SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

SALAT BAHSİ

<< 413 >>

DEVAM: 5. İkindi Namazının Vakti

 

حَدَّثَنَا الْقَعْنَبِيُّ عَنْ مَالِكٍ عَنْ الْعَلَاءِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ أَنَّهُ قَالَ دَخَلْنَا عَلَى أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ بَعْدَ الظُّهْرِ فَقَامَ يُصَلِّي الْعَصْرَ فَلَمَّا فَرَغَ مِنْ صَلَاتِهِ ذَكَرْنَا تَعْجِيلَ الصَّلَاةِ أَوْ ذَكَرَهَا فَقَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ تِلْكَ صَلَاةُ الْمُنَافِقِينَ تِلْكَ صَلَاةُ الْمُنَافِقِينَ تِلْكَ صَلَاةُ الْمُنَافِقِينَ يَجْلِسُ أَحَدُهُمْ حَتَّى إِذَا اصْفَرَّتْ الشَّمْسُ فَكَانَتْ بَيْنَ قَرْنَيْ شَيْطَانٍ أَوْ عَلَى قَرْنَيْ الشَّيْطَانِ قَامَ فَنَقَرَ أَرْبَعًا لَا يَذْكُرُ اللَّهَ فِيهَا إِلَّا قَلِيلًا

 

Ala b. Abdurrahman şöyle demiştir: Öğle namazını kıldıktan sonra Enes bin Malik'in yanına girdik. Enes kalktı ve ikindi namazını kıldı. Namazını bitirince namazı erken kıldığını söyledik  -yahut [şek ravilerden birindendir] o söyledi-  Bunun üzerine Enes şu cevabı verdi: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i Bu (güneş sararıncaya kadar geciktirilen ikindi namazı) münafıkların namazıdır; bu münafıkların namazıdır, bu münafıkların namazıdır. Onlardan biri güneş sararıp şeytanın boynuzları arasına -veya boynuzları üzerine- girinceye kadar oturur. (Sonra) kalkar ve (kuşun yem gagaladığı gibi) dört rekat namaz kılar. O namazda Allah'ı çok az zikreder" derken işittim.

 

 

Diğer tahric: Müslim, mesacid; Nesai, mevakit; Tirmizî, mevakit; muvatta, Kur'ân; Ahmed b. Hanbel, III, İ49, 185.

 

AÇIKLAMA:     Hadisin, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in sözüne kadarki kısmının Müslim'deki rivayeti şu şekildedir: "Ala (öğle namazından çıktıktan sonra) Basra'daki evinde Enes b. Malik'in yanına girdi. Enes'in evi Mescid'in yakınında idi. Ala dedi ki: Enes'in yanına girdiğimizde, "ikindiyi kıldınız mı?" diye sordu. "Öğleden henüz çıktık" dedik. "Kalkın ve ikindiyi kılın" dedi."

 

Hadiste zikri geçen "güneşin şeytanın boynuzları arasına girmesi"nden' maksadın ne olduğu hususunda Hattabi beş ayrı görüş nakletmiştir. Nevevi de bu konudaki bazı görüşlere işaret etmiş ve esah olanın, terkibin hakiki manasında kullanılmış olmasıdır, demiştir.

 

Şu var ki bundan muradın, ikindiyi geciktirmenin, şeytanın süslemesi ve gayreti ile olmasıdır. Şeytanın namazı vaktinde kılmayı engellemesi, boynuzlu hayvanın müdafaasına benzemesi yönünden bir temsil olması daha uygun olmalıdır.

 

"Dört rekatı gagalama''da tadil-i erkanına ve huşuuna riayet etmeden sür'atle yatıp kalkmadan kinayedir. Bu şekilde namaz kılan kişinin alelade inip kalkması, tavuğun yem yemesine benzetilmiştir. İkindi namazında sekiz tane secde olduğu halde, "dört gagalama"ile ifade edilmesi, her iki secdenin bir rekat itibar edilmesi sebebiyledir.

 

Peygamber'in bu şekildeki namaz için "bu münafıkların namazıdır" buyurması, özürsüz olarak ikindiyi geciktirmeyi zemmetmektedir.

 

İkindi namazını eşyanın gölgesi bir misli olduğu zaman kılmayı efdal görenler, görüşlerini bu hadisin takviye ettiğini söylemektedirler.