SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

TAHARA BAHSİ

<< 338 >>

بَاب فِي الْمُتَيَمِّمِ يَجِدُ الْمَاءَ بَعْدَ مَا يُصَلِّ فِي الْوَقْتِ

126. Namazı Kıldıktan Sonra Vakit İçinde Su Bulan Müteyemmimin Durumu

 

286 حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِسْحَقَ الْمَسَيَّبِيُّ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ نَافِعٍ عَنْ اللَّيْثِ بْنِ سَعْدٍ عَنْ بَكْرِ بْنِ سَوَادَةَ عَنْ عَطَاءِ بْنِ يَسَارٍ عَنْ أَبِي سَعِيدٍ الْخُدْرِيِّ قَالَ خَرَجَ رَجُلَانِ فِي سَفَرٍ فَحَضَرَتْ الصَّلَاةُ وَلَيْسَ مَعَهُمَا مَاءٌ فَتَيَمَّمَا صَعِيدًا طَيِّبًا فَصَلَّيَا ثُمَّ وَجَدَا الْمَاءَ فِي الْوَقْتِ فَأَعَادَ أَحَدُهُمَا الصَّلَاةَ وَالْوُضُوءَ وَلَمْ يُعِدْ الْآخَرُ ثُمَّ أَتَيَا رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَذَكَرَا ذَلِكَ لَهُ فَقَالَ لِلَّذِي لَمْ يُعِدْ أَصَبْتَ السُّنَّةَ وَأَجْزَأَتْكَ صَلَاتُكَ وَقَالَ لِلَّذِي تَوَضَّأَ وَأَعَادَ لَكَ الْأَجْرُ مَرَّتَيْنِ قَالَ أَبُو دَاوُد وَغَيْرُ ابْنِ نَافِعٍ يَرْوِيهِ عَنْ اللَّيْثِ عَنْ عُمَيْرَةَ بْنِ أَبِي نَاجِيَةَ عَنْ بَكْرِ بْنِ سَوَادَةَ عَنْ عَطَاءِ بْنِ يَسَارٍ عَنْ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ  َالَ أَبُو دَاوُد وَذِكْرُ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِيِّ فِي هَذَا الْحَدِيثِ لَيْسَ بِمَحْفُوظٍ وَهُوَ مُرْسَلٌ

 

Ebu Said el-Hudri'den; demiştir ki; "İki kişi bir yolculuğa çıktılar. Namaz vakti geldi ama yanlarında su yoktu. Temiz toprakla teyemmüm edip namazlarını kıldılar. Bilahere vakit çıkmadan su'yu buldular. Birisi abdestini ve namazını iade etti, öbürü ise iade edemedi. Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gelip durumu anlattılar, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) iade etmeyene: Sünnete uydun, namazın sahihdir; abdest alıp namazını iade edene de "senin de ecrin iki kattır." buyurdu.

 

Ebu Davud dedi ki: İbn Nafi'den başkaları bu hadisi, Leys, Amire b, Ebi Naciye, Bekr bin Sevade, Ata bin Yesar senediyle Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den rivayet etti.

 

Ebu Davud dedi ki; Bu hadiste, Ebu Said el-Hudri'nin zikredilmesi mahfuz değildir.. Dolayisiyle hadis mürseldir.

 

 

Diğer tahric: Nesai, ğusul; Darimı, vudu

 

AÇIKLAMA:     Hattabi bu hadis hakkında şunları söylemektedir: "Bu hadisten anlaşıldığına göre, su ile abdest alan hakkında olduğu gibi, teyemmüm eden için de namazı vaktin başında kılmak sünnettir. Ancak bu meselede ulema ihtilaf etmişlerdir. İbn Ömer'in, vakit içerisinde istediği anda teyemmüm eder dediği rivayet edilmiştir. Ata, Süfyan, Ebu Hanife ve Ahmed bin Hanbel de aynı şeyi söylemişlerdir. İmam Malik'in görüşü de buna benzemektedir. Ancak Malik, kişi suyun bulunması umulmayan bir yerde ise, vaktin başında teyemmüm eder ve namazını kılar demiştir.

 

Zuhri'nin, "vaktin çıkmasından korktuğu bir zamana kadar teyemmüm edemez" dediği rivayet edilmiştir. Aynı şekilde teyemmüm edip namazını kıldıktan sonra, daha vakit çıkmadan suyu bulan kişinin ne yapması gerektiği de ihtilaflıdır. Ata, Tavus, İbn Sirin, Mekhul ve Zühri'ye göre namazını iade etmelidir. Evzai ise, bunu müstehab görmüş "vacib" dememiştir.

 

Cumhurun görüşüne göre ise, namazı iadeye lüzum yoktur. Bu, ibn Ömer'den de rivayet edilmiştir. Şafii, Maliki, Hanbeli ve Hanefi mezheplerinin görüşleri de bu şekildedir.

 

Hattabi'nin özet olarak verdiği bu malumat namazı kıldıktan sonra suyu gören kimseye ait hükümler ile namaz vakti girince hemen teyemmüm edilip namazın kılınıp kılınmayacağı husundaki ihtilaflara işaret etmektedir. Teyemmümle namaza duran veya henüz namaza durmadan suyu gören kimsenin ne yapması gerekdiği de aynı şekilde ihtilaflıdır.

 

Cumhura göre, namaza durduktan sora suyu bulan kimse namazını kesmez. Ebu Hanife ve bir rivayetinde Ahmed bin Hanbel teyemmümün bozulduğu görüşündedirler. Ancak Muğni'nin ifadesine göre, Ahmed bin Hanbel cumhurun görüşünden dönmüştür. Hanefi mezhebinde namaz içinde su bulunsa teyemmüm bozulacağından namaz da bozulmuş olur, yeniden namazın kılınması icab eder. Muzeni, Sevri, Evzai ve İbn Şureyh'de bu görüştedir.

 

Teyemmüm edip de henüz namaza durulmadan su bulunacak olursa, ittifakla teyemmüm bozulur.

 

Her ne kadar yukarıda Hattabi'nin sözleri nakledilirken, namazını teyemmüm ile kılıp vakit çıkmadan suyu gören kimsenin namazını iadeye lüzum olmadığı dört mezhebin görüşü olarak verilmişse de bu konuda Şafii mezhebinde bazı ayrılıklar vardır. Bunları İmam Nevevi şu şekiide ifade etmektedir: "Teyemmümle kılman namazın iadesi meselesine gelince, bizim mezhebimize (şafiilere) göre hastalık, yara ve buna benzer bir sebepten dolayı teyemmüm etmişse, iade gerekmez. Suyu kullanmaktan aciz olduğu için teyemmüm etmişse -ki, yolculukta olduğu gibi- suyun olmadığı bir yerde ise yine iade gerekmez. Ama suyun bulunmaması nadir olan bir yerde teyemmüm etmişse iadesi gerekir. Sahih olan görüş budur."