını emretmiştir.

 

Ulemadan bazıları da Büsra Hadisi ile Talk Hadisinin arasını birleştirme cihetine gitmişler ve zekere dokunmayı, ondan bir şey çıkmasından kinaye saymışlardır. Çünkü, genellikle edep yerine dokunmanın peşinden bir hades çıkar. Böylece üzerinde durduğumuz Büsra Hadisinde zekere dokunmaktan maksat, ondan bir hades çıkmasıdır. Bundan sonra gelecek olan ve "zekere dokunmaktan dolayı abdestin icap etmediğini" ifade eden Talk Hadisi'ndeki ise, hakiki manasında kullanılmıştır. demişlerdir.

 

Sonuçta Cumhur edep yerine dokunmanın abdesti bozacağına hükmetmiştir. Hadis, Hanefilerin yorumu dışında, diğer mezhep imamlarına göre, zekere dokunmanın abdesti bozduğuna delalet etmektedir.