SAHİH-İ MÜSLİM |
ZEKAT |
9- ZEKATINI
ÖDEMEYEN KİMSENİN CEZASININ AĞIR OLDUĞU BABI
2297- Bize Ebu Bekr b. Ebi
Şeybe de tahdis etti ... el-Ma'rur b. Suveyd, Ebu Zer'den şöyle
dediğini rivayet etti: Ka'be'nin gölgesinde oturmakta
iken Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellemı'in
yanina vardım. Beni görünce: "Ka'be'nin rabbine yemin ederim onlar en büyük hüsranda
olanlardır" buyurdu. (Ebu Zer) dedi ki: Ben de
geldim ve nihayet oturdum. Ama yerimde duramayıp hemen kalktım ve: Anam babam
sana feda olsun ey Allah'ın Resulü! Kimlerden söz ediyorsun, dedim,
Şöyle buyurdu:
"Onlar en çok mala sahip olan kimselerdir. Ancak önünden, arkasından,
sağından, solundan şöyle şöyle şöyle
yapanlar müstesnadır. Halbuki onlar da ne kadar azdır. Deve, inek ve koyun
sahibi olup da bunların zekatını ödemeyen herkesin (bu davarları) mutlaka
kıyamet gününde olduklarının en iri ve en semiz halleri ile gelir. Boynuzları
ile ona taslar, tırnakları ile onu çiğnerler. Sonuncuları hep bitip tükendikçe
ilkleri tekrar onun üzerine gelirler ve bu insanlar arasında hüküm verilinceye
kadar devam edecektir. "
Diğer tahric: Buhari, 1460 -muhtasar-,
6638 -muhtasar-; Tirmizi, 617; Nesai,
2439, 2455; İbn Mace, 1785
2298- Bunu bize Ebu Kureyb Muhammed b. el-A'la da tahdis etti... Ma'rur, Ebu Zer'den şöyle
dediğini rivayet etti: Ka'be'nin gölgesinde oturmakta
iken Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
yanına vardım. Veki' ninkine
yakın olarak hadisi zikretti. Ancak o: "Nefsim elinde olana yemin ederim
ki, yeryüzünde bir adam ölüp de geriye zekatını ödemediği bir takım develer,
inekler ve koyunlar bırakacak olursa muhakkak. .. " dedi.
2299- Bize Abdurrahman b. Sellam el-Cumahi tahdis etti. .. Muhammed
b. Ziyad'ın Ebu Hureyre'den rivayetine göre Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Uhud
dağının benim için altın olması ve üç gün geçtikten sonra ondan yanımda
-üzerimdeki bir borcu ödemek için saklayacağın bir dinar müstesna- ondan bir
dinarın dahi yanımda kalması beni memnun etmez" buyurdu.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
2300- Bize Muhammed b. Beşşar da tahdis etti, bize
Muhammed b. Cafer tahdis etti, bize Şu' be Muhammed
b. Ziyad'dan şöyle dediğini rivayet etti: Ebu Hureyre'yi Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den
diye naklederken dinledim, deyip aynısını rivayet etti.
Yalnız Müslim rivayet etmiştir
AÇIKLAMA: (2297)
"Le m etekarre"
yani karar kılamadım, yerim de duramadım. "Ka'be'nin
Rabbine yemin olsun, onlar en ziyanda olanlardır" buyurduktan sonra kim
olduklarını açıklayarak: "Onlar; malları en çok olan kimselerdir. .. ki
onlar ne kadar azdır" buyurdu.
Bu hadisten şu hükümler
anlaşılmaktadır:
1. Çeşitli hayır
yollarında sadaka teşvik edilmiştir.
2. Çeşitli iyilik
yollarının sadece bir türünü yapmakla yetinilmemelidir. Aksine karşı karşıya
kalınan her türlü hayır yolunda infakta bulunmak gerekir.
3. Yemin istenmeden
yemin etmek caizdir. Hatta bunda eğer bir maslahat varsa müstehab
dahi olur. Bir hususun pekiştirilmesi, muhakkaklığının anlatılması, mecazi
anlamın kastedilmediğinin gösterilmesi gibi. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
bu gibi hususlar dolayısı ile bu türden yeminleri ile ilgili sahih hadisler pek
çoktur.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in önüne, arkasına, sağına ve soluna işaret
etmesinin anlamı da önemli bir iş ile karşı karşıya kalındığı her bir zamanda
infak etmesi gerektiğine dair yaptığımız açıklamadır.
"Sonuncuları her
bitip tükendikçe onun üzerine tekrar bOştakiler geri
döner. " Biz (bitip tükenmek anlamındaki) "nefede"
lafzını hem dal ile hem de zel ile "nefeze (geçip gittikçe)" diye zaptetmiş
bulunuyoruz. Her ikisi de doğrudur.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
10- SADAKA VERMEYE
VE (HAYIR UGRUNDA) MALI ELDEN ÇIKARMAYA TEŞVİK HAKKINDA BİR BAB